bor minareli, uranyum ve toryum türkiye'nin nükleer çalışma gereçlerine sahip olamamasından ham madde halinde direkt ihraç ettiği cevherleridir. elalem bunlara indirekt sahip olabildiği sürece savaşla başını ağrıtmaz. türkiye'nin japonya eliyle yapacağı, böylece enerji ihracatından kaynaklanan cari açığı minimalleştireceği sinop ve mersin nükleer tesisleri ise salt elektrik enerjisi edinme uğraşıdır. ufukta abd-türkiye savaşı görünmüyor, rahat olun; ama aynı şeyi abd ve tc'nin suriye'ye kolektif, resmi bir savaş açma ihtimali için diyemem. savaş yıkımdır beyler; göz yaşı, kan ve elem.
efendim amerika'nın ırak ve afganistan'da bile zar zor ayakta kaldığını düşünürsek, türkiye adam gibi davranırsa yani müttefiğiz, dost ülkeyiz ayakları yapmazsa çok ciddi söylüyorum amerika'yı çok uğraştırır hatta mağlup edebilir zaten amerika türkiye'nin gücünün farkında kolay kolay batamaz bize ama biz pkk gibi bir avuç sıçan sürüsünü bile gebertemeyip onlarla masaya oturuyorsak, onlarla anlaşıp ellerini kollarını sallayarak bu ülkeden gitmelerine izin veriyorsak o zamanda kimse kusura bakmasın ama değil amerika, ekonomik krizdeki yunanistan bile bizi ...... geçer * ama türkün gücünü dünyaya gösterelim dersek ve osmanlı gibi atatürk gibi inanırsak o zaman bırakın amerika'yı avrupa ittifakını bile yerle bir ederiz allah'ın izniyle.
not; burada yazdıklarımı artı yada eksi almak için yazmadım eksi verenede artı verenede saygı duyarım ama lütfen detaylı okuyunuz ona göre yorumunuzun karşılığını veriniz.
ütopik, sikten boktan, dramatik, bizimde yüreğimiz var klişeleri fln havadır cıvadır.
kendimizi geliştirmediğimiz sürece bizi bölerlerde, yıkarlarda, neler neler yaparlar. önemli olan kas gücü, yada ataların kahramanlıkları değildir. amerika yı kuranların ataları sünepeydide ne oldu.. ya da 16.yy ın osmanlısı süper güçtü ne oldu.. onlar durumlarını farkettiler.. kendilerini geliştirmezlerse kendilerini bekleyen sonu gördüler.. şimdi dünyayı sömürüyor lan herifler.. burada senin ettiğin küfürlere, bilmem biz şöyleyiz yok böyle güçlüyüzdür.. vs. adamın götünden kanı alırlar valla.. lafla peynir gemisi yürümüyor.
bizde vizyonumuzu, stratejilerimizi, kültürümüzü, beraberliğimizi geliştiremezsek sonumuz vahim. ne oyunlar neler neler dönüyor. burada klavyede delikanlılığına gerek yok. insanını ancak insanını severek.. kendini her yönde geliştirerek tabuları yıkarak aydınlığa taşıyabilir, amerikayla o zaman savaşabilirsin. ha kaldı ki amerika niye savaşsın ki. kültürel, sosyal ,ekonomik vs. emperyalizm oyunlarıyla zaten bizi içten fethetti. biz kızların vajinalarını, triplerini konuşurken elemanlar marsa gidiyor olum. yarın öbür gün bir bakmışız pılı pırtıy toplayıp ülkecek amerika kıtasına yerleşiyoruz.. ee amerika? uzaya taşınmış!.. durum bu noktaya geliyor. çokta büyütmüyorum gözümde amerikayı ama şuan senin evinin içinden tişörtünün rengini görürler yukarıdan. sen tekbir getirerek kahrolsun a-me-ri-ka diye bağır.. adamlar lazer silahı getiriyor ortadoğuya.. bunlar komplo teori zırvaları değil. zaten senin o savaş dediğin en son raddeye gelince oluyor... ülkeni satın almışlar zaten.. üslerini ben saymayayım şimdi sinirlendim çünkü.. biz neyin kafasını yaşıyoruz. onlar neyin kafasındalar. deli doludur gençlik kabul. ama sikerler dostum adamı. sen türkmüşsün, kürtmüşsün diye bakmıyorlar.. gelişmek lazım bilimsel, teknolojik, sanatsal vs. her açıdan. lakin özümüzü kaybetmeden. doğrudur hamurumuz sağlam. ama yetmiyor..başımızı kumdan çıkarmalıyız..
