şimdiden buraya yazıyorum; bilkent üniversitesi öğrencilerinin, bizi hayattan soğutacağı bir program olacaktır, çok merak ediyorum, neler soracaklar, nasıl yorumlar yapacaklar, neler saptayacaklar.
not: umarım beni utandırırlar.
edit: murat karayalçın'ın konuk olarak katıldığı, bilkent üniversitesi'nde gerçekleştirilen programda, şahsen benim beklediğimin aksine, çok güzel sorular sorulmuştur, bilkent'te daha önce düzenlenen genç bakış programını şöyle bir düşündüğünüzde çok şeyin değiştiğini görmüş olduk. bu kez güzeldi, bu kez sağlamdı bilkent, ara sıra çatlak sesler de çıktı fakat genel anlamda iyiydi.
14 ocakta hacettepe üniversitesinde yapılması olasıydı * ~dı diorum çünkü program hacettepede yapılmadı. kısaca programın neden kampüste olmadığını açıklıyorum...
aslında öğrenciler 20.30 dan itibaren içeri almışlardı.baktık salona griş kapısının önünde bir arbade yerlerimizden kalktık anladık ki bi grup öğrenci salona alınmıyor.ışıklar düştü kameralar kırıldı ve grup içeri girdi önde kendilerine yer buldu ,daha sonra bir şekilde dışarda bulduk kendimizi meğerse bizden salondandan çıkmamızı istemişler kimlik kontrolu tekrar yapılacak öyle alınacakmışız kimimiz çıktık kimimiz kaldık... içeride kalanlara Abbas Güçlü çıkmaları için rica etti yine çıkan çıktı kalan kaldı Abbas Güçlü salonu terketti, kameralarla canlı yayın aracı toplandı ve hacettepe sınırlarından çıktı.yayın aracı gittikten sonra hiç bir öğrenci orada ne olduğunu göremedi duyamadı velhasilikelam salonda kalmaya inat eden öğrenciler hala ordamıydı orası bilinmiyor...
genç bakış programında bugün kemal kılıçdaroğlunu davet eden ve öğrencilerin kendi aleyhine ve chp aleyhine sordu tüm soruları açık dille ve soranları kapak edercesine cevap vermiş ve bir kez daha taktiri almıştır.
özellikle pkk durumdaki iğrenç iftiraları bir kez daha kapak etmiş ve vakit gibi dini istismar eden iftiracı zihniyet için "logosonu alacağım onunda" diyerek komaya sokmuş süper insan.
bu gece itibariyle ülkemin acı gerçeklerini yüzüme vurmuş olan programdır.
bu yüzüme vurulan acılar ülkemin avrupa birliğine girişi ile ilgili tartışmalar falan değildir, üniversite gençliği' nin cahilliğidir.
benim de dahil olmuş olduğum üniversite gençliği ülkenin yönetilen kadrosundan yöneten kadroya geçiş aşamasında en yakında olan gruptur fakat bu grup o kızdığımız insanlar gibi tartışmayı bilmediğini, paylaşmayı bilmediğini göstermiştir.
kendi içinde anlaşamayan bir grup hakkını arayıp görüşünü sunamaz arkadaş, kimse kimseyi kandırmasın.
abbas güçlü nün, doğan medya grubunun insanları etkilemesi yönlendirmesiyle ilgili bir öğrencinin sorusuna 'biz sizi yönlendiriyor muyuz?'' gibi akıl dolu bir cümle ile cevap verdiği program. bu tek değildir bu kalıbı bir kaç kez daha kullanmıştır. aynı şekilde mehmet ali birand'da ''gel sen o zaman sun haber bültenini de görelim'' kalıbına başvurmuştur.
ha hatırlamışken, kendisi muğla üniversitesine kenan evreni konuk aldığı programda, programı tv de yayınlanacak olan saatinden 3 saat erken başlatmış ve üniversitede programın sonunu tv de programın başı olarak yansıtmış ve aslında program bittiği halde tv den izleyenler programı canlı izlediğini zannetmiştir. böyle bir tv dahisidir işte abbas. ha bir de o programa karşıt görüşlü kimse alınmamış, muğla üniversitesi darbeci üniversite olarak algılanmıştı. hani biz sizi yönlendiriyor muyuz demişti ya abbas, ona istinaden...
haydi abbas vakit tamam, şekil yapmışsın ama olmamış be amcam.
beyoğlu purple da vedat özdemiroğlu stand up ı mı yoksa yıldız teknikte mehmet ali birand stand up ı mı derken kıl payı ile seçmediğimiz program. televizyonda hallerini görünce gayette iyi bi seçim yaptığımız için kuduruyoruz.
söz almanın imkansız olduğu programdır kendisi. genelde söz almak isteyen ve önceden hazırlıklı aynı düşünceli kişiler bir arada oturur ve kalabalık olma faktörünü iyi kullanıp söz hakkını kaparlar.
bu gece yıldızdalarmış.
