üniversitenin ilk yıllarında büyük bir heyecan ve keyifle izldiğimiz program. yıllar var ki izleyememekle beraber halen devam edip etmediği bile malumum değil. bir dönemin en kaliteli ve gençlerin aktif olduğu keyifli bir programdı. sanırım zaman değişti, şartlar değişti, insanlar değişti, o da değişti..
Üniversite yıllarımda okuluma gelen ve yurtlarda kalan öğrenciler için katılmanın zorunlu tutulduğu ve bu yolla seyirci toplayan programdır. Sevgılı okulumun geniş konferans salonu içindeki bir avuç insanın çeşitli kamera oyunlarıyla çoğaltılarak yayınlandığı ve oldukça sıkıcı bir konuya denk geldiğimizden salondan kaçan öğrencilerin önünü kesmek için kapılara güvenlik görevlisinin koyulduğu bir geceye ait anı. Enteresandır ki, bir taraftan program içinde alkış için oldukça telkin edilirken bir diğer taraftan da azar işitmiştik sevgili abbas güçlü'den. sonra da bizlerden hiç hoşlanmamış olacak uzun yıllar okulumuza bir daha uğramadı, bizler-zavallı yurt öğrencileri- bu durumu acı içinde ve ağlayarak karşıladık tabi ki *
O günden başka bir hatıra ise ilk gençlik yıllarıma ve ünlü olma merakıma yenik düşüşümle yakından ilintilidir ve aslında ben ve benim gibiler için trajıkomiktir de. Çömezliğin verdiği bir hevesle, ekran karşısında bizleri görme ümidiyle bekleyen ailelerimize görünmek amacıyla bir de öne oturup kameralara sırıttığımız, daha sonra da bundan çokça utandığımız kahrolası zaman dilimidir de diyebiliriz. Bundan daha da fena olanı; bizden daha da öne oturan ve okulda oldukça tecrübeli olan süslü püslü ablalarımızın halidir ve içimizi acıtmıştır. Program öncesi kuaföre koşup saçlarını yaptırıp, cici bici elbiselerini giyinip arz-ı endam etmişlerdir. Herkesin gözü ÖĞRENCi'ye bir hayli doymuştur.
Bu başlığı seçme amacıma gelince... Abbas Güçlü'yü gördüm kanallarda dolaşırken.. Ahh ahh ne tatlı acı bir hatıradır akla gelenler..Biz yaşlandık kendisi hala genç ve gençlerle bakmaya çalışıyor bir yerlere..Abbas amca yine yakaladım senin bir yandan salona emir verir hallerini ve el kol hareketlerini. yıllar geçmiş sen değişmemişsin.. özellikle öndekiler senden nefret edebilir ve bir daha izlemeyebilir haberin ola.
Her telden çalar bu program, ÖSS' ye hazırlanan zavallı emekçilere yoldaşlık yapar, siyasete kendince nağmeler katar, spor musabakalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunur, gençleri konuşturur bazen de elinden mikrofon alarak susturur, eleştirir ve pohpohlar. Rektörler çıkar kimi zaman ağlar, kimi zaman elden gittiği sanılan demokrasi için yakınır ve kimi zaman da gençlere mesaj vermek için yırtınır.
Sonuç olarak bir fenomen halini almıştır... Gençlerin bakışını yansıttığı iddiasındadır ve belki de bir kitleninkini yansıtmaktadır da. Gece geç saattedir ve bazen tv'de bir şey olmadığından izlenir... Genç bakışla geçmişe gidilebilir...
biraz çarpıcı bir konusu vardı bu gün, hoş bir tartışma programı.