kazanırlar fakat 500000 askerle girdiklerini farzedelim, 10000 askerle anca çıkarlar. kaybettikleri asker ve ekipmanı toparlamaları 30 sene sürer. ha türkiye dümdüz olur bizim toparlanmamız 100 sene alır o ayrı taş devrine döneriz. ama riske girilecek bir mevzu değil. türkün geri vites yaptığı görülmemiştir tarihte.
2050 yılında petrol tükendğinde bor madenleri için çıkacak savaştır hemen kadroları verelim
ittifakklar:
rusya-türkiye-çin-iran-hindistan-vietnam-suriye-belki japonya ve almanya
itilaflar:
nato-abd-israil
birbirine denk iki kadro not:italya ilk önce ittifaklarda olmasına rağmen savaşın ilerlemesiyle itilaflara geçmişit dünyanın ağzına sıçacak savaştır nükleer silah lar konuşcaktır unutmayın o nükleer silahı süs olsun diye yapmadılar.
olması muhtemel bir savaştır. yalnız konum gereği ne amerika direkt bir topyekün saldırı gerçekleştirebilir, ne de türkiye. ama eğer amerika böyle bir savaşa cüret ederse, efendim buyursun gelsin. vietnam'ı da, afganistan'ı da, ırak'ı da çook arayacaktır. tarihinin en büyük yenilgisini alacaktır. malumunuz kara savaşında abd ordusu, türkiye ordusuyla kıyaslanamaz bile. böyle bir savaş olursa dünya abd'nin yenilgisini bir daha asla unutamayacaktır. amerikanın elinde yine sadece ölü askerler, türkiye'ye gelip deliren askerler, türkiye'ye gelmemek için çürüğe kaymaya çalışanlar, halkın tepkisi ve protestolar kalacaktır.
savaş olmuş bitmiştir hatta savaştan çok bir tercih yapılmıştır.bu ülke kore ye asker göndermiştir daha ötesi var mı,bu ülke kan satmıştır! bizi yöneten zaten amerikadır. anlamsız bir savaş olur, amerika nın israile saldırması gibi bir olay olur.
Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında gerçekleşmesi muhtemel savaştır. Tarihi ve sebebi henüz bilinmemektedir.
Tanımı yaptıktan sonra gelelim yorumlarımıza.
ABD, türkiye'yi dost ve müttefik ülke olarak kabul etmektedir. Görünen haliyle aradaki anlaşmalar askeri işbirliğini gerektirmektedir.
ABD şu an için iran'a harekat planları üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bir dizi yaptırımdan sonra henüz karar vermedikleri bir şekilde iran'a saldıracaklar. Ancak bunu tek başlarına yapmayı göze alamadıklarından, bu harekatta türkiye'nin de desteğini alabilmek için pkk ve kuzey ırak kozunu oynuyorlar.
Tarihsel olarak kısa sayılabilecek bir süre önce masonlar tarafından kurulan abd, evangelist ideolojilerinden dolayı, normal şartlar altında kürtler gibi sıradan bir millet ile uğraşmayacak kadar meşguller. Ancak, asıl yol arkadaşlığı yapmak istedikleri türkiyeye karşı bu kozu ellerinde tutmak zorundalar.
Halen mevcut iktidar ile pkkya destek verme konusu üzerinden pazarlık yapılmakta ve olası iran harekatı için türkiyenin desteği istenmektedir. Lakin mevcut iktidar, içerideki unsurlar (bkz: tsk) sebebiyle bu desteğe henüz net bir cevap verebilmiş değildir.
