a clockwork orange

entry383 galeri103
    83.
  1. üzerinde oturup saatlerce konuşulacak derecede zenginlik barındıran muhteşem film.

    filmi müthiş kılan 2 unsur var bence. bunlardan biri tartışılabilir ideolojilerle dolu olması. bir diğeri ise tabii ki harika oyunculuk. Malcolm McDowellın canlandırdığı alex karakteri için bile izlenebilecek bir film. tüm bunların yanında yüklü olduğu Psikanaliz malzemeleri ise yapımı kült filmler kategorisine sokmaya yetiyor da artıyor bile.

    kesinlikle izlenmesi, mümkünse kalabalık bir grup tarafından üzerine tartışılması gereken bir eser.
    0 ...
  2. 82.
  3. çok sayıda zeka unsuru barındıran sinema zevki yeni gelişmekte olanların tüm düşüncelerini değiştirebilecek tekrer tekrar izlenmesi gereken bir stanley kubrick filmi.
    0 ...
  4. 81.
  5. 80.
  6. manyak kubrick'in başka bir hastalıklı filmi.
    1 ...
  7. 79.
  8. kitabı filminden kat kat güzeldir.
    1 ...
  9. 78.
  10. efsanevi yönetmen stanley kubric in efsanevi filmlerinden sadece bir tanesi "otomatik portakal"..

    ..stanley kubrick in filmlerine baktığımızda genellikle insan temasının doğasıyla ilgilenir..yani seyirciyi sahte bilgisayar efektleriyle etkilemeye çalışmak yerine insan psikolojisini kullanır..ve bunu çok iyi başarırda..

    ..otomatik portakala gelince..
    otomatik portakalda, hapishanelerin kuruluş amacı olan(ilk başlarda)insan ıslahı ele alınmıştır.

    ..burada(ıslah) suçu işleyen bireyi cezalandırmak yerine onu çeşitli tedavi yöntemleriyle(genelde psikolojik)onu suçlardan arındırma çabası güdülmüştür.

    ..fakat film de ıslah çalışmaları sonunda suçlardan arıldığına kanı getirilen alex karakteri hapisten çıktıktan sonra artık hiç bir şey yapamaz hale gelmiştir..artık kimseyi dövemez ve kimseye kızamaz bir hale gelmiştir....yani kendi benliğini kaybetmiştir..

    ..kubrick filmde burayı eleştirel bir bakış açısıyla işlemiş ve insan doğasını bozabilecek hertürlü olay ve mekanizmanın yanlış olduğunu dile getirmeye çalışmıştır..(alexin hapisten çıktıktan sonra haksızlığa uğrasığında bile karşılık veremez bir hale gelmesi..)

    ..ayrıca işlenen suçlarında karşılıksız kalmayacağını, alexin hapisten çıktıktan sonra dayak attığı yaşlı adam tarafından dayak yemesi ve gördüğü tedavi yüzünden buna karşılık veremeyişi, şeklinde işlenmiştir..

    ..film de kullanılan müzikler de takdire şayandır...kubrick in çekimlerin den bahsetmeye gerek yok zaten..

    ..kaçırılmaması gerekenler arasındadır...
    0 ...
  11. 77.
  12. anlamak için önce okunması gereken kitaptır.

    kübrik çekti diye çok derin çok götten manalar çıkarmamak gerekir.
    3 ...
  13. 76.
  14. kubrick öyle bir adamdır ki, nasıl zaman ilerledikçe insanların dili kullanımı değişiyorsa, gelecekte de çok farklı kullanımlar olacağını öngörüp, film için yeni terimler yaratmıştır. insan zaman zaman karıştırır ama gulliver'im ağrıyor'un, başım ağrıyor demek olduğunu zamanla anlar.

