uykunun yerli yersiz kaçmasına,
durup dururken ağlamaya,
kalbin onu görünce küt küt çarpmasına,
yolda yürürken ayakların birbirine dolanmasına,
hazır olmaktır.
benliğinde bi yabancıyla yaşamak. aşka alışmak, aşık olduğun insana alışmak ve bir bütün olmak.
sensizken hep bi yanım eksikmiş, sayende bi bütünü artık...
aşk... herkesin kendi kalbinin sesine göre tanım koyduğu tek kelime.
zor şeydir.. önce platonik olunur, sonra beklenir- acaba onun da gönlü var mı diye- gönlü varsa yaşanır yoksa depresyona girilir mütemadiyen hayata küsülür, aradan zaman geçince de aşk diye bi hadisenin saçmalık olduğu hissedilir... ama hala aşık olunabilir birilerine... kısaca çok zor bi hadisedir hatta zamanla da ilişkilidir önce beklenir sonra yaşanır sonra biter... belki de zamana en çok bu hadisede işimiz düşer denir...
yaşanırken dünyanın en güzel duygusu olup, severek ayrılırsanız hayatınızda dayanamıyacağınız acıları size çektiren bir duygudur. kendinizi çok şanslı hissedersiniz çünkü o sizindir artık bir parçanız. herkesin onu çok beğendiğini düşünürsünüz vede o beni seçti diyip daha da mutlu olursunuz. tabiiki hep böle sürmeyebilir kavgalar, ayrılıklar, kıskançlık krizleri ise bölümleridir aşkın. bence hiçbişey düşünmeyip sadece paylaşılan anların tadına varmak en güzelidir.
ilk kez yaşayanlar için gerçekten bir ilham kaynağı..sevgiliyi her görüşte heycanlanmak ise duyguların perçinleyicisidir..aşık olunan kişide aslında şanssızdır..çünkü aşık olan onu her daim görmek, kollarında uyutmak ister..tabi sevgiliyi sıktının farkına varmaz belki ama bu onun en büyük heycanı ve sevinç kaynağıdır..ayrıca aşık olmak, gönül musluklarının civatasını gevşeten olsa gerek...
ilginç hadise. en pespaye ve rezil insan dahi olsa aşık olan kişi, hakikaten üzerine bir asalet, bir zariflik hali çörekleniverir, "n'oluyoo bana laaan" der hatta. aşık olmak, güzeldir. kendini daha bir ince, nazik, gelincik gibi hissettirir. en öküz ruhları bile.
aynı muhabbetlerin rakı masasında, geç saatlerde msn pencerelerinde yÂhut kendi kendine döndürülmesine neden olan, istemsiz eylem. ota da konan boka da konan bir gönülün sâhibine çektirdiği ızdırap ile kanla birlikte akar, için için sarmalar.
dünyÂyı siyah görme nedenidir, duvarlardan gözyaşı akar, güneş üşütür, rüzgar sersemletir.
adını haykırası gelir insanın ardından, bir şeyleri kırıp dökerek...