canlı yayın yapmanın bir program için ne kadar önemli bir unsur olduğunu göstermiş programdır. kaç haftadır bakıyorum canlı yayın yazısını göremeyince konuşulanlar ne kadar güncel olursa olsun sanki bayat bir havada işleniyormuş izlenimi oluşturuyor bende ama abbas güçlününde canına tak dedi artık adam canlı yayında bir gün, bir gece yarısı yayın saatimizi erkene alın diye diye gidecekti en sonunda. böyle daha mı iyi oldu peki cevap benca hayır nedenine gelirsek zaten gecenin köründe yayınlanıyordu şimdi nasılsa bekleyen yok diye daha geç yayınlanıyor biz saati ne olursa olsun genç bakışı canlı izlemek istiyoruz. duyurulur! .
bu gece 00:30 da gaziantep üniversitesinde türkiye nin enerji politikasının tartışılacağı program.konuk eski enerji ve tabi kaynaklar bakanı hilmi güler.gaziantep üniversitesi öğrencileride gece gündüz türkiye nin enerji politikalarını tartışıyodu zaten iyi oldu.o rüzgar güllerinin kime ne şekilde monte edilmesine değineceğim bende söz verirlerse şayet.
milli eğitim bakanını davet ettikleri halde katılmamış müsteşarı göndemiştir. müsteşarsa sorulan sorulara net bi cevap veremediği için elindeki kağııtan okuduğu için öğrenciler siz sorumuza cevap vermiyorsunuz diyince ben politikacı değilim ki (nasıl kıvırayım). diye cevap vermiştir. yani paslaşma diye bir şey yoktur. davete icabet vardır.
akp milletvekillerini ve bakanlarının defalarca programa çağrıldığı söylenmiştir, ancak kendilerinin gelmemekte ısrar etmesi söz konusudur.
ayrıca soru soran insanların gençler olduğu gözden kaçırılmamalıdır. oraya çıkan herkes, belli bir kesim tarafından rezil edilmiştir. her fikirden insan mevcuttur.
"abbas yaşlandı, bakışlar hala genç!" dedirten programdır. gençlere verdiği kıymeti programın hafta içi (çarşamba)yayınlandığı saatten anlamaktayız! (12:30)
ayrıca sevgili abimizin arasıra aydın doğan yada doğan grubuna giydirmeye kalkan geç arkadaşlara okkalı, yüksek telden verdiği cevaplar dikkatlerten kaçmamakta, genç bakışlar kurt bakışlara dönüşüp gençler hemen susturulmaktadır.
(bkz: abbas yolcu)
akp karşıtlığı ile suçlanan program.
doğaldır bu ülkede yüce parti akp'yi eleştirmek yasak, günah.
çünkü bu ülkede demokrasi yok akp demokrasisi var. (bkz: demokrasi bizim icin bir tramvaydir)
tv programlarında akp'nin eleştirmesine bile tahammül tipler sonra çıkıp utanmadan milli irade, ahlak, demokrasi ve hukuktan bahsediyor.
(bkz: akp zihniyetinin demokrasi anlayisi)
10-11 şubat 2010 yayınında konu özelleştirmeler idi.
biraz dinledim ve sinirden kapadım.
mesela;
hüsnü özyeğin çıkmış deli gibi yaşasın özelleştirmeler, küresel dünya, artık durum böyle diyerek çılgınlar gibi liberal bir ağızla, yoğun şekilde kapitalizm propagandası yapmıştır.
yani bu para babası amcaya göre, milyon dolarlar içinde yüzen kişiye göre ülkede satılmadık yer kalmasa, yabancı al parayı ver istediğimi dese buna göre herşey normal olacak.
çünkü bu zihniyete göre herşey paradır.
ikinci husus ise cehalet içinde özelleştirmeyi savunan ve tiplerden, konuşma özürlüğündende anlaşıldığı gibi yüzde 90 fetoşçu gereksiz tipler olduğu anlaşılan bir kişinin içler acısı bir yorumu vardı.
