ağlamak istemeyip ağlamak

    1.
  1. bogaza yumru oturması, bu sebebten bogazın agrıyıp acıması, beynin kalbden daha agır basması, baslayınca duramamaktan korkmak, kendini frenlemek, buyudugunu anlamak.
    4 ...
  2. 10.
  3. mutlusundur.

    en azından öyle bilirler seni.

    aslında senin kendi seçimindir bu maskeyi takmak; belki kırılmamak belki kırmamak için...

    ama yüreğin ağlar işte. gözlerinin ta içi...

    gören olmaz.

    dedik ya senin isteğindir zaten bu ama tuttuğun tüm o damlalar gözlerinde ağırlık yapar bir süre sonra.

    dudaklarını ısırır, gözlerini farklı yerlere kaydırırsın.

    için hıçkırır, usulca silersin gözlerini dişlerini daha bir geçirerek yanağına.

    istemezsin işte. görmesinlerdir seni.

    güçsüzsündür diye değil ya da öyle düşüneceklerinden;

    sadece istemezsin işte.

    "anlat" diyeceklerdir "açılırsın".

    oysa söyleyemezsin ki.

    çünkü bazıları senin bile dile getirmekten kaçtığın gerçeklerdir.

    hem üzülürler onlar da...

    iflas edersin.

    öylece süzülürler yanaklarından.

    kafandan türlü türlü filmler, farklı farklı replikler geçer.

    düşüncelerin farklı pişmanlıklarına, farklı hüzünlerine uçar.

    düşündükçe daha da dolarsın.

    koyverirsin sonra;

    "başlarım acizliğine"

    sicim misal gözlerinden kayan damlalara iç çekmelerin karışır.

    burun akıntın arttıkça sakinleşirsin.

    damarlarındaki pis kanın dışarıya akması gibi...

    yeniden nefes almaya başlarsın.

    rahatlarsın...

    bir sonraki patlama anına kadar

    gene aynı süslü maskeni takarsın. . . .
    *
    2 ...
  4. 3.
  5. 16.
  6. Tavana bakarak üstesinden geldiğimdir.

    Denendi, çalışması lazım.
    2 ...
  7. 6.
  8. gözyaşlarınızın artık sizden bağımsız olarak ve içinde olduğunuz durumu sorgulayamadığınız anlarda akması durumudur. dişlerinizi sıkarsınız daha fazla ağlamamak için ama ok yaydan fırlamıştır bir kere... sözcüklere yüklenmeyen anlamları o küçük damlalar çok daha iyi özetlemiştir. * *
    1 ...
  9. 5.
  10. hiç bir suçu olmayan insanları kırma nedenindir.
    2 ...
  11. 4.
  12. kalabalık bir yerde başa gelir ise inadına ağlamaya başlarsınız, sıkmaya çalıştıkça..
    belediye otobüsünde başıma gelmişti. kendimi uzunca bir süredir tutuyordum, eve gidince ağlayacaktım. lakin gözyaşlarım çok sabırsızdılar. etraftakilere sezdirmeden siliyordum onları, daha doğrusu öyle zannediyordum ki yanımdaki genç kız hiç bir şey söylemeden bana bir selpak uzattığında artık gizlemeye gerek olmadığını farkettim.
    sonrasında bir yabancının hassasiyetiyle iyice duygusallaşmak, gözyaşlarının daha süratle vücudu terk edişi.. *
    2 ...
  13. 14.
  14. ağlamak somut bir şey değildir ve isteyip istememekle alakası yoktur,ağlarsın sadece hissedersin.
    0 ...
  15. 15.
  16. şu sıralar peşi sıra yakılan sigarayla eşlik eden durum.
    0 ...
  17. 2.
© 2025 uludağ sözlük