çıkarım olarak hemen ablama, anneme, babama ve kuzenlerime mesaj atıp 00.30 da açmalarını, arkalarda oturduğumu ve reklamlarda kanal değiştirmeyerek izlemelerini emrettim. ailecek muhteşem yüzyıl bitince kanald'yi açacağız.
herkes heycanlı ve tetikte. benim mal mal kim soru soruyo ya o kimmiş bakışımın olduğu sahneyi iple çekiyoruz.
ayrıca alkışlamamız gerektiğinde söylüyorlardı, saçma geldi. adam 5-4-3 diye sayıyo ortada fol yok yumurta yok beş karış gülerek alkışlıyoruz.
ekranlarla ilk buluşmamdı, tecrübesizdim ama artık üstümdeki o gerilimi ve sahne fobisini attım ve bunu şimdilik sadece oturarak yaptım. kısmetse keşfedileceğim ve bir on yıla zirveyim.
demokrasiden, öğrencilere söz tanıma hakkından zerre anlamayan bir moderatöre sahip program. birileri kalkıp, "ama abbas bey bırakın da konuşalım" dediği an, duyulacak yegane cümle; "biz sizin konuşmanızı istemesek neden burada olalım"dır. aydın doğan'ı eleştirirsin, "bu kanal aydın doğan'ın, elinde ki mikrofonun sahibi bile o" diye bir cevapla karşılaşırsın. sayın güçlü bırakalım bu laga lugaları, öğrenci ve memleket sorunları, herhangi bir üniversiteye stüdyo kurup, lak lak yapıp, kabul edenler el kaldırsın diyerek çözülebilecek kadar basit değil.
gelcez yapcaz etcez gibi kelimelerle türkçenin içine etmiş bir kişinin sunduğu sözde gençlerle turkiyenin sorunlarının tartışıldığı program. bu programda konusma yapmak masturbasyon yapmaya benzer. alkısı almak için iyice yuklenirsiniz ona buna daha sonra doruk noktası: alkıslar.
her şeyin önceden planlanmış gibi değil her şeyin önceden planlandığı program. kimin soru soracağı bellidir. kimin cevap vereceğini de abbas güçlü tayin etmeye çalışır. isterse alkışlatır istemezse alkışlatmaz. pis pis sırıtır üstüne. zaten en baba ayarı metu'dan yemiştir bu program ve sunucusu.
muğla üniversitesinde aynı görüşte öğrencilerle kör döğüşüne şahit olduğum mikrofonun bana ve benim gibi düşünen kimseye gelmediği program. bakın kimler konuştu http://www.tgb.gen.tr/hab...u-ile-genc-bakista-skanda
Abbas gucsuz ile gerzekce bakis!
Bir kere katildigim zamanda o kadar mikrafon istememe ramen soz hakki verilmedi taaki alti saatlik suren yayinin bitmesine son bes dakika kalasiyaya kadar ve sordugum sorulara ya da dusuncelerime oylesine sacma cevaplar verdi ki, lanet ediyorum o adama da, o sacma programin backgroundunda ki yasananlara da.
münazara falan iyi hoş da türkçesi daha düzgün olan öğrencileri çıkarsalarmış daha iyi olmaz mıymış? açıkçası şive de olsa istemsiz de olsa kulak tırmalıyor ve tekleyen, temiz olmayan türkçe kanal değiştirtiyor.
selçuk üniversitesine saçma sapan bir münazara konusuyla gelmiş program.
internet sosyalliği öldürüyor muymuş ?
ulan ülkede deprem oldu binalar yıkıldı , analar ağlıyor , babalar işsiz senin üniversitede tartıştığın konuya bak.ortaokullu çocuklar tartışmaz bu konuyu.adam gibi kullanırsan öldürmez.cevap bu kadar basit işte.
sırf bunları söylemek için gidilirdi aslında da eringeç bi insanım işte.
işte bunlara da tartışma programı diyoruz biz. köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek gibi bu ama, bir türlü geçemedik ki şu köprüden özgürce tartışalım. reklam aralarında haydi alkış diye salonu gaza getirmeyelim, beğenmediklerimizi 'genç arkadaşa teşekkürler reklam' diye kesip atmayalım.
aslında ortaokul öğrencilerinin cirit attığı sözde tartışma programı. bu ne lan? panik atak 3-5 genç 3 dakikada düşüncelerini ifade etmeye çalışıyor. bugüne kadar izlemediğim için fazla bir şey kaybetmemişim.
daha önceki yıllarda ak parti karşıtı öğrencilerin özenle seçilerek programa çağırıldıgı, bu seneki ilk programda da ak parti sempatizanı gençlerin çağırıldıgı, her iki durumda da "üniversite öğrencilerinin ne kadar mal olduğunu" ortaya çıkaran, çapsız bir moderatör tarafından idare edilen, gereksiz program.