    --spoiler--
    filmin ilk yarısında ana karaktere sinirlenirsiniz, özellikle evdeki kadına tecavüz sahnesi, penis heykeli ile öldürme sahnesi sert sahnelerdir. ondan sonra nedense acımaya başlarsınız. benim en üzüldüğüm kısım, ailesinin yanına dönememesi ve üzerine eski arkadaşlarını polis olarak görüp, sağlam dayak yemesi.
    öyle ki, acısını tahmin edebileceğimiz, tekerli sandalyedeki adamın bile ana karakteri yakalamasını istemeyiz. bende öyle oldu en azından.
    --spoiler--

    ayrıca filmin ilk 10-15 dakikası hakikaten karmaşık ve sıkıcıdır biraz, ama önemlidir anlatım bütünlüğü açısından, zaten 15.dakikaya kadar izlemişseniz sonra kaptırırsınız.
    2 ...
  15. 75.
  16. anthony burgess e ait, ilk basımı 1973 yılında yapılan kitap.
    0 ...
  17. 74.
  18. beğenerek izlemiş olanlara fazla yaklaşılmaması gereken filmdir. (bkz: ayar alıp öfke vermek)
    2 ...
  19. 73.
  20. izledikten sonra kafada ''ulan ne kadar zekiyim filmi çok iyi anladım.'' düşüncesi oluşturmayan film. kurtlar vadisi, maskeli beşler gibi filmlerden daha ileri seviyedeki filmleri anlayamayan ve beğenmeyen insanların bu eksikliklerini filme bok atarak kapatmaya çalıştıkları su götürmez bir gerçektir. elbette bu tarz filmlerden hoşlanmayanlar bu değerlendirmenin dahili kapsamına girmiyor. ama o zaman da ''bok gibi film lan bu'' demek de benmerkezciliktir, en üstün zevkler bana aitciliktir. ayrıca ilginçtir ki film bittiğinde genelde kurulan cümle ''vay be!'' türevinden şeyler olur. fakat dedim ya zeka lazım biraz. izlediğini, okuduğunu, duyduğunu anlamak için. çok değil, sadece biraz...
    2 ...
  21. 72.
  22. izledikten sonra "ulan ne kadar zeki bir insanım" gibi bir düşünce gelebilir. uzun süre geçmezse bir doktora görünmek tavsiye edilir.
    4 ...
  23. 71.
  24. derinliğini anlamak için zeka gerektiren filmdir.
    1 ...
  25. 70.
  26. 69.
  27. Filmin mânâlı adı: kurulmuş insanoğlu'dur.
    Şimdi altını çizerek şunu söylüyorum ki, kubrick kendi fikrini perdeye yansıtmıştır. Evet anarşizim serpilmiştir fikirlerine ama subjektif anarşizm ortaya çıkmıştır. Kubrick filmde* şiddetin olması gereken bir olgu olduğunu, silinmesinin doğru olmadığını(özellikle de yapay yollarla) vurgulamaktadır. içinde oldukça fazla ironi barındırır film: droog serserilere beyaz giydirilmiş, cat woman elinde beethoven heykeliyle alex'e saldırır, droogiesler kafa yapan süt içerler, alex hapishaneden çıkınca droogieslerinin polis olması(şiddeti yönlendirmişler. dayak atmayı seven polis oluyor ironisini yapmış) vs... Şiddetsizlik bireyde kişiliksizlik yapar. Öyle hükümet yalakaları çıkar ortaya demiş ayrıca(filmin sonu). Devlete de faşizan ve iki yüzlü bir profil çizmiş.

    Kubrick şiddetin eleştirisini de yapar ayrıca(droogieslerin çötönk diye evlere birkaç tatlı laf sonrası girebilmesi). Özellikle 20nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren modernitenin ve proje olarak modern değerlerin bir simgesi konumunda olan, L.W. Beethoven'u Alex'in çelişkilerle dolu kişiliğini tamamlayan bariz bir imge olarak vermiş ve şiddetini Beethoven ile bağdaştırmıştır.

    Ayrıca hapis alex gibiler için ıslah yeri değildir. onlar orada düzelmezler, çıktıklarında da aynı şeyi yapacaklar mesajını da çakmış. Demiş de demiş Kubrick abi.... izlemeye değer. Fakat tam anlamak için biraz araştırma yapmanızı gerektirecek bir film. Son olarak imgelere dikkat!

