fenerbahçe'nin durdurabilmek için üç tane defansif adamını sol çizgiye dizmesine rağmen tutup yaka paça atmadıkça durduramadığı futbolcu.*
gördüğü kırmızı kart anasının ak sütü gibi helaldir.
sertliği, kavgayı dövüşü sevmediğimi birçok kez dile getirmiş biri olarak az ble yaptığını söyleyebilirim.
hakemin yanlı verdiği onlarca faul kararından sonra az bile yapmıştır. ne yani gökhan gönül gibi çaktırmadan mı yapıştırsaydı.
herkes karakterini sergiliyor!
maç boyunca bi şekilde hem sol kanatta hem sağ kanatta istediği topu oynayamamış bir adam, oynatılmamış, iyi savunma yapılmış, işin içine biraz agresiflik, biraz çirkeflik katılmış falan filan ve sindirilmiş diyelim.
ve vücut çalımını basmış bir pozisyonda carlosa, gidecek, kuntiz carlosumuz napıyo, bir sülük gibi yapışıyo, yahu zaten adam maç boyunca etkili olamamış, onun bir gerginliği var üzerinde, bir de üstüne bu sülük adam eklenince haliyle sinirleniyorsun.
amacım keita'nın yaptığı hareketi kesinlikle meşrulaştırmak değil. tabi ki de yanlış bir hareket ve kırmızı doğru. ama bu yapılan yakıştırmalar, ''çirkefin dik alası'', ''boksör lan bu eheheheh'' tarzı laflar komik olmakta
derbide bir adam ne bir adam eksiltmiş, ne bir çalım atmış, ne bir duvar pası yapmış, ne bir ara pas vermiş, ne bir orta yapmış, ne de bir şut çekmiştir. tek yaptığı yan pastır. onlar da galatasaray'a yetmemiştir. kabul edelim ki çok fazla tahrik edilmiştir. ama gözünün şişmesi için özenle gözünün üstüne baskı yapmıştır, başka bir hikmeti yoktur o meselenin. yanına düşen su şisesinden gözünün şişmesi komik olurdu. sanırım, türkiye'de bu kadar çok kamerayla çekim yapıldığından haberdar değildir. şov yamak hesabında iken sarı kart görmüştür ki tamamen adil bir sarı karttır. küçük hesapların insanıdır. evdeki hesa çarşıya uymamıştır. bünyamin gezer yutmamıştır yaptığı numarayı. elinde patlamıştır. böyle devam ederse süper ligdeki sabıkalı futbolcular hanesine ismini yazdırır. bundan sonraki numaraları başka yerlerinde patlaması şaşırtmayacaktır.
takımını yalnız bırakmış aslan. ilk defa derbiye çıkmanın verdiği stresle iyi oynayamamış ve sinirlerine hakim olamamıştır. bu gözler kimleri gördü, kimleri... sikini tutup tribünlere hareket çekenini mi dersin, futbolcu kovalayıp kafa atmaya çalışanlarını mı? ama çabuk unutuluyor ya herşey, bu da unutulacak.
ve biliyoruz ki, sen daha iyi olacaksın her geçen maçla birlikte. sadece zaman ve sabırla.
gs bunları özel olarak mı topluyor diye düşündürmüş futbolcu.
çok teknikmiş, öyle adammış, böyle yamanmış, fırtınaymış, falanmış, filanmış...gördük ki o da fısmış.
36 yaşındaki roberto carlos'un paçavra gibi fırlattığı topçu.
futbol ayak oyunu...ama bu adam gördük ki galatasaray'In havasına hemen ayak uydurmuş ve ayak oyunları uzmanı olmuş.
1 metre yanına düşen pet bardaktan yerde kırk takla atması da ayrı bir gülünçlüğüdür.
25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçında kırmızı kart ile oyun dışı kalan oyuncudur. kendisine atılan su geldi mi gelmedi mi onu bilmiyorum! lig tv net olarak göstermeden kafasına geldi diye geçiştirdi. gelip gelmemesi önemli değil zaten, yapılan şey bizim adımıza güzel değil, hem de hiç!
ama onu alıp kenarda duran temsilciye getirdiği için kendisine ceza olarak 19 mayıs 2007 galatasaray fenerbahçe maçı seyrettirilmelidir. delikanlı olsun canımızı yesin, o gün bir tane adam yerlerde yatmadı! o maçı bitiren hakeme de selam olsun zaten. piyasada yok kendisi!
yaşayan efsane roberto carlos ile aynı sahada oynayabildiği için kendini şanslı hissedip, ona karşı saygıda kusur etmemesi gerekirken yaptığı şeyin terbiyesizliğini kendine mutlaka sorması gereken afrikalı.
galatasaraylı arkadaşların ve maçın bir bölümünü izleyene kadar benimde kanaatim, keita'nın roberto carlos'u sahadan sileceği tatavasıydı. zira maçı izleyince gerçekler ortaya çıktı ve abdül tel tel dağıldı. 36 yaşındaki carlos gerek profesyonelliğiyle gerek futboluyla keita'yı sahadan silmiştir. bunu hazmedemeyen keita ortamın gerginliği ve carlos'un yaptığı faul'üde bahane ederek carlos'a yumruk atmıştır. gözümdeki değerini sıfırın altına almıştır.
son olarak bazı arkadaşlar keita'yı boksör olarak ilan etmiş. carlos o yumruktan sonra cevap vermesini bilmiyor muydu sorarım sizlere ? kendi stadımızda, kendi seyircimizin önünde o yumruktan sonra karşılık vermesini bilirdi fakat,
uefa finalindeki hagi'nin kırmızısına hak verenler bu maçta nedense keits'yı taşlıyorlar. carlos'ûn yaptıklarına bir şey yok. ketia'ya var. yok öyle bir şey. helal olsun sana keita. orda kim olursa atardı yumruğu. futbol adabı içerinse oynamalıydı carlos.
tombalasever beşiktaş taraftarı'nın hırçınlığına laf edebilmesi ile şaşırtabilen futbolcudur. deli ibo'ya ve çirkefliğine selam da duralım hemen...
bir de fenerbahçe taraftarları vardır. onlar volkan'ın, lincoln'ün kasıklarını dizlemesi ile övünedursunlar şimdilik. veya lugano'nun emre aşık'a "çaktırmadan" kafa atmasını düşünsünler ne bileyim...
sertleşmesine rağmen "çirkefleşmemiş" futbolcudur. göstere göstere vurmuştur. bütün suçu da birilerinin gözüne sokmuş olmasıdır. oysa gökhan gibi "kardeşçe bir yaklaşım" ile enseye tırnak da geçirse suçsuz olacak, en ufak bir cezai yaptırım uygulanmayacaktı kendisine.
carlos'un taktiksel olarak yaptığı hiç bir art niyet olmayan faul'e yumrukla karşılık veren amatör futbolcu.. oğlum zaten hakem carlos'a sarıyı verecekti sen niye celalleniyon.. kendini de yaktın takımını da..