artık çok daha zorlaşmış fakülte. beğenilmeyen bölümlerde bile birinci sınıfta ileri matematiği dayamışlar acımadan. açıkçası ben örgünde yapamıyordum, şimdi açıkta bekliyorlar. kazığın budaklısıdır efendim.
bu yapmış olduğu sınavda salon başkanı olarak görev aldığım üniversite.
sınavın 15. dakikasından itibaren söylenmeler başladı illa izin verin çıkalım diye.
sınav 30 dk. sınavdan ilk çıkış 30 dk sonra. tamam saçma. ama... aması şu:
lan oğlum yönetmelik var işte kapı gibi. eşek kadar olmuşsun, halen liseli kaprisleri yapıyorsun. senin ben kalemini açayım emi. üniversite okuyorsun sözde, sınav giriş belgesini bile okumamışsın.
ayrıca sorunun cevabı da komünizm olacaktı ancak cevap yanlış yazılmış kominizm diye bir şey yok amk. ne yapacağımı şaşırdım mecburen kominizm i işaretledik.
oturup sabahtan akşama kadar eşşek gibi çalışanları görülmüştür ona rağmen bazı kişilerce yaranamazlar. özel üniversite de okuyanlara göre diplomayı gerçekten hak eden kişilerdir kanımca.
Universite sadece egitim yeri degil ayni zamanda insanin karakterine etki eden esas ogretim yeridir. O yuzden aof mezunlari lise mezunu gibidir. Kultursuz ve oturmamis.
Ha diyeceksin ki orgun cok mu farkli cogu universite lise duzeyi oldugundan fark yoktur. Testinizi cozun amk.
bir an önce bitsin dedirten, öldürmeyip süründüren fakülte.
herkes farklı farklı amaçlar uğruna bulaşır bu fakülteye.
biri üniversite okuyamadığından liseyi bitirir,gururla okur.
biri örgün okurken ikinci üniversite diploması alayım, ilerde tüm kapılar açılsın diye okur.
biri önlisans bitirip iş hayatına girer, kısa dönem askerlik yapayım diye okur.
biri memur olayım, kısa yoldan "4 yıllık" diplomam olsun diye okur.
okunur da okunur...
güzel yanları olduğu kadar manasız yönleri de yığınla mevcut aslında aöf fakültesinin.
şayet bel bağlamadan, sadece uğraşı olsun diye okunacaksa güzel bir şeydir aöf.
istisnalar olsa da buradan mezun olanların çoğu pek bir faydasını göremezler aldıkları diplomanın.
erkeklerde askerliği kısa dönem yapma imkanı verir, sonrasında pek bir işlevi yoktur.
ikinci üniversite muhabbetinde de istisnalar hariç bir etkisi yoktur.
örneğin vatandaş mühendislik okur, aynı anda da aöf işletme diploması alır, bir ihtimalle yönetici mühendislik pozisyonlarında değerlendirmeye alınabilir. tabi insani niteliklerde önemlidir.
toplum nezdinde aöf'nin hiç bir hükmü bulunmaz. "aöf mezunuyum, hemi de 4 yıllık!" deseniz boş boş ve acıyan gözlerle bakarlar.
bir ihtimal kurumsal şirketlerde lisans diplomalı oluşunuz işe yarayabilir.(bankalar vs.) ancak bu kurumlarda da işe alım sürecinde yazılı ve mesleki sınavlara alınırsınız. aöf'den mezun birisinin bu sınavları kastırmadan geçmesi ise zordur.
tüm bunlar yetmezmiş gibi sağdan soldan millet dalga geçer, tepki gösterir. yata yata okul bitirip diploma aldığınızı ima ederler. bu iddia bir yere dek geçerli, ben şahsen pek çalışmadan geçtim her dönem. ancak..! şu var; bu okulun sınavları tam bir kabustur. anasının nikahındaki okullara gitmek, okulu bulmak, sınavı vermek cidden zorluktur. oturup sabahlara kadar ders çalışsam, sabahta yıllardır takıldığım fakülteme gitsem daha az zahmet çekerdim. ( zamanında zkü-iktisat bölümünde okumaktaydım, oradan biliyorum)
son birkaç dersini de verip - sırf askerlik için- okuduğum bu nadide! fakülteden bir an önce kurtulmayı temenni ediyorum. darısı benim durumumda olanlara!
orgunde okurken ayni zamanda ikinci universite olarak okuyabilecegini fakulte. her egitim ogretim yilinin basinda kayitlar yapiliyor. kayit olmak icin tek sart ogrenci belgeniz. istediginiz bolume kontenjan sikintisi olmadan kayit olabilirsiniz.