anadolu üniversitesi'ndeki bölümünde ögrencilerin programin sonunda hep birlikte ayaga kalkip, sol yumruklarini da kaldirarak sonuna kadar gündogdu hep uyandik marsini söyledikleri ve yayinin kesilmedigi, abbas güclü'nün da kip kirmizi oldugu program.
üniversiteli gençlerin sesi olarak görüntü veren ama kameralarin gösteremedigi keskin çizgileri olan programdır. ülkemizde örneği az olan sayısının artması gereken progradır. sorular karşısında tıkanan bazı siyasilerin ne mal olduğunu ülkemize gece onikiden sonra da olsa gösteren programdır.
abbas güçlünün her anti-kapitalist konuşmalarda soruyu geçerek konuyu cevaplamayarak veya başka yerlere getirerek cevaplamaya çalıştığı bir program olduğunu biliyoruz. Ancak bugün seyrettiğimiz programda bunu hat safhada gördük. bi yerde abbas güçlü ve osman yağmurdereli ve de onlara alkış tutan 2-3 kişi.. bi yerde de üniversite , halk , hak . Bugün bu programda her ne kadar halkın sesi bastırılmaya çalışılmış olsa da eminim ki bugün bu program sayesinde susmayanlar oldu ve olacak. Ne mutlu ki, televizyon başındaki insanları köreltmeye çalışanlara cevap olarak bir aydınlatıcı üniversite - gelecek - görüyoruz ve bunların daha iyisini de göreceğiz.
abbas güçlü'nün her zamanki sıradanlığıyla, "üniversite öğrencisine yaraşır sorun" "adam gibi sorun" "siz şöylesiniz, öyle sorun" sorması ve bir yandan da hafifçe tebessüm etmesi bana milli eğitim bakanı hösiyn çelik'i hatırlatır hep.
bu iki adam birbirine o kadar benzer ki bu sıradanlıklarıyla. tamam şişman olan daha pis bir arkadaşımız, ancak o kadar benzerler ki görüşlerinin bile paralel olduğunu hissettirirler insana.
genç bakış tutan bir program. ama kazandığı tarafı, gençlerin salaklığını ortaya koyması. hepimiz salağız.
o değil de, sanatçı duruşunla bir bak be hocam demek istiyorum sözlerimi bitirirken. sahibi bilir.
dün akşam uludağ üniversitesinde yayınlanan bölümde ahmet özal, serdar denktaş ve tuğrul türkeş konuktu. uludağ üniversitesinde güzel kızlar varmış. gençler bırakın sözlük işlerini gidin gezin tozun, okula takılın.
her programında AB'ye karşı olanlar alkışlasın daha sonra da AB'yi isteyenler alkışlasın diyerek sanki AB'yi isteyenler bu ülke vatandaşı değilmiş ve ülkenin bölünmesini isteyenlermiş gibi gösteren, AKP düşmanlığı yapan ve her anında Tayyip'e ve hükümete gülerek taş atmayı(çamur at izi kalmasın durumu) yeğleyen Abbas Güçlü'nün sunduğu ve katılımcı üniversite gençlerinin sahte popülizm duygusuyla alkışlarıyla katıldığı bir programdır.Bir ara çok rating alıyor diye bilim muhabbetine fazlaca sarılmışlardı baktılar onunda bokunu çıkarınca tekrar eski formata geri döndüler.aaa her dönem kesin k.evren, s.demirel, e.mumcu, m.erbil gibi rating unsurunu bünyesinde barındıran kimseleri yayınına çıkartan bir program olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim doğrusu.
zülfü livaneli'nin katılımıyla kanal d'nin reytinglerinin epeyce arttıran program. elestirel, bağımsız, samimi ve dürüst yorumlarıyla zülfü livaneli'nin izleyenleri ekran basına bağladığı, birlik ve beraberlik mesajı verdiği ve eserleriyle renk kattığı, bu gecelik uykusuz kalmaya değen yayın.
An itibari ile zülfü livanelinin kendinden emin ve doyurucu cevaplarıyla sersemlemiş kişilikin sunduğu program. Kendisi ne kadar o meşhur kesmelerine devam etmeye kalksa da zülfü livaneli çok nitelikli ve doyurucu cevaplarla abbas güçlünün ağzını tıkamıştır.
bu geceki yaıyının istanbul ticaret üniversitesi eminönü kampüsü'nde yapılacağı programdır.
konuklar hüsamettin cindoruk,
prof. dr. hikmet sami türk,
av. kezban hatemi..
an itibariyle programda mustafa sarıgül şu sözleri söylemiştir; "ben herzaman haksızın yanında oldum hiçbir zaman güçlüyle birlikte olmadım." fakat aynı zamanda abbas güçlü' nün yanında durmaktaydı.
bizim okula gelmesini heyecanla bekliyorum. gelsin o herif yine, ''gençler çok ses çıkıyor, bak kapatır giderim hee'' desin, ben de söz alıp hadi s.ktir git artık diyeyim. bakalım gidecek mi?
hala üniversite hocalığından kurtulamamış abbas güçlü ile eziyete dönüşen program.
hişşş çocuklar susun!!
bu adam da kendine bir türlü bir format, bir tarz bulamadı gitti. neyi, niye yapar anlaşılır gibi değil. bir mucit çıkarır, bir meşhur insanları çıkarıp geyik yaptırır, bir akademisyen çıkarıp milleti uyutur. yazık bulun şu abbas güçlü ye sağlam bir format.
