90 larda çocuk olmak

entry2063 galeri154
    1941.
  1. boklu donlarla internete adım atmaktır.
    0 ...
  2. 1942.
  3. Samimidir candandır mahallede yerlerde sürünerek oyun oynamak Kum kokmaktır güzeldir güzel..
    1 ...
  4. 1943.
  5. Çocukluğumuzu düşündüğümüz de yüzümüz de tebessüm oluyor. Her şey çok güzeldi. Misketler ,uçurtmalar,atariler sokakta oynadığımız oyunlar. Efsane unutulmaz.
    1 ...
  6. 1944.
  7. Pekte duygusallaştırmaya gerek yok. Türk milleti olarak buna bayılırsınız. Cahil insanlarla oyun oynamak zorunda kalmakta var. 2 3 tane embesil yerine evimde oyuncaklarımla kendi dünyamı yaratıyordum. Ana konu hep bir kızı seven iki tane yarış arabalı oğlan vardı ve kız hangisini severse o oğlan kızı evine bırakırdı.
    1 ...
  8. 1945.
  9. sınıfta dansa davet oynamak. utanarak hoşlandığın kızı dansa kaldırmak.

    futbolcu kartları ile sende fazla di baggio varsa birini versene bende eksik muhabbetleri.

    ataride sirk, tsubasa pacman oynamak.

    sulu yüzüklerle şaka yapmak.

    içinde 1000 oyunlu o sikko kasetlerden almak.

    sabahları uyanıp, fred çakmaktaşı izlemek.

    akşamları yalan rüzgarı'nı izleyen anneden azar yemek.

    beslenme çantasının motiflerini, power rangersli, jetgillerli almak.

    evde aileyle okul açılmadan bir gün önce defterleri kaplamak.

    hey gidi hey vallahi üşenmeyip 2000 entryide okuyasım geldi.
    3 ...
  10. 1946.
  11. sabah dışari oynamaya çikip aksam ezani saat 8 de kir pas icinde eve donmek ve annenin '' o ayaklarinla sakin haliya basma'' diye bagirmalari. oldu o zaman ben cikiyorum ???
    2 ...
  12. 1947.
  13. Pek matah şey değildir.
    Ah şu ergenler..
    0 ...
  14. 1948.
  15. ulan ne güzel günlerdi be. cep telefonu yoktu annemiz balkondan bağırırdı eve çağırmak için. mahalle maçları hava kararınca biterdi. akıllı telefon hak getire olduğu için etrafta bir prizin olması sadece banyodan çıkınca saç kurutma makinası için önem arz ederdi. pazar akşamları banyodan sonra bizimkiler izlenirdi. karne iyi olursa baba arkadaşlarla tatilyaya götürürdü.
    2 ...
  16. 1949.
  17. şimdiki çocuklardan farklı olmaktır. bilgisayarlarda, tabletlerde, akıllı telefonlarda oyun oynamak yerine sokakta ya da bahçede top oynamak, tv izlemek, atari oynamaktır. kız çocukları için oyun hamurlarıyla oynamaktır, ip atlamaktır aynı zamanda. bir de o dönemde kral tv`den başka müzik kanalı olmadığı için arada bu kanalda çıkan şarkıları dinlemektir. 90larda çocuk olmak deyince aklıma garip sesli bir kadının "süpeeer effem" diye bağırdığı meşhur radyo reklamı da geliyor.
    1 ...
  18. 1950.
  19. kaldırım taşına kırık tuğla ile çizilen şekil ve üç taş oynamak, kibrit kartlarının yüzlerini kapıştırmak, çelik çomak oynamak, fatih kısaparmakın kilim türküsünü ezbere bilmek, no haşhaş no eroin ile dans etmektir.

    edit: chemical brader uyardı eroin değil vitamin olacakmış o.
    5 ...
  20. 1951.
  21. 1952.
  22. özetle güzeldi ha bir de turgut özal cumhurbaşkanı, mfö ülkenin en sevilen gruplarından biriydi.
    0 ...
  23. 1953.
  24. ne zaman sol tarafta görsem dörtlüleri yakıp beklediğim başlık.

    kaset çalarlar, arabeskler bir milyon satan albümler
    dizilerin yeni yeni halleri ve dar paça kumaş pantolonlar.
    3 ...
  25. 1954.
  26. tv nin hemen yanıbaşındaki tekli koltuğuma yatar vaziyette oturup süper babayı izlemek,susam sokağının hiçbir bölümünü kaçırmamak,akşamları uğur dündarın hodri meydanına bakabilmek,aboneyim abone şarkısına eşlik edip bi yandan dans etmek,kıl oldum abi,oynama şıkıdım şıkıdımı dinlemek vs. ramazan arifelerinde kuzenlerimle dedemlerin evinde toplanıp cümbür cemaat yemek yiyebilmek güzeldi 90 larda. ve çocuktuk büyüdük adam olduk kadın olduk ama hiçbir zaman unutmadım çocukluğumun o güzel anılarını. en azından bi cep telefonumuz yoktu o zamanlar ama bi mutluluk bi huzur vardı içimizde. çocuk olmanın verdiği bişeydi bu. tarih tekerrürden ibaret deniyor ama o yıllar geri gelmeyecek hiçbir zaman. keşke gelebilseydi..
    1 ...
  27. 1955.
  28. futbol topu olan çocukla arayı iyi tutmaktı.
    2 ...
  29. 1956.
  30. Mahalle maçları ve kadroya girebilmek.
    0 ...
  31. 1957.
  32. Agu agu demektir. Anne baba dahil.p
    3 ...
  33. 1957.
  34. bir 80ler de çocuk olmak değildir. çamurda yuvarlanırdık neredeyse ama mutluyduk be hacı.
    1 ...
  35. 1958.
  36. bol bol sezen aksu dinleyerek çılgın bediş dizisinin sıklıkla izlendiği aynı zamanda mutluluk ve asıl dostluğun olduğu zamanlardır.
    0 ...
  37. 1959.
  38. (bkz: adam olacak çocuk)

