90 ların ortalarında genç olmak ve hoşlanılan kızla ilgili arkadaşlar tarafından verilen '' oğlum kızın cep telefonu falan var, çok zenginler o kız sana bakmaz'' nasihatlarını dinleyip, doğru amk demektir.
şimdilerde çocuk olmaktan kesinlikle daha güzel olandır. akşama kadar sokakta bıkmadan usanmadan oynanan oyunlar, heyecanla vahşi güzeli bekleyip seyretmek, geç vakitlere kadar atari oynamak, apartmanda halı yıkayan kadınlara musallat olmak ve daha nicesi teknolojiyle büyümekten çok daha iyi.
kocaman kahverengi gozluklu ebeveynlere sahip olmak, dusuk bel ve dar pantolonlarin olmadigi bir dunyada buyumek, bilgisayar cep telefonu gibi teknolojik aletlerden uzakta, sokaklarda toza camura bata cika dibine kadar eglenmek, pis ellerle oyun arasinda annelerin yaptigi ekmek arasi domates peynir falan yiyebilmek, olumune pokemon izlemek, mirkelam falan dinlemek demektir. ozlenmiyor degil. suan elindeki tum bu luksleri alip o zamana goturecegiz seni deseler giderim. keske de biri cikip bunu diyebilse. su, bu hastaliginin olmadigi, gercek arkadasliklarin kuruldugu, cocuguz ya, herseyin affedildigi, doyasiya eglenildigi o zamanlari eminim su sozlukteki her yazar ister.
Tüm alkollü, sigaralı, sevişmeli sahneleri sansürsüz izleyen ve buna rağmen hala insanlığını kaybetmemiş olabilen çocuklardır bunlar. Kara melek dizisinden az mı entrika gördük nihayetinde.
misket toto futbol gazoz kapağı ve daha bir dünya oyunlarıyla şimdiki nesillerin çoğunun tanışamadığı bize göre mükemmel geçen onlara göre ilkel gelen yıllarım.
bakkaldan cips alıp çıkan tasolarla arkadaşlarınla oyun oynamaktır. yetinemezsin bir türlü, en fazla taso sende olsun istersin. annen balkondan sana seslenir akşam yemeği için sen 5 dakika için yalvarırsın. daha saklambaç oynayacaksındır. ip atlayacaksındır kızlarla. eve istemeyerek girersin elini yüzünü bile yıkamadan atari başına oturursun. mario,tank,tetris oynamaya başlarsın. annen yine bağırır ödevleri sorar sen ödevim yok dersin oysa sabaha bir ton ödev yetiştirmen gerekir. sobada kestane kızartır annen akşamları sen mahallenin muhtarlarını izlerken kestaneleri yersin. hemen yatağa geçip sabah olmasını beklersin çünkü jetgiller vardır kaçıramazsın onu. walkmane ananenin sana doğum gününde hediye ettiği ayna kasedini koyarsın. onları dinleyerek uyursun. barış mançonun programına katılmayı hayal edersin yada hugoda yarışmacı olmayı. sabah olur kahvaltını ederken sevdiğin tüm çizgi filmleri ardarda izler koşarak okula koşarsın, ödevini okulda yaparsın uykulu bir şekilde. sınıfında sanal bebeği olan kızı kıskanırsın. sende istersin. harçlıklarını biriktirir kendine sanal bebek alırsın sonra çok gereksiz olduğunu ilerleyen yaşlarda anlarsın. hayal dünyanı oyuncaklarınla daha genişletirsin. 90 larda çocuk olmak özlenilen zamanlardır. dönmeyi istediğim yıllar.