Genel Kurmay başkanının harp akademilerinde yaptığı son konuşmada özellikle altını çizdiği hususlardan birisi de, dost bilinen ülkelerin şimdiye kadar pkk konusunda hiçbir adım atmadıklarıdır. Genel kurmay başkanı özellikle abd'yi işaret etmektedir. Türkiye cumhuriyetinin bekasına ilişkin birinci dereceden sorumluluk hisseden tsk'nin olası bir iran harekatında abd'ye destek verilmesine ilişkin hükümete destek vermesi bu anlamda pek mümkün görünmüyor.
Türkiye ile Amerika'yı karşı karşıya getirmesi muhtemel tek konu iran'a yapılacak harekatta türkiyenin tsk kanalıyla abd'ye destek vermemesi olacaktır. Bu da, hükümetin tasarrufu dışında tsk'nin hükümetin aldığı kararların aksine hareket etmesi ile mümkün olabilir.
Belirli bazı noktalarda ortak yönlerimizin bulunduğu iran'a karşı tavır takınmak türkiye'nin lehine olacak bir durum değildir.
Genel Kurmay başkanı, yaptığı son konuşmada, özellikle hükümeti bazı konularda açıkça uyarmış, bir anlamda türkiye malezya olur mu endişesine de son noktayı koymuştur.
Olası bir abd iran savaşında, tsk en azından tarafsız kalmayı tercih edecektir. iran'da yalnız kalan abd'nin türkiyeyi kendi safına çekmek için alışılmış metodların dışına çıkması, abd ile tsk'nın karşı karşıya gelmesine sebep teşkil edebilir.
Eğer bu noktadan hareket ederek olası bir türkiye amerika savaşını değerlendirecek olursak, böyle bir savaşta abd'ne karşı iran ile ittifak yapmamız yüksek olasılıkla mümkün görünüyor.
Ortadoğu'nun iki güçlü ülkesinin abd'ye karşı birleşmesi, abd'nin tarih sahnesinden silinmesine dahi yol açabilecek olayların başlangıcı olacaktır.
Her ne kadar teknolojik imkanları bize göre kat kat üstün olsa da, savaşların ana unsuru olan kara harbinde abd ordusu, türk silahlı kuvvetlerine nazaran sıradan mahalle çetesi gibidir.
Muhakkak ki, abd stratejik öneme haiz bölgeleri hava taarruzu ile imha etmek isteyecektir, ancak türk hava kuvvetleri, gelişmiş savaş kabiliyeti sayesinde abd hava gücünü bertaraf etmeyi başaracaktır. Makinayı kullanın insan olduğu asla gözardı edilmemelidir.
Oldu da ordumuz abd karşısında geri çekilmek zorunda kaldı, türk silahlı kuvvetlerinin daima b, c ve d planları mevcuttur.
Halen hangi askeri personel tarafından nerede yerel direnişlerin organize edileceği, bu organizasyonda hangi silah, teçhizat, araç ve gerecin kullanılacağı noktası virgülüne tanımlanmıştır.
Eli silah tutan hiçbir türk gencinin amerikan askeri karşısında yılacağını düşünmüyorum. Her ne kadar dejenere olmuş görünse de, türk insanının damarlarındaki savaşçı kanı gün geldiğinde kendiliğinden ortaya çıkacaktır, bunun en güzel örneklerini güneydoğuda çatışmaya girdiğimiz dönemlerde yakından gördük.
Amerikan ordusunu küçümsemek gibi bir niyetim yok, ancak vatan savunan taraf olduğumuzdan zaten maça bir sıfır önde başlayacağız. Zira söz konusu olan vatan ise gerisi teferruattır. Elbette ki böyle bir durumda da, işbirlikçiler, hainler, fırsatçılar, korkaklar çıkacaktır. Ama kurtuluş savaşını nasıl kazandıysak, şu anda da herhangi bir düşmana karşı yapılacak savaşı da göğsümüzdeki iman yardımıyla kazanırız.
