yağlarına yağ, selülitlerine selülit katacak sonra havuzları taşıracak gözü de karnı da doyumsuz tiptir. kışın rejime ekmek diyeti yaparak hayatına renk katacaktır.
o değil de şehir otellerinin kahvaltı salonlarında gözlemlediğim, koca tabağa ve onca nevaleye rağmen 3 zeytin küçük bir parça beyaz beynir, bir dilim domates ve dörtte bir simit parçası alarak cevredekilere "ben bunlardan yıllardır yiyorum. karım tok böyle şeylere. ben insanı kamilim" mesaji veren ofisiyel tipler de yok değildir.
Aldığı yemeğin resmini çekerek facebook'a koyan görgüsüz tiptir.
Yiyemeyeceği şeyi alanlar yüzünden kaç kere fıstıklı kadayıftan mahrum kalmıştım tatil dönemlerinde. Genellikle krolar yapıyor bunu. Amk ne bilsin açık büfeyi..
Baskalarina dert olan tiptir. Istedigi kadar alir adam, acik bufenin mantigi istedigin kadar ye, bizde herkese yetecek kadar var demek degil midir zaten ? Ben de bir salatalik, bir dilim peynir ve 3 tane zeytin ile kahvalti yapan tiplere ayar oluyorum. Yesenize ulan ne bu tripler ? Bir de sabah kahvemi icmeden ayilamiyorum diye havalara giren versiyonlari var bunlarin, once kahve icip sonra kahvalti yaparlar.
nefret edilen tiptir. o nasıl bir açlıktır ya? hayır sana yazık güzel kardeşim. çatlayacaksın ya, tatilin tadını çıkarsana biraz. hiç mi görmüyosun o yumurtayı, zeytini normalde? hepsinden mutlaka yemeliyim mantığı nedir ya hu? portakal suyu, kahve, çay ve karpuzu aynı anda nasıl tüketeceksin? mide o bee. hepsini anladık da, iki fincan çay getirip de, "kalmaz belki" diye savunma yapman yok mu... afiyet olsun ne diym.
genelde açık büfenin olduğu yer ile oturma yerleri arasına ring otbüs seferi koysan ayıp olmayacak kadar mesafe olduğu için tekrar yerinden kalkmak istemeyen tiptir. bir de o yemek sırası ve kalabalığını sevmez bu tipler, bir kerede alır tam alır, yer, gider.
bu konuda antalya kundu'da ki delphin delux oteli tek geçerim ama. gerek açık büfe düzeni, gerekse o açık büfede dolaşmanın keyfi ile beni bile 3-4 kez yerinden kaldırmayı başaran bir yerdir.
çeşitliliğin çok fazla olması dolayısıyla ne alacağına karar veremeyen , hepsinden azar azar alarak tabağını dolduran insandır . ruslar ve türkler başı çeker ama aralarında büyük bir ayrım vardır genellikle , ruslar israf eder türkler ise ıkına ıkına yer o aldıklarını.
kendisini kazıklamaya çalıştığını düşündüğü işletmeyi faka bastırmak için gıda zehirlenmesi sonucu gebermeyi dahi göze almış tip.
- yiyemem sandınız değil mi?
1: O YEMEĞi GERÇEKTEN ÇOK SEViYORDUR
2: ÖDEDiĞi PARANIN HAKKINI KURUŞUNA KADAR ALMAK iSTiYORDUR.
3: GÖZÜ DÖNMÜŞTÜR, DiĞER YEMEKLERi TATMA FIRSATI BULAMAYACAKTIR
4: AÇTIR ULAN iŞTE.
hiç sevmediğim durumdur. dışarıda yemek yemenin ayrıcalığını yitirmiş anıdır ki kalk yemek seç al doldur getir bir dünya iş.
en iyisi alakart, menüden bak tercihini yap siparişini ver yemeğin getirilsin bu sırada sevgilinle eşinle dostunla kiminle yemekteysen sohbetin tadını çıkarırsın.
bi de arap turistleri görseniz yavşaklar masada oturuyorlar. karıları boşalan tabakları doldurup bi daha getiriyorlar hele pilavı elle yemeleri yok mu ?
Cinsel hayatında da, açık büfe de yaşadığı zaafiyeti yaşıyorsa, adının başına veya sonuna pek hoş olmayan sıfatlar eklenen insandır.
insanların gezdiği, çalıştığı, dolaştığı yerlerdeyken, açık büfedeki yiyecek ve içeceklere baktığı gibi, insanlara bakıyorsa, eyvah eyvah o zaman.