şöyle ki;
bu amcam ne var ki yani yabancıya satılıyorsa, ne gerek var milliyetçi takılmaya, satılsın işte yabancıya, bakın para geliyor diye yardırdı.
sonra telekom'un özelleştirmesini öyle bir şekilde savundu ki yukardaki fetoşçu tanımlamamı haklı çıkardı.
biliyorsunuz telekom 6.5 milyar dolara peşkeş çekildi. ve bu adamlar bunu 5 taksitte ödeyecek.
yani yılda 1 milyar dolar ödeyecekler.
ve sıkı durun. telekomun ortalama yıllık karı ise ortalama 2 milyar dolar civarı imiş sanırsam. **
yani adamlar 5 kuruş ödemeden, üstüne kar ederek telekomu almış oluyor.
ve bu fetoş kılıklı zavallı varlık diyor ki; ya nesine karşısınız işte. bakın yüzde 45'i bizim.
oradan da kar gelecek. hem bakın 6.5 milyar dolarda gelecek diye savundu.
lan adama sormazlar mı telekomun hepsi bizde olsa idi 10 yılda ortalama 20 milyar dolar gelecekti bize.
ama yüzde 45'i bizde olduğu için üstüne 6.5 milyar doları ekleyince ortalama 16.5 milyar dolar gelecek.
işte bu kafalarını rafa kaldırmış, cehalet insanları bunları savunuyor.
sonra diyoruz ki akp nasıl yüzde 30'un üstünde oy alır.
böyle gereksiz cehalet varlıkları varken doğaldır anacım.
10-11 şubat 2010 yayınını abdüllatif şener, mümtaz soysal, ışın çelebi ve de hüsnü özyeğin'i konuk ederek özyeğin üniversitesi'nde gerçekleştiren programdır.
abdül abi yaptığı kaba şimdi sıçmaktadır. abbas ara da ayar veriyor ama abdül politikacı nede olsa...
mümtaz soysal her zamanki vakur duruşuyla söz verilince konuşuyor ve de sağlam konuşuyor...
ışın çelebi özal dönemi özelleştirmelerin yıldızıdır. özal'ın prenslerindendi. babalar gibi satardı rahmetli...
hüsnü özyeğin de kendi üniversitesinde konuşuyor. milyarder adam gecenin köründe yayında bulunuyor.
ışın abiyle hüsnü patron arada birbirlerine yalakacılık yaptılar ayrıca.
yurttan sesler korosu bildirdi.
genel itibariyle ak parti hükümetie çemkirmek üzerine hazırlanan bir program. böyle konuşmaktan aciz çocuklar oluyor falan eğlenceli bir yayın.
Bir de abbas'ın anketleri var ki gülmeye birebir. atıyorum "ak parti'yi başarılı buluyor musunuz" diye anket yapıyorlar. abbas :" türkiye'nin her yerinde gelen sms ler, o yüzden çok gerçekçi sonuçlar bunlar diyor. Anket sonucu şu tarz çıkıyor : başarısız bulanlar yüzde 98, başarılı bulanlar yüzde 2... bu ne lan ne yüzde 2 si ? bu parti en kötü ihtimal yüzde 30 üzeri oy alıyor. hakikaten çok gerçeki bu anketlerin sonuçları.
an itibariyle gözlerimizi doldura doldura izlediğimiz bir program olmuştur. konu öğretmenlerdir. her konuşmacı utanmaması gerekirken sıkıla sıkıla, sesleri gide gide, göleri dola dola konuşmaya çabalamaktadır. karşılarında ise sürekli gülen ve sorulan soruların hiçbirine cevap veremeyen bir bürokrat vardır. eğitimin eğitimle alakası olmayan kişilerin elinde olduğunu birkere daha tespit etmiş program olmuştur.
muharrem ince'nin inceden inceye iyi laf yerleştirdiği program.
-bakana sadakat.
-tarikata bağlılık.
-sünnete uygun bıyık.
(bkz: en helalinden)
o değilde abbas senin bu ses hiç iyi gitmiyo sunuculuğa, yine fark ettim. ııh olmuyor.
aydın doğan ve ertuğrul özkök ün emekli olmasının ardından en fazla 2 sezon daha yayınlanacağını öngördüğüm program. bakalım bundan sonra kime veya kimlere övgü dolu dizeler yazacak programının eleştirilmesine tahammülü olmayan abbas abimiz.