3 ay kablosuz modeminden interneti kullanıp, faturayı yarı yarıya bölüştüğün ve 3 ay boyunca para istemek dışında, yolda görse selam vermeyen, ve paylaşılan belgelerden msn konuşmalarında senden "netimi kullanan piç" diye bahseden ibne kılıklıdır efenim.
küçük süprizler yaptım kendisine, paylaştığım belgelerin içine.
bu beni de ağzına sıçılası komşu modeli yapar mı ? evet yapar. çok da zikimdeydi. *
gecenin 2'sinde 3'ünde bağıra bağıra konuşan komşu modelidir.o an tüm sülalesine küfür edersiniz, bununla yetinmeyip adamı evire çevire dövmek istersiniz. *
saat ayırt etmeksizin kapıyı çalıp. banaşu modelin örneğini çıkart diyen. bilgasayar alıp kullanmayı bilmeyip ikide bir sana şu resmi siteye koy bu resmi ilan gir diyen.
dindar olan komşuların, sizin eve geç gelmenizden mütevellit yaydıkları sarhoş dedikoduları. be ablacım senin o saatte ne işin var balkonda, nedir bu ayaklı gazete olma merakı. bak yobaz bile demedim ha.
meraklı olan komşu modelidir. sabahtan akşama kadar balkon da kim ne yapıyor ne ediyor diye pusu kurar. siz tam kapınızı açtığınız da kapının dürbünün kararması da cabası olan komşu türüdür.
bahse konu komşu alt katta bulunuyor ise balkondan göt yarım metre dışarı çıkarılıp malum kişi balkona sigara içmek için çıktığı esnada direkt üzerine sıçılabilir..ağza gelir mi orası bilinmez..
bazen insanların ne kadar saplantılı ve tuhaf olduklarını tekrar hatırlatan üst kat komşumdur. ortalama bir muhitte ortalama üstü bir sitede oturuyorum. güvenlikli, kapalı otoparklı, sosyal tesisli felan yani diyeceğim site sakinlerinin gelir kültür düzeyi ortalamanın üstünde. bizim üst kat komşumuzunki de öyle. konuşunca anlaşılabilecek makul bir tip gibiler ama kadında temizlik ve oradan da halı silkeleme takıntısı var. öyle böyle değil. bunlara haftada iki gün temizlikçi kadın geliyor ve evin tüm halılarını silkeliyorlar. fikirtepe'de otursak tamam dicem ya, fikirtepe'deyiz, burada da özgürce halı silkeleyemicekse nerede silkelicek. gıkım çıkmaz, ne temiz komşum var diye gurur duyarım hatta. işin en acayip, en tuhaf, en anlaşılmaz, insanlardan soğutan tarafı da ne biliyor musunuz kadınla konuşunca çok haklısınız deyip bize özür babında kabak tatlısı gönderdikten sonrasında ki sabah halı silkeleme işinin kaldığı yerden devam etmesi. apartman yönetmeliğinde kesinlikle yasak bu iş, yöneticiler kaç defa uyardı, halı yıkama makinesi alın diyoruz onlar iyi temizlemiyor diyor kadın. konuşunca zaten hep alttan alıp, haklısınız diyo, kızamıyosun da çok ama abicim sanki bağımlı kadın. eşi ile konuşuyoruz adam zaten bıkmış bu temizlik manyaklığından. bir ara iyice baskı kurduk, kadın sabahın beşinde silkelemeye başladı halıları, sözde çaktırmadan silkeliyo. şimdi anlatınca bile sinirlerim geriliyo, yani öyle basit bişey gibi ama o her halı silkeleme sesinde artık kan beynime hücüm ediyordu ki en son halıları vura vura balkon kaplamasını söktü kadın. balkonu komple sıvalı kaldı böyle. dekoratif giydirme komple indi aşağıya. o gün bugündür kurtulduk halılardan. balkonu yeniden yaptırdılar, kadında hamileymiş zaten, artık hangi ara temizlikten vakit bulup hamile kaldıysa. uzun bir süre rahatız gibi ama ben tetikteyim açıkcası. alışmış, kudurmuştan beterdir malum.
yan komşumun modelidir, ne modelse artık! af edersiniz yan tarafta erkek arkadaşıyla çatır çatır düzüşür, sesi kulağımızda ama laf etmeyiz. Biz film izlerken sesi biraz açtığımızda duvarı yumruklar. ne desem azdır lan sana!
tepenizdeki dairede yaşayan ve temizlik hastası olan komşudur aynı zamanda. o kadar tip; o kadar tiptir ki o her defasında 15 kere silkelediği yastık kılıflarını ağzına ağzına sokasınız gelir. hayır anlamıyorum, derdin nedir ? neden 15 ? bir de ne eksik, ne fazla...
hasta hasta... ruh hastası...**
çocuklar burda maç yapmayın camları kıracaksınız keserim bak topunuzu.
başka bir modelide: arabaya gelir ilerde oynayın bıraz (bayırda topmu oynanır a.q)