mahalle aralarında dolaşan, kapısında "resmi hizmete mahsustur" yazan, kasasında birkaç belediye işçisi taşıyan ve her yirmi metrede bi dıııızzzzzzt!...(20m)...dıııııızzzzt!... diye ses çıkaran kamyonlara şahit olmaktır.
futbol takım formalarının semt pazarlarından temin edildigi zamanlardı. gs store, fenerium, kartal yuvası gibi forma satış yerleri yoktu. aklımda kalan tek şey tüm formaların basmakalıp olmasaydı. reklam falan da olmazdı üzerinde. e haliyle bi renkleri farklı olurdu.
fenerbahceli formalarda 11 numara *, Galatasaraylılarda önce 8 * sonra 9 * numaralar çoğunluktaydı.
9 aylık oynayıp anne, baba, oğlan ve kız kardeş olmak...
saydırma yarışı yapmak ve a takımını seyredip biyeyin tüm kötü adamları dövemsini arzu etmek..
çerezlerden mega taso çıkınca sevinmek, kola kutusunu ezip maç yapmak, tayfunun hadi yine iyisin klibini izleyip gaza gelip murat 124 e oturup tayfun gibi fotoğraf çektirmek, pazar günleri banyo yapmak, walkmande dinlemek için kaset çekmek, bayramlarda torpil alıp patlatmak. yeni türküyü dinlemek. yeni türkünün de dediği gibi biz büyüdük ve kirlendi dünya.
şimdiki çocuklardan aslında daha şanslı olmaktır. hemen hemen hepsi sınavlar-internet-cep telefonu-alışveriş merkezi dörtlüsü içindeyken bizler top peşinde, bisiklet sürmekle, tv başında , atari salonlarında geçirirdik. daha aklıma gelmeyen bir çok yön vardı zaman geçirmek için. şimdilerde dışarıya baktığımda özellikle çocuk parklarına neredeyse çocuk yok. olsa bile 7 yaş öncesi aileriyle gelmiş 3-5 tane çocuk. diğerleriaslında üzüntü verici. biraz eğitim sistemi, biraz halk arasında hala dolaşan cani insanlar, biraz da teknoloji bunun nedeni.
deliler gibi taso oynamak, biriktirmek, tasoyu alıp cipsi bir kenara atmaktır. arkadaşları kepmek, tüm tasolara sahip olmak hayatın amacıdır o yıllarda.
pokemon'un bütün bölümlerini izlemek, yaşamaktır. bunun için camdan atlayan bile oldu, esefle kınadık zavallıyı, üzüldük.
power rangers manyağı olmaktır. büyüyünce o rezaleti nasıl heyecanla izlediğimize hayret etmektir.
walkman dinlemektir. kaset dinlemektir. mp3 dinlemek sadece bilgisayarı, winamp'ı ve interneti olan şanslı kesimin lüksüydü ve o zamanlar p2p programları yoktu.
56k dial-up interneti olup da hava atmaktır. ne büyük lükstü o zamanlar, şimdi ise lanet. adsl çıktı ya.
ödevleri yaptıktan sonra bahçeye çıkmak için can atmak, ip atlamak, eti puf alıp yumuşak kısımlarını yedikten sonra sert bisküvisini anneye vermek, taso manyağı olmak, edi büdü, kurabiye canavarı, minik kuş gibi tiplerin olduğu bir mahallede yaşamayı istemek, 23 nisanda elde bayrakla hava yağmurlu da olsa bayrama gitmek, ramazan da iftar saatini camdan cami ışığını görerek açmak, okul dönüşünde cips dondurma manyağı olmak, çılgın bediş, mükü hayranı olmak, hafta sonunda sırayla banyo yapmak, kış gecelerinde sulu portakal yemek kabuklarını sobada yakmak, bizimkiler, ferhunde hanımlar izlemek, zorla 9 da yatağa girmek, sakızdan çıkan dövmeleri yatağa dolaba yapıştırmak anneden azarı yemek, bütün bunlar gerçekten güzel çocukluk günleridir. asla geri gelmeyecek.
hatırlar mısınız bir dizi vardı..
98-99 yılları olsa gerek Cine5'te Power Rangers'tan önce çıkardı..
yabancı ve korkunç bi diziydi. böyle cadılar bayramı falan işlenirdi hergün değişik bi atraksyon..
cok tırsardım anımsarımda.
onu bulmaya çalışıyorum neydi ki acep diye?
buldum buldum! "goosebumps" ismi hatırlanmyan korku dizisi
ne 80'lerin siyasi kavgaları arasında kaybolmak, ne de 2000'lerdeki gibi teknolojinin kölesi olmaktır. hiç bir şeye benzemez çılgın bediş, ruhsar, reyting hamdi, ince ince yasemince, olacak o kadar keyifleri... hiç bir şeyle değişilmez silgi tozu biriktirmenin heycanı... aslında ne zaman olursa olsun çocuk olmak başka bir şeydir, bambaşka...
bir kanal vardı hbb.bu kanaldaki akşam yayınlanan berbat kovboy çizgi filmlerini izlemiş olmak demektir.power rangersi 4 arkadaş veya kuzen bir araya gelip ben sarıyım , ben kırmızıyım deyip büyük bir hayranlıkla izlemek demektir.çizgi filmler vardı heidi , vikingler , arı maya , red kit..şimdi 8o lerden 70 lerden abiler ablalar çıkıp hadi len bunlar bizim çizgi filmimizdi diyecekler ama olsun bizde izledik.