ergenler gibi "küçük iskender" okuyun.
valla bak.
bir tane ben söyleyim hatta;
"cefasını benim çektiğim aşkın sefasını başkası sürecekse, başlarım böyle aşkın ızdırabına!"
nasıl da rahatlatıyor dimi..
unutmadan bir de;
bir daha da aşık falan olmayın!..
Bayanlara tavsiye; önce gidin bir paket peçete alın tedbir olarak, çocuk reddederse lazım olacak.
Erkeklere tavsiye; o kadar da kara sokmayın şu pecete satanları sonra olan bize oluyor.
aşk acısı çeken adam tavsiye alacak durumda değildir. kendi başına bırakacaksın ki dibe vursun bir, vursun ki kendine gelsin o an. her dibe vuruşun bir çıkışı illa ki olacaktır. o isterse yanında olmak lazım, ama sadece yanında olmak lazım mümkünse konuşmadan. o isterse konuşur, o anlatmak isterse dinlenir. bırakmak lazım, o bulur kendini.
bak şimdi annene söyle sana bir nane limon kaynatsın. sıcak sıcak iç. yorganın altına gir uyu terle. gece üç gibi kalk*duş al. sabah bişşeyciğin kalmaz. gripte işe yarıyorsa aşkta da yarar.
hiç bir zaman dinlenmeyecek olan tavsiyelerdir.siz aşk acısı çeken birine istediğiniz kadar takma etme vs deseniz de o yine takacaktır. bunalımdan çıkmasının tek yolu yeni bir aşktır. illa karşı cinse olan aşktan bahsetmiyorum.müzik aşkı ,spor aşkı vs olabilir.
aşık olduğun kişiyle aşkı dibine kadar yaşasan ne olacaktı sonsuza dek sürecekmiydi?.aşk birincil bir gereklilik değildir oksijen,su gibi.aşk olmadan yaşayabiliyorsan demekki çok da elzem bir şey değil.ayrıca beynin hiç bi tavsiyeyi kabul etmez olay senin beyninde biter.kalbine hükmeden beynindir çünkü.zamanla unutacaksın kesinlikle, bu süre kısa veya uzun olabilir.bu sürede acıyı benliğinde daha az hissetmek için arkadaşlarınla vakit geçir sosyal ol eve kapanma.aşk acısı iyidir insan olduğunu duyguların olduğunu öğretir ayrıca bir insan hayatı boyunca hep bi insanı sevemez başkasına aşık olacaksın emin ol ve şu anda aşk acısı yaşamana neden olan kişiyi çoktan unutacaksın.neyse aşk bu kadar kafaya takılacak bi mevzu değil uzatmanın manası yok.
evet bende yaşadım o acıyı.
neden diye düşündükçe nefes almayı unutuyordum neredeyse . kesinlikle iyi değildim. onunlayken onun yapmamı istemeyeceği her şey beni çağırıyordu sanki . hangimiz hatalı diye düşünüp hep teraziye koyardım onun ve benim yaptıklarımızı . en kötüsü de ilişkiniz bitmek üzereyken sizin düzeltmek için çaba göstermeniz karşı tarafın bunu istememesi. değişmesi bambaşka biri olması onu tanıyamamanız . kendine gel diye sarsmak istemeniz . ona zaman vermeniz ama yinede o istenmeyen sonun gelmesi hemde sizin tarafınızdan .
ayrılık ..acının başlaması..çünkü siz hiç ayrılacak bir çift değildiniz öyle de durmuyodu zaten.
ne oldu da bu hale geldiniz ? ben bu sorunun cevabını her aradığımda ona öfkem kızgınlığım büyüdü size tavsiyem bunu yapmamanız . çünkü bu daha çok acıtıyor. 1 ay geçti üstünden artık alışmaya başlamıştım . 1 ay nasıl mı geçti hiç sormayın bilmiyorum . geçmek bilmedi . ağladığım duyulmasın diye banyoda suyun altında bırakıyordum gözyaşlarımı ben bile görmek istemiyordum çünkü onları kendimi aciz hissetmek istemiyordum. suyla karışıp akıveriyordu . rahatlıyordum .
onu aptal gibi aradım konuşmak için.size 2.tavsiyem de bu.sakın aramayın . gizli numaradan falan asla! sesini ne kadar duymak isteseniz de bunu yapmayın .
onu hatırlatacak herşeyden uzaklaşın bir müddet. kafa dağıtmak için yer değişimi yapın. en yakın dostlarınızda ya da kuzeninizde falan kalın. terapi etkisi yapar bunlar. inanın bana.
1- hep kötü yanlarını düşün
2- onun da diğerleri gibi sıradan biri olduğunu, mesela tuvalete gittiğinde yaptığı şeyi düşün, onunda osurduğunu düşün,
3- çivi çiviyi gerçekten söker git kendine bir çivi bul, ama bu sefer sağlam çak çekici
4- sürekli ayık kal, içme. içmek zayıf bünyelerin sığınağıdır.
5- fazla düşünme, icraata geç. boşver giden gitmiştir. sen gideni değil, giden seni kaybetmiştir.
şimdi eski tecrübelere dayanaraktan: bu aşk platonik bir aşkın acısıysa, aşık olunan kişi de görüşülen, tanıdık birisiyse, yani toparlamak gerekirse içten içe arkadaşınıza aşıksanız yapmanız gereken en hayırlı iş onunla görüşmeyi kesmektir. kulağa çok zor geliyor, acılı bir süreç, ama sırf onu görebilmek için onun yanına gitmeniz, arkadaş taklidi yapmanız, onun da sizi arkadaş yerine koyarak gülümsemesi sizi boş yere umutlandıracaktır, katmerle daha fazla acı çekmenize yol açacaktır. o yüzden en iyisi "göz görmeyince gönül katlanır" kuralını benimsemek...
