soru sormak yerine eline mikrofonu alınca mastürbasyon yapan öğrencilerle doluymuş bunu gördük bu gece bu programda. hiç alınmasınlar ama pamukkale üniversitesinde'n de çok fazla bir kapasite beklememekte olan bendenizi boş çıkarmamışlar içi boş vatansever zırvalıklarla ülkeyi sattınız propagandası ezikliğinden kurtulamamışlardır. bir tek dış ticaret okuyan bir kız adam akıllı bir soru sormuş ve karşı tarafın verdiği cevabı da dinlemiş, bu da üniversiteli onlar da üniversiteli dedirterek insanı paradoksa sokmuştur.
ayrıca karşısında tayyip erdoğan varmış gibi coşan bu tiplerden de gına geldi artık bu tip programlarda. vatan satılıyor deyip program çıkışı ipod'unu kulağına takan tiplerin de derhal 1930'lara ışınlanıp kapalı ekonomide apışıp kalmaları salık verilmeli bir an önce.
bu akşamki yayınında bir öğrencinin " -akp'nin demokrasiden anladığı sadece türban mı ? " diye soru yönelttiği tbmm başkanı köksal toptan'ın, öğrencilere hala " sevgili çocuklar " edasıyla yaklaştığı program.
an itibariyle, genç bir arkadaş abbas güçlü'ye ve Köksal toptan'a ayar'ın kralını vermiştir.
fakat birazdan gözlüklü abiler tarafından götürülüp, bi yerlerde kaybedilecektir.
adının abbas güçlü yle geç bakış olarak değişmesi gereken program. kaç yıldır devam eden bu programın bir gün de 00.00'den önce yayına girdiğini hatırlamıyorum. abbas'a da yazık be kardeşim.
üniversitedeki boş öğrenci sayısını fazla göstermekte olan bir dikta sunucuya sahip yapım. eline mikrofonu alanı azarlıyor adam kardeşim. herkese bir lafı var. konuşanı da susturuyor.
daha önce dile getirildi mi bilemiyorum fakat, bursa da düzenlenen programlarında, kapalı bayanların seyirci olamadığı programdır. yine de bazı şeyleri anlamak için izlemeye değer.
edit: eksileyen arkadaşlarda bursa'daydı ve benim yalan konuştuğumu düşünüyorlar sanırım.yoksa neden eksilesinler demi.bu yazarların, bir dahaki bursa programında içeri girmeden önce daha dikkatli bakmalarını rica ediyorum etraflarına.
zaman zaman abbas güçlü'nün soğuk espirileriyle renklenen hoş bir program. saçma sapan kadın, magazin programları arasında çöldeki bir vaha gibidir, izlenesidir.
olay soyle cereyan etmisti. butun program sazi eline alan tanju icten ice fenerbahce'ye laf sokmakta, fenerbahce'ye attigi golleri anlatmaktaydi. (engin verel'de konu mankeni olarak katilmisti programa sanirim.)
her neyse tam tanju 88-89 sezonunda fenerbahce'ye attigi bir golu anlatirken canli yayina baglanan bir izleyici ile tanju colak arasinda su diyalog gecmisti;
izleyici: 2 saattir atip tutuyorsun fenerbahce, fenerbahce diye. tanju: iii, bi saniye simdi, ben anilarimi... izleyici: birak lafi gevelemeyi. o bahsettigin 88-89 sezonunda ali sami yen'de ilk yarisini 3-0 onde bitirdiginiz, fenerbahce tribunlerine devre arasi '5' diye hareket cektigin maci da anlatsana anilarindan..
bir anlik sessizlikten sonra salondan bir alkis kopar akabinde izleyici yayindan alinip program reklama gider.
bu adamın beni en gıcık eden yanı olmadık yerde laf arasına girip espri yapmasıdır. kendince bir espri yapar ve sonra ııııııhhhhıhh diye gülmez mi tav eder adamı. halbuki oradakiler onu dikkate bile almamışlardır ve yüzündeki o gıcık ifade bir süre öylece kalır.
bunun akabinde muhtemelen kanalı değiştirirsiniz zaten.
efendim, odtü'deki programda olayların gelişmesi şu şekilde olmuş. odtü genel sekreterliği'nin açıklamasına göre abbas güçlü, odtü yönetimine konuğun zülfü livaneli olduğunu bildirmiş, livaneli'nin gelmeyeceğinin anlaşılması üzerine, abbas güçlü, odtü yönetimine haber vermeden konukları aralarında tuğrul türkeş'te olacak şekilde değiştirmiş. bunu haber alan odtü öğrencileri programa katılmak üzere kemal kurdaş salonu'na gittiklerinde, kapıda, çoğu odtü öğrencisi olmayan, eli bıçaklı, 20-25 ülkücü ile karşılaşmış. burada henüz bir gerginlik başlamışken, ülkücüler bir odtü öğrencisine aniden saldırarak burnunu kırmış. olaylar da bunun üzerine başlamış, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş. yani odtü öğrencilerinin, kafadan program yaptırmama, programı basma gibi bir durumları söz konusu değil.