    --spoiler--
    Frank Alexander: She was very badly raped, you see! We were assaulted by a gang of vicious, young, hoodlums in this house! In this very room you are sitting in now! I was left a helpless cripple, but for her the agony was too great! The doctor said it was pneumonia; because it happened some months later! During a flu epidemic! The doctors told me it was pneumonia, but I knew what it was! A VICTIM OF THE MODERN AGE!! Poor, poor girl!
    --spoiler--
    9 ...
  28. 68.
  29. stanley kubrick'in yaptığı en güzel film denilebilecek bir başyapıt. mükemmel senaryosu ve üstün oyunculuk performanslarıyla ta 1971 lerde yapılmış, aşmış bir film. gerek kullanılan müzikler, gerek yerinde sözler, oyuncuların duyguları bire bir yansıtabilmesi gerçekten çok etkileyici. sonu da öyle bi biter ki insanı derin düşüncelere bırakır.

    --spoiler--
    alex 4 kişilik çeteseyle her türlü pisliği yiyen bir heriftir. lanettir, kabızdır ama yakışıklıdırda (ağzı da laf yapar iki kızı aynı anda tavlayıp yatağa atabilir) neyse konuyu dağıtmadan, bu alex pisliği her zamanki gibi bir eve girip suç işlemek üzeredir. daha sonra girdiği evdeki kadını öldürür, arkadaşları da onu sevmemektedir bir kaç husumet yaşamışlardır. bu yüzden onu satarlar ve polisin ele düşmesine neden olurlar. bu alex hibinosu mapus damlarına düşer. daha sonra hükümetin uygulamaya çalıştığı bir formül vardır. suçluları bi şekilde hipnoz ederek (en yakın anlamda böyle söyleyebilirim) suçtan uzak tutmak ve asla suç işleyememelerini sağlamak. alex de mapus damından kurtulmak için bi nevi kendini kobay olarak kullandırır. daha sonra serbest bırakılır ve eskiden işlediği suçların cezasını çekmeye başlar ve film bu dakikalardan sonra daha da keyiflenir.* *
    --spoiler--

    kısacası arşivlik bir film olduğu kesin.
    4 ...
  30. 67.
  31. sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olup, dahi stanley kubrick'in gözbebeği olan yapıtıdır. kubrick kendisine yaptığı iş ve sinemayla ilgili sorulan "gelicek nesillere iyi bir miras bıraktığınızı düşünüyor musunuz" sorusuna, "otomatik portakal'ı bırakıyorum bundan daha fazla ne yapabilirdim ki" cevabını vermiştir.
    1 ...
  32. 66.
  33. klasik müzik eşliğinde akıp giden ve şiddetin ne kadar içi boş ne kadar gereksiz olduğunu gösteren kubrick filmidir.
    2 ...
  34. 65.
  35. stanley kubrick'in deli ve ilginç bir hayalgücüne sahip olduğu gösteren izlenesi filmdir.
    1 ...
  36. 64.
  37. 1962'de Anthony Burgess tarafindan yazilmis, 1971'de Stanley Kubrick tarafindan sinemaya aktarilmis olan eser.

    Bu roman Time dergisi tarafindan yuzyilin en iyi 100 romani arasinda gosterilmistir.
    1 ...
  38. 63.
  39. ilk bas kazayla ispanyolca izleyip,ne diye ispanyolca cekmislerki diye sasirtan sonra ogrenilip orijinal dilinde tekrar izledik ten sonra daha da bi sevilen stanley kubrick filmi...
    2 ...
  40. 62.
  41. burgess'in türkçeye çevrilmiş diğer kitapları için (bkz: bir elin sesi var) ve (bkz: piyanoçalanlar)
    8 ...
  42. 61.
  43. her yeri buram buram phallic symbol kokan anthony burgess romanı; stanley kubrick filmidir. en çarpıcısı da alex'in kadın kurbanını dev bir penis heykeli ile öldürmesidir.

    (bkz: welly welly welly well)
    1 ...
  44. 60.
  45. gece gece evleri basıp kadınlara tecavüz eden gençleri anlatıyor. sadece tecavüz değil tabi, binbir pislikleri var.

    --spoiler--
    rehabilitasyonun da ne derece bilinçsizce yapıldığının bir eleştirisi gibi geldi bana.
    --spoiler--
    1 ...
  46. 59.
  47. bu ayki Empire dergisinin DVD'sini verdiği muhteşem film.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük