90 larda çocuk olmak

entry2063 galeri154
    1221.
  1. dünyaya daha saf bakma yetisine sahip olmak. ayrıca şuan dinlendiğinde bile zevk veren müziklerin o zamanlar hit olmasıdır tabi kliplerini saymazsak.
    4 ...
  2. 1222.
  3. turgut özal'ın suikastını hayal meyal hatırlamaktır.
    1 ...
  4. 1223.
  5. ceketlerin, gömleklerin, bluzların kısaca üste giyilen herşeyin vatkalı olduğu günleri yaşamaktır.

    kavanoz kapağına macun doldurup üzerine en bulunmayan gazoz kapaklarını yapıştırmak ve onunla gazoz kapak oynamaktır.

    geçme, mors, kuytu gibi misket oyunlarında usta olmak, mahalledeki en kral gafliğe sahip olmaktır. yaz boyunca köktüğün tüm misketleri yaz sonunda balkondan kapış yapmaktır.

    pinokyo, bmx, polo marka bisikletleri bilmek, bir bisiklete üç kişi binmektir.

    eriğe dalmak, pazarda "buuuz gibi soğuk su" satmaktır.

    cartcurtlu ayakkabı nın cartcurtlarını çapraz yapıştırmak, kovboy çizmesi giyen abilere imrenerek bakmaktır.

    bütün spor ayakkabılara esem sport, bütün montlara montkemer demektir.

    arabaların camından "kaç yapıyo lan bu" diye bakmaktır.

    komşu teyzeden çekinmeden su istemek, sofrasına oturup yemek yiyebilmektir.

    ve sonuç olarak şu an 33 yaşında olmaktır.
    3 ...
  6. 1224.
  7. japon ipi atlayan kızların ipine basmak, seksek oynayan kızların kayasını kapmak, yakantop oynayan kızların topuna vurmak ve takip eden on sene "kızlar benimle neden ilgilenmiyo" diye düşünmek.
    0 ...
  8. 1225.
  9. 1226.
  10. 1227.
  11. sokaktan geçen patlamış mısırcıdan mısır almaktır. böyle kağıdı huni yapar, içine doldururdu.
    0 ...
  12. 1228.
  13. bugün pop müzik diye ne idüğü belirsiz insanların zımbırtılarını dinleyen küçüklere, kaliteli popun ne olduğunu anlatabilmektir.
    1 ...
  14. 1229.
  15. taso, sporcu kartı biriktirmek. pembe panter izlemek. yalan rüzgarını izlemek *.
    1 ...
  16. 1230.
  17. Çocukluğun en güzel yıllarıdır.
    1 ...
  18. 1231.
  19. 1232.
  20. babanın zeki müren kasedine teybe koyup rec tuşuna basıp salak ve aptalca kayıtlar yapmak ve azar yemektir.

    gazoz, soda şişesi kapağı toplayıp bir kibrit kutusunun ön yüzü nedeniyle en yakın arkadaşınla kavga etmektir.

    inşaatlara girip elektirik tesisatının içinden geçeceği plastik boruları söküp içine kağıttan yapılan nesneleri koyup üfleyerek savaşmaktır.

    topaç/fırıldak çevirmek ve topaç kırmaca oynamaktır.

    "mucuk" isimli oyunu oynayıp, ortadaki şişe uzak bir yere gittiğinde zevkle "ebenin am*na mıh mıh" diye bağıra bağıra ortada ki daireyi kazmaktır.

    birdirbir oynayıp "dört vur bir göt" demektir.

    saklambaç oynarken ebe olunca "annem çağırdı" deyip eve gitmektir.

    mızıklayan ve eve giden arkadaşın kapı önünde duran ayakkabısını alıp içine işemektir.

    he-man seyredip iskeletör'ü sevmektir.

    power ranger izleyip "ben kırmızı olacam" diye kavga etmektir.

    dış kabı olmayan ateri kasetlerini arkadaşlarla değiştirmektir.
    2 ...
  21. 1233.
  22. Geceleri bizimkiler yatınca gizli gizli elm sokağı kabusu izlemek.
    0 ...
  23. 1234.
  24. eskiye duyulan özlemdir 90'lar.
    eskiye duyulan özlem sadece daha kaliteli olmasıyla ilgili değil. sürekli canımızı sıkacak olaylar cereyan ediyor etrafımızda ve bir süreliğine de olsa uzaklaşmak fırsatını nostaljik şarkılar veriyor bize. kimimizin genç kimimizin çocuk olduğu yıllarda öyle şarkılar yapılmış ki içine girdikçe daha da büyüyen bir yığın bu.
    0 ...
  25. 1235.
  26. süper mario oynamaktır.
    ah şu 8 in 4 ünü geçebilseydim.
    1 ...
  27. 1236.
  28. şarkıların değerini bilmektir. radyoda çıkınca sevinmek, ya da kasetlere radyodan kaydetmektir. o yüzden eskimezdi hiç şarkılar şimdiki gibi.
    1 ...
  29. 1237.
  30. he man, shera izlemek, anne-baba televizyonu açana kadar televizyon seyredememektir. show tv'de paso yayınlanan kemal sunal filmlerini sansürlenmemiş şekilde katıla katıla gülerek izlemektir. müzik kasetlerini çevirip çevirip bozulana kadar dinlemektir.
    0 ...
  31. 1238.
  32. ramazan ayını kışın geçirmektir.
    daha baba eve gelmeden iftar yapmaktır.
    sahur'a kalkındığında soba da kızartılmış ekmeğe salça sürmektir 90'larda çocuk olmak.
    1 ...
  33. 1239.
  34. --spoiler--

    televizyon yoktu. gazete de her zaman olmazdı.
    öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
    dışarıda kar...
    ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
    kuzinenin üzerinde demir maşa.
    maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
    aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu.
    sucuk lükstü. yumurta lezzetli.
    ekmek her zaman ekmek gibi.
    bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
    bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
    merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
    içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım.
    portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
    kokusuna râm olurduk.
    kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
    sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
    birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
    dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
    geniş ve besleyici bir masal dünyası,
    lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
    kalacağımız kimin aklına gelirdi?
    ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
    sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
    çay da kokardı... domates de.
    bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
    zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
    yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi.
    kimin umrunda.
    ne güzel cahildik.
    mutluluğun resmini çiziyorduk..

    --spoiler--
    3 ...
  35. 1240.
  36. pazar akşamları duş almaktır.
    2 ...
  37. 1241.
  38. sadece bir kadın mankenin rol aldığı serdar ortaç kliplerini izlemektir. düşünebiliyor musunuz sadece bir tane.
    3 ...
  39. 1242.
  40. "takdım vitesi beşe çıktım E-5'e" tekerlemesini ezbere bilmektir.
    0 ...
  41. 1243.
  42. şanslı olan çoçuklardanım kanımca. Şimdilerde ise birçok şey kalmadı geriye.
    0 ...
  43. 1244.
  44. çocukluğu doyasıya yaşamaktır.
    0 ...
  45. 1245.
© 2025 uludağ sözlük