insanlar hiç görmedikleri hiç hissetmedikleri şeylerin bünyede yarattığı reaksiyonu aşk diye tarif etmişlerdir. aynı kişiye hiç görmediğin ilk defa karşılaştığın bir hareketi sayesinde binlerce kez aşık olunabilir fakat o kişinin sürekli kendini yenilemesi gerekir ki bu da bi zaman sonra imkansız hale dönüşür ve aşk ta başka bir şeye dönüşür. uzun süreli değildir bu olay veya ben sigaraya aşığım diyebilirim hem bağımlıyım hem zevk alıyorum içerken. anlatabildim mi?
eğer en yakın arkadaşına olduysan sıçtın demektir .yaşanabilecek en kötü durumdur. açıklanamaz, içten içe bir sevgi beslenir. dostunu kaybetmemek için hep bir saklama durumu olur
dönüp şu yaşantıma baktığımda görüyorum ki en mutlu olduğum zamanlar hep bir kızdan hoslanmaya basladığım o ilk hafta veya 10 gün. izleyenler hatırlar bir film vardı 500 days of summer orada tom asık oldugu günden sonraki gün işe giderken her şey farklıydı kuşlar,böcekler,dans eden insanlar... işte ilk hafta gerçektende hayatı böyle algılıyor insan.ama sonrası zulüm ve ölüm.çünkü iş artık level atlamakta ve seni zorlamakta acaba beni kabul edecek mi? blah, blah, blah. söyleyeceğim o ki sırf o bir haftalık 10 günlük cosku ve mutluluk için bu ızdırap çekilir yani asık olunur.
hak edilesi insana olunduysa eğer başa gelebilecek en güzel hadisedir yeryüzünde. kendinden vazgeçmektik kimi zaman.. gözünü karartıp uğruna can bile verebilmektir. lakin yanlış insana olursan aşık o zaman yanarsın işte arkadaş! yandım ordan biliyorum.
sırf o an için milyonda birden daha az gerçekleşme ihtimali olan herhangi bir durumun tam ortasına düşersiniz. o ana kadar herşey gayet normal ve (tekleyerek de olsa) rayında giderken bir anda düzeninizdeki bütün arabaların tekerlekleri kafanızın asfaltını kazıyarak geriye dönemye başlar. eğer zamanında frene basmazsanız, beyin duvarınızı paramparça edip kafanızı patlatarak dışarı çıkar. herşey kontrolünüz altındaysa sorun yoktur. kime aşık olduğunuzun önemi yok, neyi nasıl algılayıp hissettiğiniz önemlidir. güzelliğin tutku dolu, kıpkırmızı şeytanlığını bile sevebilirsiniz, ruhunuzu satmazsanız. ya da bakire bir saflığa ve süt beyazı duru bir gülüşe hayran olabilirsiniz, karşısında kendinizi jiletleyip bıçaklamazsanız. aşık olmak iyi olmasına iyidir de, aşık olucam derken aptal olmazsanız...
üzülmeye ve kırılmaya hazırlıklı ol, zira dünya kaç bucak görmek üzeresin...
aynı anda hem mutlu hemde mutsuz olabilirsin dikkatli ol...
bir sözü ile dünyayı yakabilirsin ama bitince ben kime aşık olmuşum diye bilirsin...
bazı zamanlarda kör olmaya alışmalısın, yoksa allah' ım beni kör et diye bilirsin...
ağlarsa anan ağlar gerisi yalan ağlar lafını, eğer sevdiceğin düşündüğün gibi değilse öğrenmek üzeresin...
telefonu açmayınca meraktan ölmeye, sonrasında da "duymadım" gibi gayet rahat bir cevaba hazırlıklı olmalısın...
bugünlerin yarınları var unutmamalsın, ona göre yaşamalısın...
uyumadan geçecek günler için kahve stoğu yapmalısın, kahveyi sevmiyorsan içmeyi öğrenmelisin...
özgürlüğünü bir kenara bırakmalısın, gururun ile birlikte...
bir ipte iki canbaz oynamaz, sen emekli olmalısın...
herşeyi iki kişilik düşünmelisin, bazen de sadece tek, bu ayrımı hiç bir zaman yapamayacaksın, o yüzden alttan almayı bilmelisin...
herşeyden önce kendine şunu sormalısın,