Büyük puntolarla atılan manşetlerin altındaki haberlerde bu yazılıyor.
Deniliyor ki:
"Ayıp değil mi? 92 yaşındaki bir bilim kadınını, sırf bilimsel bir saptama yaptı diye yargılamak yakışık alır mı?"
Oysa...
Gerçek hiç de böyle değil...
Hem o haberler gerçeği bildirmiyor, hem de koca koca yazarlarımız bir yalanın peşine takılmış gidiyorlar.
***
işin doğrusu şudur.
Muazzez ilmiye Çığ, "Vatandaşlık Tepkilerim" adlı bir kitap yazmıştır.
Bu kitap, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının kitaplarını yayımlamakla ünlü Kaynak Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Çığ, kitabında şu cümlelere yer vermiştir:
"Madem ki dinimizde imam nikahı ile seks doğal görülüyormuş... O zaman gizli yerlerde değil, eski mabetlerde olduğu gibi, camilerde birer aşk odası konsun. isteyen gidip orada bir imam nikahı ile seks yapsın. Böylece hem camiye gelir olur, hem de imam para kazanır. Canı seks isteyen kadınlar ve erkekler orada imam nikahı ile kendilerine göre veya şeriata göre yasal seks yaparlar."
Gördüğünüz gibi...
Ortada ne "bilimsel bir saptama" var; ne de "Beş bin yıl öncesinden bir bilgi" veriliyor.
Yapılan şu:
Milyonlarca insanın kutsal saydığı mabetler hakkında, hiç de yakışık kaçmayan imalarda bulunuluyor.
Yani...
Muazzez ilmiye Çığ, bilimsel bir saptama falan yapmamış; "çok kaba", "çok sorumsuz", "çok incitici" ve "çok ölçüsüz" bir yazı kaleme almıştır.
Yargılanma gerekçesi budur.
***
Yaşa hürmetimiz tamdır.
Hele "92 yıllık bir ömür" karşısında şapkamızı çıkarırız.
Dünya çapında bilimsel çalışmalar, bizde sadece saygı uyandırır ve önümüzü ilikleriz.
Düşünce özgürlüğü denilince ise akan suları durdururuz.
Değil "92 yaşındaki dünyaca ünlü bir bilim kadını"nın düşüncelerinden dolayı yargılanmasını...
Düşünce suçundan yargılanan can düşmanımız bile olsa, ne dediğine falan bakmadan, yeri göğü inletiriz.
Ancak...
Lütfen elinizi vicdanınıza koyun...
"Camilerin genelev gibi işletilmesi"ni önermenin ve din adamlarını benim burada yazamayacağım şekilde aşağılamanın "düşünce" ile ne ilgisi var!
Eğer bu "düşünce" ise...
Söyler misiniz:
Bundan çok daha hafifini söyleyen Papa ya neden veryansın ettik?
Demem o ki:
Madem düşünce özgürlüğü konusunda ne yaşa bakıyoruz, ne bilimsel kariyere!
O halde aynı şeyi "inanca saygı" konusunda da yapalım.
Yani...
Kutsala saygısızlık yapanın...
Ne yaşına bakalım, ne de bilimsel kariyerine...
Böylece "Düşünce özgürlüğü" konusunda bülbül gibi şakırken, "inanca saygısızlık" karşısında dut yemiş bülbüle dönmeyelim.
Hadi diyelim ki, yufka yürekliyiz ya da fazla demokratız ve bu nedenle Muazzez Hanım’ın yargılanmasına karşı çıktık...
Bari en azından "Muazzez hanım çok ayıp etmişsiniz çok" diyebilelim de "camiyi geneleve benzetmenin" en azından böyle bir bedeli olsun...
