gazi üniversitesi'nin özgürlüklerin beşiği bir üniversite olduğunun canlı kanıtı olan programdır. soru sorabilen (!!), bu şansa sahip olabilenler sadece ocaklara bucaklara * mensup olanlardır, diğer öğrencilerin sorduğu sorular adeta uğultuyla karşılanmaktadır.
ve görülen o ki, tüm üniversitede çok seslilik hakimmiş, tek tip adam yetiştirmiyormuş, ne güzel..
her program esip gürleyen, programı siyasi bir mecraya çekmemek için çırpınan abbas güçlü de suspus takılmaktadır. adamına göre muamele kabilinden hani..
bu ulkenin okuyan kesimi boyleyse karpuzcusu nasil olur acaba diye sorduran olaylarin gelistigi program.. bize olan guvenim dolup dolup sifirlaniyor sayelerinde , essege teorik olarak bilgi yukleyebilme sansimiz var ve essek yine essek , ayni kendini bilincli sanan bilincsiz genclerimiz gibi.*
her gördüğümde bu adamdan başka biri yokmu diye düşünmeme neden olan program. sırf adamın sevimsizliği yüzünden izleyemiyorum. kesin torpillidir. hatta inşallah torpillidir. yoksa bu tarz insanların rağbet görmesi beni fazlasıyla rahatsız eder.
ismi acilen abbas güçlü ile geç bakış' şeklinde değiştirilmesi gereken program, hele bir keresinde ömer balıbey ile muammer güler'in konuk olduğu konu itibariyle gayet önemli bulduğum bir bölümü sabaha karşı 03.00'e doğru başlamıştı ki ertesi gün tüm programı izlemiş mutlu bir mor gözlü canavar kisvesiyle gezinip durdum işyerinde, yani sanırım, işyerinde. yoksa... *
abbas guclu beyimizin genelde gencleri bi araya toplayip kimin neye garezi varsa onu yansittirdigi programdir. o gunun konusu veya gercek sorunlardan ziyade genel olcekli siyasi sorunlar, genclerin kafasinda olusturdugu kaliplar kusulur, cogu genc saygi yerine yuhalamak, bagirmak, en fazla alkisi toplamak gibi medeni(!) yontemlerle meramlarini anlatirlar. hos, bir tv programini izlenir kilmak icin, en satan yayincilik yontemlerinden biri olan zitliklarin catismasi kullanilmaktadir. o nedenle yapimciyi elestiremem, zaten turkiye'nin sorunlarina cozum bulmak olmadigi asikardir yapimcinin.
soruları önceden hazırlayıp abbas beyin denetimine sunduğunuz takdirde katılabileceğiniz bir gençlik programı! bir de öyle okulda siyasi yönlerden sivrilmiş kişi değilseniz de katılabilirsiniz! ekrandan programı izleyenlere: "işte ne kadar demokratikiz, ne kadar düşüncelere saygılıyız" naraları atılır ama boş, üniversitenin en kofti adamları ile ve önceden hazırlanmış sorulari ile adeta bir kayıkçı kavgasının yapıldığı dümenden program! nam-ı diğer "genç sıçış".
her program açılışında arkadaşlara sorduk alkış rekorunu kırabilecekmisiniz gibi gereksiz cümleler silsilesi olmasa daha iyi olacak program.
ayrıca her izleyişimde abbas güçlü'nün naparım da öğrencileri bozarım çabasına sinir olsam da (bunu programa hakim olma gerekliliğine verdim hadi) kimi zaman da takdir etmiyor değilim.(#802490) bir öğrenci kalkıp saçmaladığında ben kızarıyorum, abbas birine heheeh diye ağzını yayarak bir de mikrofonu ağzına tutsan diyince ben sinirleniyorum, güzel bir sorunun ardından gelen alkışla ben heyecanlanıyorum.her şeyiyle tam değil belki ama yararlı bir program.
yararlı olduğunu yayına konduğu saate bakarak da anlayabiliriz aslında.
izliyorum bu programı. evet.
1 kasım 2006 çarşamba günü Abant izzet Baysal üniversitesi'nde Abdüllatif Şener'i konuk edecek olan programdır.söz konusu konuk için müthiş bir karşılama töreni, akabinde plaketler çoktan hazır edilmiştir.*
son programda abbas güçlü'nün erkan mumcu'ya oynadığı görülen program. orda bi yığın ünversite öğrencisi soru sormak adına cebelleşip, daha soru sormadan mikrofonları elinden alınırken kendisi "kahramancılık" oynamıştır. ey abbas güçlü sen program sunucusu musun yoksa erkan mumcuya muhalefet olasın diye mi oraya getirildin ?
Bırak erkan mumcu istediği vaadleri versin sana mı kalmış muhalefetini yapmak ?
