acının etkisi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir bazısının acısını dindirmeye yeni bir sevgili yeterken bazısı senelerini verir bir köşede oturur ağlar geçmesini bekler de geçmez.
beynin kendi kendini hacklemesi durumu. herhangi bi hastanenin onkoloji servisi ziyaret edilip, gerçek acılar ile yüz yüze gelinerek, kolayca atlatılabilecek olan uyduruk ve sanal bi acı bu.
Aslında her şey aynı algıdır ama ruh halimize göre değişiklik gösteririz yorumlama yeteneğine erişiriz... Örnek vereyim birisi bana kindarsa iyilikten prim yapıyor... Yok eğer arkadaşım ve bana yakınsa çok iyi bir insansın der " temel nokta iyi " Bu da acını eğitirken farklı hislerini kullanman gerektiğinin ifadesidir bence.. Çağrışımlar bizim bakış açımıza göre de değişiklik gösterir ( bakış açısı hissettiklerimizdir ) Şöyle örnek vereyim tekrar.
eğer aklına gelenleri tamamen kabul edersen okuduğun acı ağıtlarını bir kendi yorumunu eklmeden kabullenirsen ( Örneğin yalnızlık kemik gibidir ne tarafa dönsen batar ) bunu direkt kabullenirsem yalnızlık bu aforizmaya göre şekillenecek.. Sen şekil vermek için farklı hisleri kullanmalısın. Kendin farklı düşünerek farklı unutma hissini ortaya çıkararak değiştirmelisin.
Bir düşün hep kabullendin değil mi ? diğer ihtimalleri düşünmedin kendine hedef olarak bir ihtimal koy unutma ihtimali ve bunu benimseyerek düşünmeye başla... bu senin iç dünyanı şekillendirecektir ve yapabilecek çağrışımları da.
çünkü çağrışımlar ihtimaller üzerinden düşünmene göre değişiklik gösterir ve ruh halini etkiler.
Bu yol da giderken ruh haline göre sendeleyebilirsin yapamayacağım diyebilirsin bu ruh halinin içimizden geçtikleridir örnek vereyim ( Çok zekiyim lan başarma hissi ), ( çok kötüyüm karamsarlık ) bunu da geliştirmek için bunun bir evre olduğunu bileceksin ama ayağının takılıp kötü ruh haline geçirmesine izin vermeyeceksin... Bakış açını yapamazsın diyen nefsine ve ruh haline göre şekillendirmeyeceksin.
Uykum var uykum. Daha büyük acı gösterin bana...
işin şakası tabii. insan ne kadar ketum durursa dursun hepsinin içinde bir duygu parçası var. Bu yüzden istenilen olmayınca her şey acı. Mazoşist olmamak şartıyla acıyı yaşamanın da gerektiğine inananlardanım.
ZOR TABi ÇOK ZOR HEMDE, DÜŞÜNSENE SEN KAÇ YILDIR iLMiK iLMiK ÖRÜYOSUN iLiŞKiNi ORTAYA Bi KAZAK ÇIKARIYOSUN SONRA O KAZAk SOBAYA DEĞDiĞi AN YANIP TUTUŞUVERiYOR her şey bi anda yanıp kül oluyor...