şimdi mimarlıktan bi kız çıktı soru soruyor. allahım bunlarla mı aynı havayı teneffüs etmişim?
"akepee kandırdıı kandırdı. oha felam yane."
bu kadar basit birisi üniveriste öğrencisi olabilir mi?
ortada argüman yok, herkesin ezberlediği saçma tespitler var.
televizyona çıkmak için daha iyi bir vakti seç sivri akıl.
yarın çektim belanı.
bize bazı gençlerin bakış açılarının ne kadar sığ oldugunu bir kez daha gösteren programdır.
ortalama iki programda bie genç kayda değer şeyleri ele alıp konuya yoğunlaşabiliyor kalanlar artistlik peşinde...
Her katılan konuğun ve mikrofonu eline alan ateşli ama bir o kadar da boş gencin konuşmasından sonra alkışın mecburi olduğu programdır. Program boyunca 5 dakika ciddi sorular yöneltip tartışmayı beceremeyen gençlerimiz kelimelerin gücündense alkışların desibelinden medet ummaktadırlar. Birçoğu o geceki konuya hakim olmayan bu gençlerimiz, mikrofonu eline aldığında kayda değer bir kelamı yoksa vatan millet sakaryadan yola çıkarak kendini tribünde hisseden öğrenci kimlikli taraftarlardan alkış almaya çalışır. Bu curcunaya abbas güçlü nün gelen konukları yağlaması ve hangi zekanın ürünü olduğunu hep merak ettiğimiz garip anketleri de dahil olmaktadır.
genelde özel üniversitelerde yapılan ve dışardan öğrencinin çoğunlukla katılmadığı/katılamadığı program. e haliyle konuklara abuk abuk sorular gelebiliyor.
AÇıkçası filmle ilgili bazı noktaları kafamda aydınlatmış program olmuştur. Eleştirilerimi tamamen ortadan kaldırmasa da filmi biraz daha anlamamı sağlamış program olmuştur.
edit: filmin aslında 5 saatlik olduğunu, eksik bölümlerininde yer alacağı uzun versiyonunun gösterileceğini ve eleştirilerin bu versiyonunda giderilebileceğini söyledi can dündar bir gaflete daha düşüp merakla bekliyorum açıkçası.
can dündar'ın her zamanki o kibar uslubu ile ayar üstüne ayar vermekte olduğu program.
"deniz baykal dedi, ergenekon etkisi olabilir, tam da anlamadım ne dediğini, onu ergenekon'un avukatına sormak lazım"
"bir köşe yazarı dedi ki, manastırdayken, mustafa kemal'in hareketleri çok efemineydi, ne demek istiyor? artık ben buna ne cevap vereyim, adamın hayata baktığı noktaya bakın"
filmi izlemedim ama atatürk'ü din düşmanı göstermişsiniz niye diye soran çocuk, savanora'nın 1200 yetele'ye alındığını söyleyip bunu tayyip'in gemiciği ile bağdaştırmaya kasan tek bir özne-yüklem içeren tam cümle kuramamasına rağmen dinleyin, bekleyin diyip duran çocuk, can dündar filmden alıntılar yaptığı halde, niye şimdiki laflarınız ile film çelişiyor diyen muhtemelen filmi izlememiş başka bir kız.
nerden topladınız lan bunları.
bir sürü saçma sapan sataşmaya rağmen hala büyük bir hoşgörü ve güler yüzle konuşmayı sürdürmeyi başarabilen can dündar'a saygılar.
15 ekim yani dün gece ki programda akp ve başbakana sıkı giydirmeler yapan programdır. özellikle abbas güçlü'nün
- öğrenci önüne çıkmak kolay değildir , sayın başbakanımız bir geldi bakın bir daha geitremiyoruz öğrenci karşısına çıkmak istemiyor
demesi orada ki tüm öğrencilerle beraber beni de güldürmüştür. başarılıdır. en azından izlenmesi gereken programlardan biridir.
genç erkeklerde kızların bacaklarına, göğüslerine, kalçalarına falan yönelen; genç kızlarda malafata ya da romantik ise gözlere falan yönelen bakıştır.
