kursağına kadar çekilmiş pantolon, etek belleri, değişik ve ilginç dans figürlerinin vuku bulduğu garip ama sevimli, özlenen yıllardır 90larda çocuk olmak. herkes bu şerefe nail olamamıştır efenim *
teknolojik devrim çocuklarıdır. daha 3-4 yaşlarında internetle tanışmaktır. cep telofonunu oyuncak olarak kullanmaktır. zilyon tane televizyon kanalı arasında seçim yapamamaktır. comodore dan sega dan playstation a geçmektir. buraktır, ezgidir, büşradır bu çocuklar...
çocukluğunu yaşamaktır 90 larda çocuk olmak. bilyelerle, mahalle maçlarıyla, saklambaçlarıyla, yeni çıkan atarilerle ve taso oynamalarla geçen bir dönem, 2000 lerin eve tıkılıp kalmış obez ve antisosyal çocuğundan bin kat şanslı olmaktır.
evde tek soba bulundugu için titreye titreye banyo yapıp cıktıktan sonra sıcacık odaya girip sobanın yanı basından ayrılmayan, saçını sobada kuruturken yüzü yanan cocuktur.
atari kasetlerinin dış kabının hep kayıp olduğu sadece çipleriyle takıldığı oyunlar oynamaktır. sonra bakkala gidip iki ekmek alıp üstüyle de yumiyum almaktır. mustafa sandal'ın onun arabası var şarkısına tapmaktır. zeki müren öldü diye ağlayan anneye garip garip bakmaktır.
Lan 90'larda çocuk olanlar hala çocuk.. ne lan bu büyümüş havaları.. götünüzü sıksanız en büyüğünüz 20 yaşında, yeni ergenlikten çıkmış.. daha neyin nostaljisini yapıyosunuz??
90larda çocuk olmak 2010da hala çocuk olmaktır. tövbe tövbe
casio saatlerde salise kısmını 0.99 da durdurmaya çalışmakta bu neslin özelliklerindendir. sabah 06:30da kalkıp kanal d çocuk kulübünü izlemek, sigara kağıtlarını toplayıp * kumar oynamak, kız kaçıran vs vs. teknoloji olmadan büyüyen son nesil. o mahalle maçlarının tadı... (bkz: ne günlerdi be)
90'larda çocuk olmak hem zordu hem güzel.
ne bilgisayarımız vardı ne elektronik bir oyuncak; ama arkadaşlarımız vardı ve onlar hala varlar, ne mutlu bize.
aklına gelen anıları özlem duyarak daha da fazla hatırlamaya çalışmak, buna çabaladıkça daha fazla özlemek, bir daha asla geri gelmeyeceğini bir kere daha farkederken burnunun hafiften sızladığını hissetmek. ve ne olursa olsun bir daha hiçbir şeyin o kadar güzel ve masum olmayacağından sonuna kadar emin olmak.