üzerinden aziz yıldırım'a laf söylenen oyuncu. yok artık diyorum başka birşey demiyorum. yok istanbulspor banka hesabıymışda bilmem neymiş. şaibe konusunda kimin daha hesabı kabarık bunu herkes biliyor. ergun gürsoy'lar, verilen tofaşlar, zalad'lar, vahap beyaz'lar, cemal nalga'lar ve daha niceleri. bari şu adama burada saldırmayın kardeşim. keita'nın şu hareketlerini bir fenerbahçe'Li oyuncu yapsaydı neler düşünürdünüz, ne hakaretler ederdiniz? biraz at gözlüklerinden kurtulun ve olayları daha doğru değerlendirin...
aziz yıldırım gibi bir başkanı olanların sahtekar damgası vurduğu futbolcudur. ama o kişilere söylemek istediğim şey; merak etmeyin bu ülke trabzon'da kafasına gelen küçücük taştan yığılan fenerbahçeli teknik direktörleri de gördü, istanbulspor'un banka hesabını paralarla dolduran şikecileri de gördü, sabaha kadar içen futbolcusunu resmi sitesinden evde yatıyordu diye savunanları da gördü, istifa edip iki gün sonra dönen yalancı başkanları da gördü, gazetecileri tehdit eden kulüp başkanını da gördü. sahiden kim sahtekarlık abidesi?
kendine yapılan saldırıyı cezasız bırakmak istemediği için kendini yere atan futbolcudur. akıllıca bir harekettir. orta sahaya kadar gelen bir pet şişenin mutlak cezası olmalıdır.
Bu gece ki sahtekarlığıyla yeryüzünde kendisine yakışan en doğru takımda oynadığını ifşa eden sahtekar. 5 metre yakınına düşen pet şişe sonrası adelesini tutması ve sakatlanmış numarası yapması arif erdem patentli camianın fenerbahçe maçı öncesinde bulunduğu halet-i ruhiye hakkında az da olsa fikir sahibi olmamızı sağlamıştır. görünen o ki önümüzdeki hafta oynanacak olan maçta keita'nın en büyük handikapı galatasaray taraftarı olacaktır; keza onlar sahayı pet şişe yağmuruna tutmayı çok severler. biz de onları sulamayı elbette.. kurak topraklarınızı yeşertmeye geliyoruz..
yetenekli bir futbolcu olduğu için çirkeflik yaparak durdurulmaya çalışılan futbolcudur. su şişesinin orada bulunması gayet normal de, keita'nın hareketleri anormal.
edit: bir trabzonspor-galatasaray maçından sonra keita üzerinden yine bildiğimiz galatasaray hazımsızlığı ortaya çıkıyor. yok hayır yani keita'ya yapılanı veya keita'nın yaptığını trabzonsporlular gündeme getirse gam yemeyeceğim ama bunu başkaları yapıyor, kuyruk acısı olanlar yapıyor. e bu da doğal ve anlaşılabilir yani, sonuçta tımar günleri yaklaşıyor.
ali samiyen'deki sulu derbide sahada olsaydı kesin ölürdü dediğim sahtekar. ulan pet bardak yarım metre yanına düşüyor adam kendini yerlere atıyor. 28 mart galatasaray fenerbahçe derbisinde, galatasaray taraftarının atacagı pet bardaklardan biri umarım yanına düşer görürüz ne kadar dürüst olduğunu.
tribününden aşağı insan atılan bir takımda oynayıp kendisine pet şişe atılınca yaygara koparan artist. sahi bunun gözü çıkmamış mıydı fenerbahçe maçında, nasıl görebiliyor hala?
su bardağı -şişe dahi değil- bildiğiniz pet su bardağı nedeniyle sakatlanmış... geçmiş olsun diyor, oyunculuğunu bir kez daha takdir ettiğimizi ve kendisini sahnelerde görmek istediğimizi belirtiyoruz...
21 mart 2010 trabzonspor galatasaray maçının ilk dakikalarında iki metre yanına düşen pet şişeyi görüp kendini yere bırakan oyuncu , sanmıştım lif attı bişey oldu sakatlandı adam , meğer çok iyi niyetliymişim.
edit: tribünlerden pet şişe gelmesinin sebebi keita efendinin tribünlere çükü olduğunu göstermesiymiş ben de milliyet in yalancısıyım.
ankara gücüne attıgı golden sonra, "PES spikerleri John Champion ve Mark Lawrenson ''... and the unstoppable force, in position yet again'' dedikleri bu olsa gerek" yazmış bir arkadaş katılmamak mümkün değil.
ankaragücü'ne gayet nizami bir gol atmıştır. hem de kanırta kanırta atmıştır. söylenenin aksine en yeteneksiz oyuncu bile gol kralı yapılabilemez bu ülkede. yapılabilseydi guiza gol kralı olurdu.
ankaragücü'ne attığı öve öve bitirilemeyen golü öncesinde elle müdahalesi bulunmaktadır. üstüne, gol vuruşu yaparken rakibi bozarak bir de faul yapmıştır.
hakemler sağolsun, en yeteneksiz oyuncu bile gol kralı yapılır bu ülkede.
kader birleştirdi kader ayırmasın dediğimiz, insan görünümlü vahşi yaratık. bir adam tekme yer, tokat yer, yine de o gölü atar mı ? dediğimiz eşsiz insan...