"Madem ki dinimizde imam nikahı ile seks doğal görülüyormuş... O zaman gizli yerlerde değil, eski mabetlerde olduğu gibi, camilerde birer aşk odası konsun. isteyen gidip orada bir imam nikahı ile seks yapsın. Böylece hem camiye gelir olur, hem de imam para kazanır. Canı seks isteyen kadınlar ve erkekler orada imam nikahı ile kendilerine göre veya şeriata göre yasal seks yaparlar"
burada yapılan camileri geneleve benzetme falan değildir; buradaki amaç bir eleştiridir ki; bu eleştiri ilk cümlede apaçık bellidir. "Madem ki dinimizde imam nikahı ile seks doğal görülüyormuş" kullandığı sözcükler tasvip edilir veya edilmez orası ayrı konu ama amaç kesinlikle cami-genelev yakıştırması değil. imam nikahıyla bir şeylerin meşru görülmesi. kişi biriyle ilişkiye girecek, imam nikahı kıydıracak sonra işi bitince "boş ol, boş ol, boş ol" diyecek ve günah kazanmayacak, kadın 2. sınıf insan moduna düşecek, diğeri erkeğim diye dolanacak. "imam nikahı kıyılınca zina ortadan kalkıyor" düşüncesine sahip olanlara bir eleştiridir bu, imam nikahıyla tek eşliliği devirip 4'e kadar eş sahibi olanlaradır bu eleştiri. bir kere önce düşünceyi iyi anlamak gerekiyor, sonra yok evde ceza çeksin, yok para cezasına çevrilsin tartışılsın. çünkü bu sözlerin hiçbir şekilde cezalandırılmaması gerekir. burada tartışmaya açılan islam dini değil, kafasını namusla bozup, namussuzluğun en büyüğünü yapanlardır. zina için dini kullananlardır. bu tipler camiden çıkmazlar, camiye gitmeyeni eleştirirler, zina için imam nikahı kıydırırlar, sonra boş bol dedikleri zaman olay bitmiştir. yani oradaki "camiye gelir olurlar" da budur. kişiyi elde etmek için bazen din alet edilmektedir (bkz: adnan oktar ve müritleri) bu kitapta geçen bölümler ironidir, sözlük yazarlarımız da gayet tabidir ki; ironi nedir bilmektedirler (bkz: ironi)
sayın bilim insanı, muazzez ilmiye çığ'ın yazdıklarının -ahmet hakan'ın yalancısıyım. kendim görmedim- "saçma" olduğu su götürmez bir gerçektir.
kağıt üstünde doğru. madem imam nikahı olmadan seks haram. sekste islamiyette, uygun bir şekilde yapılıyorsa mübah. o zaman sayın muazzez ilmiye çığ'ın dediklerinde bir problem yok. kağıt üstünde doğru.
ancak, böyle bir düşünce hangi mantığa sığdırılabilir anlamak mümkün değil. kendisi 92 yaşında olabilir. ve onu böyle bir yazıdan ötürü yargılamak, bunu büyük puntolarla haber yapmakta ayrı bir "denyoluk"tur.
ama camide seks? binlerce yıl önce yaşamış bir toplumun, dini inancını şimdiki zamanla paralel olarak yorumlamak ta -bazı köşe yazarları gibi- ayrı bir "denyoluk"
hele hele bu olayı akp'ye indirgemek en büyük "denyoluk".
yani ne bekleniyor? "ya kadıncağız 92 yaşında. yargılamayalım bari" denmesi mi bekleniyor? nerde o çok sevilen demokrasi?
yasalardaki boşluğun cezasını camilere kesmekte ayrı bir "denyoluk".
"demokrasi istediğim zaman inebileceğim bir trendir" diyen birinin başında olduğu bir hükümete topu atmak "denyoluk"tan da öte.
sonuç olarak, sayın muazzez ilmiye çığ'ın yazdıkları, onu savcılğa şikayet eden insanın yaptıkları, olayı tam anlamdan bilmeden bir taraflarından sallayan köşe yazarlarının yapıkları tam bir denyoluk. keşke hiç böyle şeyler yazılmasaymış.
gerekli cevabı aslen neden yargılanıyora cevap aramak için olmasa da -düşünce suçuna karşıyım- sözkonusu hanımefendinin yaptığı bilimadamlığına sığmaz ayıbı ortaya koymak için vermişizdir. (#798898)
yazdığı bir kitaptan dolayı. fikir beyan ederken dikkatli olunmalıdır. bir konuda yüzde yüz haklı olsanız bile beyanınız dikkatli ve kibar olmalıdır. teşbihte hata olmaz ama öyle de teşbih yapılmaz. 92 yaşında da olsa aklı başında ise yargılanabilir. eminim kanunlarımız yaşlı veya özürlü insanlar için bazı yumuşatmalar getirmiştir. mahkeme onu suçlu bulursa cezası para cezasına çevrilir yada cezasını evinde çeker.