kenan evreni kesinlikle savunmuyorum ama bizim vatandaşlarımız da saf olmasaymış. ajan oyununa gelmeselermiş. ülkede sağ-sol çatışması varmış edasını yaratan, ve nihayetinde amacına ulaşan gizli servis yavşaklarına kanmasalarmış. belki ordunun müdahalesi gerekmezdi o zaman ne olacaktı. 1980 lerde güvenliğimizden sorumlu olan emniyet teşkilatı bile iki gruba ayrılmıştı. (bkz: pol der)- (bkz: pol bir) diye. hatta bu iki grup bir birilerini bile öldürmeye başlamıştı. o zaman ki hükümet akıllı davranıp halkı sakinleştiremedi. yapmayıp allah aşkına, tek suçlu kenan evren mi? tahsin şahinkaya mı? ancak gülerim ben buna...!
yargılama doğrudur yok yanlıştır denebilir ama zamanında cuntanın önünde eğilip el etek öpenler bugünlerde küfür sırasına girmiş. gazete başlıklarına bakıldığında darbelere ve cuntaya karşı ne kadar çok vatan kurtaran şaban varmış da bizim haberimiz yokmuş. bunlar bugüne kadar nerelerde saklanmışlar. rahmetli ecevit cuntaya karşı yazmaya devam edip hapse düşmeyi göze almıştı. bu koçlar ise o günlerde yalakalığa tam gaz devam ediyordu.
bu gün orada müdahil olan 105 yaşında bir anne vardı. oğlunun mezarının nerede olduğunu bilmek isteyen. o kadın için oğlunun mezarını bulan adam kahramandır.
her siyasi rejim, kendisini koruma ve geliştirme içgüdüsü ile doğar. bunu, diğer siyasi rejimlerin sağlama hakkı var ise; var olan rejimlerin en iyisi olarak gördüğümüz demokrasinin daha çok hakkı olmalıdır.
12 eylül'ün genel özeti aşağıdaki utanç tablosudur;
- 650 bin kişi gözaltına alındı.
- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
- Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
- 7 bin kişi için idam cezası istendi.
- 517 kişiye idam cezası verildi.
- Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
- idamları istenen 259 kişinin dosyası Meclise gönderildi.
- 71 bin kişi TCK nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
- 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
- 30 bin kişi 'sakıncalı' olduğu için işten atıldı.
- 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.
- 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
- 171 kişinin 'işkenceden öldüğü' belgelendi.
- 937 film 'sakıncalı' bulunduğu için yasaklandı.
- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hakimin işine son verildi.
- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- 31 gazeteci cezaevine girdi.
- 300 gazeteci saldırıya uğradı.
- 3 gazeteci silahla öldürüldü.
- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 385 kişi yaşamını yitirdi;
- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
- 14 kişi açlık grevinde öldü.
- 16 kişi 'kaçarken' vuruldu.
- 95 kişi 'çatışmada' öldü.
- 73 kişiye 'doğal ölüm raporu' verildi.
- 43 kişinin 'intihar ettiği' bildirildi.
'bu utanç tablosunun cezasız kalmasına göz yummak, demokrasi inancıyla ne derece bağdaşır?' sorusuna yanıt bulmadan, 'bu yaşananların baş sorumlusu olan 95 yaşındaki bir adamın yargılanmasını yermek ne derece doğrudur?' sorusunun yanıtını aramak pek de doğru olmayacaktır kanısındayım.