yine olayların sonlarına doğru, odtü a4 kapısından bir araba havaya yedi-sekiz el ateş ederek, hızla uzaklaşmış... ayrıca odtü öğrencileri, program öncesinde, ülkücülerin düşürdüğü bir bıçağı alarak rektörlüğe vermiş, rektörlük de gerekenin yapılacağını söylemiş...
Son olarak oğul türkeş'in silahlı korumaları ile katıldığı ve oğul türkeş ile gelen korumaların o üniversitenin asıl sahipleri olan öğrencilere bıçak fırlatması ve birçok gözaltı ile sonlanan program.
bu akşam program öncesinden odtü'ye gelen eli bıçaklı ülkücüler ve junior türkeş'in çağrılıp öğrencilerin salona alınmaması nedeniyle olaylı bir şekilde sonlanmış programdır. olaylar esnasında yedi odtü öğrencisi göz altına alınmış, duyumlara göre çıkan kavgada bıçaklananlar falan olmuştur.
en nihayetinde junior türkeş odtü'de konuşamamıştır. odtü stadyumunda, taylan özgürlerin yazdığı devrim yazısı, bu akşam yine gülümsemiştir.
bugünkü programı için okul olarak odtü seçilmiş, ancak tuğrul türkeş'in katılımıyla iki kutbu bir araya getirmeye çalışmıştır. ancak protestolar nedeniyle program seyircisiz başlamış ve seyircisiz devam etmektedir.
fakat içeri alınmayan odtü öğrencileri dışarıdan sloganlar atmaya başlamış, ve programda abbas güçlü'nün sesinden çok dışarıdaki öğrencilerin sloganları ve yuhlamaları duyulmakta.
zaman zaman çok kaliteli kimi zaman çok basit olabilen program. konukların ve üniversitenin çok büyük etkisi var bunda.
basit olduğunda daha reyting getiriyor sanırım abbas güçlü ona göre seçiyor konukları. mesela vural savaş ve sinan aygün'ün olduğu bölümde öğrenciler pek karışmadan oturup dinlemişlerdi. adamlar düzgün birşeyler anlatıyor. yeri geldiğinde çuvaldızı kendilerine batırıyorlar.
ama genelde cumhuriyet veya zaman/vakit/yeni şafak gibi bir gazetenin yazarı geldiğinde uzlaşmaz ve inatçı tavırlarından dolayı ortam geriliyor ve program bilgi paylaşımından çok laf sokmaya dönüyor.
bakışa katılan üniversite öğrencilerinin aynı günün sabahında mahmure kipinde ortalıkta deli üveyik gibi dolaşmasına neden olmakta. lahza içre, son ayak izmir'de koşuldu.
mersin üniversitesinde, öğrencilerin yarısının "muhterem erbakan hocamız, yaşasın tayyip" ayarında yarısının da "kahrolsun akp" ayarında olduğunu gördük. gençler arasındaki kutuplaşmayı net bir şekilde göstermiş program.
bugün ışık üniversitesinde yapılan ve gayet sakin geçen programda, yaklaşık 20 hatta daha uzun bir süredir sürelen türk ekonomisi sorunları ile ilgili çok güzel bilgiler verilmiştir. sinan aygün sayfalar dolusu bilgi getirerek, türkiye ekonomisinindeki sorunları açığa koymuş, bu sorunlarının temelinin ta 1946'lara dayandığı ile anlatılar yaparken, e-mail atanlar, neden akp'ye sataşıyorsunuz din düşmanı mısınız gibi sorularla geceye renk katmıştır. özal'ın ekonomik atılımları ile akp arasında ilişki kuran arkadaşa buradan selam.
ha daha sonra bol bol laf sokuldu tayyip ve akp'ye. özellikle vural savaş etkili konuşmaları ile göz doldurdu. program sonunda gene konu ile alakasız bir mesaj studyoyu eğlendirdi. matrix hakan isimli bir mail sahibi şimdi buraya yazma ihtiyacı duymadığım, alakasız ve saçma bir laf etmişti. bu da bol bol güldürdü insanları.
son programların aksine bilgilendirici bir yayın oldu. öğrenciler de konuya çok müdehale etmediler çünkü gerçekten çok akıcı ve net bir anlatım vardı.