Abd'nin teknolojisini, silah gücünü bahane ederek türk askerine şans tanımayanlara atatürk'ün gençliğe hitabesini öneriyorum. Bir kez daha hatırlamak için bakalım :
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!
Özellikle de
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
amerikanın elini dokunmasına gerek kalmadan, bizi içten sömüreceği savaş olacaktır..biz birbirimize girerken havadan ıslık sesi eşliğinde gelen hidrojen bombası ile elveda dostlar..
çikmasi olanaksiz savastir. ne deseler kuzu kuzu yapiyoruz. hangi isteklerini geri çevirmisizki amerika ile savasma sebebi olsun. zaten memlekette kimin ne yapacagina, hangi ögünde ne yiyecegine onlar karar veriyor. çikmaz bu savas.
Afgan'li pestun capulculariyla bile basedemeyen amerikan ordusunun kazanabilme ihtimalinin olmadigi savastir . Ayrica Denizlere indirilecek olan 5 adet uzun menzilli kimyasal ve nukleer baslik takilabilen fuze ile Amerika birlesik devletleri denen ulkenin dunya haritasindan silinebilecegi savastir efendim .
amerikanın bilhassa özal döneminden sonra kazandığı savaştır. zaten ekonomisini rahatça sömürebildiğin bir ülkeye karşı neden savaş açıp dünyanın masrafını yapasın ki? aptal mı koskoca abd?
$imdi zamaninda komando olup kuzey irak'ta bulunmu$ olan yegenlerimden aldigim bilgilere gore, abd askerleri egitim yaparken bizimkiler gulmekten kiriliyormu$.oyle yani askerlikten anlamayan adamlarmi$.burasi ayri bir konu.
lakin ekonomik/siyasal etkinligi, yuksek hava/deniz gucu lojistik destegi ve ustun teknolojisiyle abd boyle bir sava$ sonucu turkiye'yi ha$at eder.zaten bunu kavrayan ulkeler* abd'nin ekonomisini cokertmeye cali$iyorlar sava$maya degil.cevremdeki herkes birbirine gaz veriyor "abd'yide aliriz a$agi" diye ama biraz mantikli olmak gerek.
yakın bir gelecekte gerçekleşmesi muhtemel savaş, gönül ister ki savaş olmasın ama adamlar aç doymuyor.
ilk önce belirtmek isterim ki böyle bir savaşın olması, amerika'nın boğaz köprülerini vurması ya da büyük şehirlerimizi bombalaması şeklinde olmayacaktır.savaş kuzey ırak'ta gerçekleşecektir ve amerikan askerleri burada peşmerge kimliği altında büyük rol üstlenecektir.zaten amerikan askerlerinin türkiye sınırları dahilindeki bir yere saldırmaları imkanlar dahilinde değildir, güçleri yetmez, 3. dünya savaşı çıkar...bunu hem biz hem onlar gayet iyi bilmektedir.
son günlerde yunanistan ile kriz oluşmasını sağlayan harita da bu ideolojilerin bir ürünüdür.türkiye'yle resmi olarak savaşmaktan çok kendi içinde bölünmesini hedeflemektedirler, bunu da türkiye açısından tehdit oluşturan illegal birimlere destek vererek gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
sonuç olarak bakarsak, türkiye'nin olası bir sınır ötesi operasyonuna karşı açıklamalar yapan peşmergelerin kime güvenip güç aldıkları bellidir.aç karınlarını doyuracak paraları olmayan bu adamların askeri gücünü de kimin sağladığını sokaktaki 10 yaşındaki çocuk bile bilmektedir.
yıllar once biz farketmeden baslamış olan, amerika'nın "dost görün, kuyusunu kaz" taktiğini uyguladığı savaştır. bir ülkenin can damarının ekonomi olduğu düşünüldüğünde, ekonomik kaynaklarımızın ne kadar ustaca işgal edildiği bunun kanıtıdır.