Dünyanın en degerli kimyasal maddesinin salgılanmasına neden olan eylemdir.100 yaşında olsan.... ömrün günah çukurlarinda geçse....Birkere kalpten Allah deyip tövbe etsen ve samimi bir sekilde 1 damlasını şettirsen tertemiz olacağın durumun vesilesidir.
Öldüğü zaman nasıl öleceğini bilemeyen, mahşerde nasıl toplanacağını bilemeyen, sırattan geçip geçemeyeceğini bilemeyen, nasıl hesap vereceğini bilemeyen insan nasıl keyiflenebilir, nasıl laubali olabilir?
Fahri kainat efendimiz şöyle buyuruyor:
"Eğer Benim Bildiğimi Bilseydiniz, Çok Ağlar Az Gülerdiniz." (Hadis-i Şerif - Kaynak: Buhari)
Yolda kalıp, tepeyi aşamayanlara yazıklar oldu! Kendilerine yazık ettiler.
ne kadar aciz gösterirse göstersin, gerçekten rahatlatandır. ağlıyorum ulan yine. canının yanmasına katlanamayan birinin ölümden korkmaz hale gelmesine mi, canından sakındığı birinin nerede ne yaptığını bilmediği mi? ağlıyorum işte, bu da benim sevgimi gösterme biçimim. bu da benim acılarımı dışa vuruşum. allah kahretsin bu kalbimi de bu zihnimi de.
hani çığlık çığlığa susarsın ya, boğazın yanar. kimse sesini duymasın diye kendini sıkarsın yorganın altında, iliklerine kadar hissetmişsindir acıyı, gözlerinden dökülen yaşlar ıslatır yastığını sırf bu yüzden yastığın arkasını çevirip uyumak nedir çok iyi bilirim. ardından gelen yorgunluk, tarifsiz bir rahatlama. kaparsın gözlerini, atarsın gecenin kollarına kendini...
ağlama, sonsuzluğun kapısıdır bu taşlar
ağlama ki, onlarda feryât etmeye başlar
neden toprak olduktan sonra geldin yanıma
bir ömür nerde idin od düşerken canıma
mâdem acı çekmemi istemiyordun gülüm,
neden yandığım halde, acı çekiyor külüm
mahrumun olsam bile, ağlama, kabrimde ben
dayanamam kederlenmene, kahrına rağmen
eyvah, sende solmuşsun istilâ kıskacında
sonbahar rüzgarları sevişiyor saçında
gözlerinde, kırılgan tebessümü akşamın
nerde, esirgediğin o mağrur ihtişamın
dünya mı sarsılıyor, yoksa titriyor musun
ben sana tiryakiyim hâlâ, biliyor musun
toprağımda tütüyor hayalin, buhur gibi
her gece bekliyorum gelmeni, sahur gibi
komşularım soruyor: Kimdir bu nazlı sultan?
adını anacağım ânda ağarıyor tan
sen güneşe bakarken, uykuya dalıyorum
haberini her yani gelenden alıyorum
bu hayal hakikatin özüdür, rüya değil
sûretimi görürsün, mezarıma bir eğil
okursun kitâbemde vardığım son durağı
bulursun başucumda gülümseyen burağı
'Hû' sesini fısıldar kulağına taşlarım
ruhuna kâfur gibi yayılır gözyaşlarım.
Nurullah GENÇ / mezar taşımdaki dört mısraya bakarken ağlayışına
kıymeti bilinmesi gereken bir olay. ağlamak, ağlayabilmek çok güzeldir. bir noktadan sonra öyle bir raddeye gelirsiniz ki, artık ağlayamaz olursunuz. asıl korkunç acizlik bundadır, gözleriniz bile ihanet eder size.
inanılmaz rahatlatır. kimseye bir şey söyleyemeyen içinde oldukça biriktiren insanlar için son derece güzel bir olaydır. ben her an ağlamaya meyilliyimdir. yavaştan düşen damlalar ardından bi surat büzüştürme ve sonunda sinirle bağır çağır ağlama. müthiş.