herşey sandığından kolay olacak merak etme. sana acı çektiren mutlaka ama mutlaka bir gün dönecek.. sen tavrını koru yeter.. artık geride bıraktığın anda döncek ayrıca buna odaklanma ama hayat kısa be hacı rahatına bak, gez-toz, takıl.. yarının garantisi var mı yahu üzme kendini.. ***
-öncelikle ilk yapacağınız şey insana insan kadar değer vermeyi öğrenin.kimse içinizin acımasına sebep olacak kadar önemli değil.
-hayatınızın merkezine başkalarını değil kendinizi yerleştirin başkaları sizin etrafınızda dönsün.bu nasıl mı olacak?benliğinizi kişilere adamayın yani o kişinin size götünün keyfine göre kötü bir muamelesi veya davranışı sizde derin yaralar açamasın yani baştan o sınırları belirleyin.vermeyin bu imkanı ''sen kimsin lan amına koduğum'' içsesi gerektiği anda devreye girebilmeli.
-hobi edinin,kitap okuyun hacca gidin falan demiyorum eğer çekilen ayrılık acısı ayrılıktan ise yenisini bulun veya kendinizdeki eksiklerin analizini iyi belirleyin özgüveninizi artırın.
* mümkün olan en büyük aşkı sizin yaşadığınız düşüncesinden uzaklaşın, zaten eğer ortada böyle birşey olsaydı bu ilişkinin bitmemiş olacağını kabullenin.
* dünyadaki en büyük sorunun sizin aşk acınız olmadığı gerçeğiyle yüzleşin.
* içinizdeki bilimum hissiyatla daha sonraları pişman olacağınız davranışlarda bulunmayın.
* dışarı çıkın, sosyalleşin, kendinize uğraşacak bişeyler bulun.
* uzun süreli ilişki(ler) yaşamış, size kendi yaşadıklarından yola çıkarak yardımcı olmaya çalışan arkadaşlarınıza "beni anlayamazsın ki" mealli laflar etmeyin. onlar size yardım etmek için yanınızdalar, kızdırmayın kalbinizi kırmasınlar.
ne kadar üzülecek, haykıracak, ağlayacaksanız ayrıldıktan ya da karşılık bulamadıktan hemen sonra yapın. unuttum bile, umrumda değil deyip kendinizi kandırmacalara giderseniz, ilerde birikip hayat boyu geçmeyen ince sızılara neden olabilir.
(bkz: tecrübe konuşuyor)
küfür etmeyi sevmeyen biri olarak şunu söylemek istiyorum... s*ktir et bütün unutma yollarını. unutma arkadaş, olsun bitsin. sen sevmeye devam et. seni sevmiyomu, olsun ! başkasıylamı birlikte, olsun ! terk mi etti, olsun ! aşk acısı çekiyorsan değerlisin demektir. birisin demektir, varsın demektir.
bende aşk acısı çekiyorum. fakat unutmayacağım. zaman bana unutturana kadar unutmayacağım arkadaş. bana '' seninki ufak bir hoşlanmadır, yoksa çok fena bir duygu.'' diyebilirsiniz. evet fenadır. bilirim. 2. defa aşık oluyorum ve 2. defa bu acıyı yaşıyorum. ama tecrübeliyim ! aşk acısını ne başka birisi, nede monta sıçmak durdurur. kendini alkolede verme. sakın sakın geri dönemeyeceğin hatalar yapma. o yokmuş gibide davranma. bazı arkadaşlar '' onu kötüle, onu söz ! geçer. '' deselerde sakın onu sövme. onu olabildiğince çok sev. biraz uzaklaşmaya başlayınca yine sevmeye çalış. çünkü bak, cennetten kim uzaklaşmak ister;
onun yüzünü her gördüğünde cenneti görmüş kadar mutlu oluyormusun ? onun her sesini duyduğunda cennetteki en güzel kuşun ötüşünü duymuş gibi yüreğini hoplatmıyormu ? ona her kötü niyetli biri yaklaştığında cenneti zebaniler basmış, o kişiler ona zarar verince cenneti yakıp yıkan zebaniler görmüyormusun ?
fakat o cennete girmen yasak. doya doya bahçede dolaşman yasak. hatta çoğu zaman bakmanda yasak. ama s*ktir et o cennete kavuşamamanın acısını. şuan cehennemdesin, farkındayım. fakat cennete giremiyoun diye cehennemde kalmaya boyun eğmeyeceksin herhalde. sana cenneti bekle demiyorum. sadece o cennete olabildiğince yakın ol. belki o bahçeye zebaniler girecek belli bir zaman sonra, fakat dayan. onlardan ne eksiğin olduğunu düşüneceksin. belkide fazlan olacak. ama o cennetin kapısı şansa bala açılıyo. üzülme. sen diğer yavşaklar gibi cinsellik için milletle birlikte olmuyorsun. onurunla aşk acısı çekiyorsun. sen yanlış olan bişey yapmıyorsun. seveceksin ! utanmayacaksın ! bütün dünyaya haykır ! onu sevdiğini söyle ! aşk acısı çektiğini söyle ! belki o cennetin kapıları banada açılır de ! umudunu yitirme !
eğer olmuyorsa merak etme. zaman herşeyin ilacıdır. ve bekle, benim gibi... bir gün cennet bizede gülecek...
yıllar sonra gelen edit: bu entryyi yazdığım için cidden utanıyorum, umutsuz utanç verici bir entry. * artık burada yazılanlar gibi düşünmüyorum. he şimdi "neden silmiyorsun o zaman entryyi?" diyeceksiniz. arada artı alıyor, mutlu oluyorum. ondan dolayı. *
yani şunu bilin; artık burada yazanlar gibi düşünmüyorum.
boş tavsiyelerdir.. tavsiyeyi verenin de bi süre sonra aynı tavsiyelere ihtiyacı olacaktır, bu yüzden bırakın tavsiyeyi falan da sürekli onu düşünün acı çekin geçer.
bir kağıdı boyuna ikiye ayırın. iki başlık atın:
o varken olanları ve o yokken olacakları yazın. o yokken olabilecekler konusunda biraz hayalperest olun. dırdır yok-kıskançlık yok-kapris yok-şimarıklıklar yok vs. ohh diye derin bir nefes alın sonra kağıdı bir tarafa atıp ağlayın o kağıda da sümkürün yaşayın acısını.
kar ne mi? en azından bir kez ohh diye derin bir nefes aldınız.
seni senin onu düşündüğün kadar düşünmeyen birini neden kafana bu kadar çok takıyorsun bu acizliktir dostum s.ktir et.o olmadan şu anda nefes alıp yaşamaya devam ediyorsan koy götüne rahvan gitsin.he arada su filan iç tuvalete git metabolizmeyı bozma bi şırfıntı/ibne için.