abd'de 6 kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde, medyanın sesini duyurmak istemediği adaylar da var. bu adaylardan birisi, genç ancak köklü bir programa sahip olan sosyalizm ve kurtuluş partisi'nin (psl) genç ve siyahi kadın adayı peta lindsay: http://galeri.uludagsozlu...%C4%B1%C5%9Fan-sosyalist/
yaklaşan seçimler nedeniyle yoğun bir kampanya faaliyeti yürüten lindsay, sol gazetesi'ne abd seçimleri sırasında karşılaştıkları sorunları ve halkın sosyalist programa nasıl yaklaştığını anlatmış bugün.
sol muhabirinin sorduğu önemli bir soruyu ve lindsay'ın verdiği cevabı sözlüğün ilgili yazar ve okurlarıyla paylaşmak isterim:
-dünyanın başka bir yerinden bakıldığında veya türkiye'deki bir çok insan sosyalizm ve abd sözcüklerini aynı cümlede kullanmayı aklından bile geçirmez. abd'de, özelikle de başkanlık seçimlerinde, sosyalist bir programı savunmak zor mu?
+bana göre artık bir sosyalist olarak açıkça konuşmak daha kolay ve özellikle de gençler arasında sosyalizme yönelik artan bir merak sözkonusu. geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen bir ankete göre, gençlerin yüzde 49'u "sosyalizm" kelimesine sıcak bakıyor. çünkü her ne kadar onlara kapitalizmin en harika sistem olduğu söylense de, dışarıya baktıklarında yüksek oranlarda işsizlik, düşük ücretler, düzenli işten çıkarma ve haciz ve git gide ödenemeyecek hale gelen eğitim ve sağlık masraflarıyla karşılaşıyorlar. geçtiğimiz yıl üniversite mezunlarının yüzde 50'si iş bulamadı. yoksulluk çeken 49 milyon, yoksulluk sınırında yaşayan ise 97 milyon insan var. bu yüzden hayır, sosyalizmden söz etmek zor değil aslında, kampanyamızı bu meseleleri tartışabilecek olduğumuz için yürütüyoruz.
röportajın yarınki kısmında lindsay ile psl'nin abd'nin dış politikalarını nasıl değerlendirdiği, suriye'ye yönelik müdahaleler konusunda ne düşündüğü, cumhuriyetçiler ve demokratlar dışındaki adayların seçimlerde nasıl yok sayıldığı konuşulacak.
soldan, sosyalizmden yana umutlarını diri tutmak isteyenlerin, yarın da sokağa çıktığında ilk işi sol gazetesi almak olacak.
demokratlar (bkz: demokrat parti) olmasa birleşik devletlerde düşük zekalı, düşük eğitimli, göçmen kökenlilerden ve müslümanlardan bir hayli oy toplayacak olan tipitiptir. ama ne yazık ki potansiyel sol parti deposu bu kitleyi demokratlar hanesine yazdırıyor.
-Hem Cumhuriyetçi aday Mitt Romney'i hem de Demokrat Aday Obama'yı hedef alıyoruz. Milyonlarca yoksul ve işçi Romney'den haklı olarak nefret ediyor. Wall Street gücünün küstah bir temsilcisi, partisi de göçmenlerin, kadın haklarının, çevresel düzenlemelerin, vb. açık bir düşmanı. Hiç bir siyah vatandaş ona oy vermeyecek."
-insanlara sık sık, iş sahibi olmanın dünyanın en zengin ülkesinde bir hak olup olmadığını soruyorum. "Evet" diyorlar. insanların tahliye ve icra korkusu olm evlerinde yaşama hakkı olup olmadığını soruyorum. "Evet" diyorlar. Bu gibi meseleler üzerinden gidiyorum ve sonunda, "Eğer tüm bunlara katılıyorsanız işte bu sosyalist program diyorum.
sadece işsiz ve evsiz "sınıf"larından oy alabilecek olan adaydır.
zira amerikan işçisi, dünyayı sömüren emperyalist şirketlerin işçisidir. maaşı 3000 dolardan 2500 dolara düştü diye sosyalist olmaz bu işçiler, keşke olabilseler ama olamazlar. çünkü amerikan işçisi kapitalizmin en güçlü savunucusudur. patronlarıyla birlikte dünyanın kanını emmektedirler.
hiçbir amerikan işçisi; "benim patronum benden 50 kat fazla alıyor, ben hakkımı arayayım" demez.
kendi ülkesinde olanların farkında değildir. hiç bir abd başkanı önceden belirlenmeden seçilmez. evet yapı itibariyle biraz saçma görünüyor fakat acı gerçeklerden biridir.