aslında fiziksel anlamda ortaya çıkan bulgular bu yöndedir. lakin şimdi herkesin anlam yüklediği bi mevzu hakkında subjektif yorum getirip hissettiğinin doğru olmadığı söylemek yada iddia etmek doğru olmaz. yalansa yalanı severim mottosu hala geçerliliğini korumaktadır.
geçmişte belki tertemiz aşklar vardı, sadakat dolu ve birlikte paylaşılan örnek yaşantılar. ancak günümüz aşklarının büyük bölümü kişinin ihtiyaçlarını gidermek için uydurduğu bir bahane haline geldi. kadınlar için yalnız kalmamak, erkekler için cinsel iştaha katkıda bulunmak mesela... yüksek boşanma oranları da bu savı doğrular niteliktedir.
aşk olmadan seks olur ancak seks olmadan aşk olmaz sözüne yakın bir söz olmakla beraber katılamayacağım sözdür. yani sonuçta tabiki ikili ilişkilerde olması gerektiği gibi seks olacaktır ancak bunun için aşkı harcamaya da gerek yok. sonuçta sadece seks için yaşayan insanlar olmadığımıza göre* seksten önce gelen duygular daha fazladır. aşk da bunlardan biri ve en doğal olanıdır.
aşk, seks için uydurulmuş bir yalan değildir. aşk, seks ve ileride çocuk yapabilmek için verilen bir duygudur. insan aşık olduğu insandan çocuk yapar. en azından genelleme yaparsak öyledir. diğer tecavüz olayları, zorla evlendirme olaylarını falan geçersek, genel kanı bu yöndedir. aşık olmadığı insanla seks yapmıyor mu insan? yapıyor elbet. ama aşık olduğu insanla yapınca hepsinden daha özel olduğu kesin.