    Biliyorum aslında 80'ler ama 97'de bitti program.
    Bu arada adam olabildi mi o çocuklar merak ediyorum cidden. Doktor, mühendis, öğretmen çıktı mı hepsi?
    1 ...
  39. 1960.
  40. power rangers'ın bölümlerini hiç kaçırmamaktır. pazar gecesindeki parliament sinema kuşağını iple çekmektir. arif'in manchester'a attığı golü youtube'dan değil televizyondan canlı seyretmektir. efsane micheal jordan'ı geceleyin canlı seyretmektir.
    4 ...
  41. 1961.
  42. her kuşak kendi çocukluk yıllarını en güzel yıllar bizimkiydi diyebilir ama, 90 larda çocuk olmak gerçekten çok güzeldi. bilgisayarımız yoktu, cep telefonumuz yoktu ama her akşam anne baba baskısıyla içeriye zorla girdiğimiz samimi bir mahalle ortamımız vardı. allahtan o günleri yaşayabilmişiz, şimdiye baksana...
    2 ...
  43. 1962.
  44. 30-35’yaşlarına merdiven dayayan ve hayatın hiçte öyle olmadığının farkına varmaya başlayan nesildir. lise yıllarının uçarılığı üniversite yıllarının o artistik havası uçup gitmiş askerlik filan derken artık ekmek kavgası zamanı gelmiştir. oysa daha dün gibidir çocukluğun o bin yıl sürecek sanılan 90’ları…seksenlerin uzatmalarına tıkıştırılan ilk çocukluk dönemi ise muhayyilenin en derininde bir yerlerde muhkemdir: eli kalemli tontonun ekrandaki görüntüsü, gorbi’nin lekesi, thatcher’ın iticiliği filan…

    sabahtan akşama kadar radyo başında bekleyip sevdiği şarkıları rec tuşuyla kasede aktaran ve bundan gurur duyan (çünkü işçi babasının kısıtlı gelirini kasetlere harcamasına içi elvermez) insanların içinde bulunduğu nesildir.
    evde ecevit’ten umutla bahseden anne-baba ve gözün aydın Türkiye ak güvercin geliyor çalan mavi bir bir minibüsün peşinde umarsızca koşmaktır ne olduğunu bilmeden.
    tasodur, tetristir. her türlü sokak oyunudur. bisiklet tamir etmek, lastik yamamaktır. capri sun’u önce hüplet sonra gümlettir onlar. onlar ki; bugün efsanevi birer mit haline gelmiş kişileri kanlı canlı halleriyle bilmişler izlemişler dinlemişlerdir.
    onlar arasında erkeklerde futbolcu kartı biriktirmeyen kızlarda bebek giydirmeyen yoktur. cuma geceleri süper baba, pazar geceleri bizimkiler izlemişlerdir hepsi de. leğende yıkanmışlıkları vardır.
    babaannelerinin nazilli basmasından diktiği pijamaları giymişlerdir çoğunluğu “bu ne ya” diye sormadan. ama hepsi de sokak çocuğudur, yaralıdır dizleri, bisikletten düşmemişine rastlayamazsınız.
    1981-86 nesli candır, iyidir hoştur. iki dünya arasına bir yerlere sıkışıktır onlar. biraz eski devirdir biraz yeni devir ama çokça arada kalmışlıktır. tek kanaldan çok kanala geçişin çocuklarıdır onlar; çocukluğu deli gibi sokaklarda yaşayan son nesildir ve sonlara doğru bilgisayar bağımlığının sokakları nasıl boşalttığına tanık olmuştur 2000’lere doğru.
    onlar; cine 5’in kırmızı noktalı filmlerinin ilk beş dakikaasında şifresiz girmişlerdir ergenliğe emanuella eşliğinde. tek kanallı ahşap kaplama tüplü televizyondan uydu anten bağlanmış 55 ekran sony’lere kadar uzanmışlardır.
    o çocuklar pazar sabahı soba üzerinde kızarmış ekmeklerine yağ sürerken anneleri ekranda barış abilerinden 10 puan alanlara baktılar gıptayla. akşamında pazarın bizimkiler bitince yatağa yolllandılar babaları “günün geniş özetlerine” takılmadan önce ve özellikle parliament sinema kulübü onlar uykudayken sundu pazar gecesi sinemasını.
    parliament sinema kulübü demişken; ilk yayınlanan filmin 1989 yapımı batman olduğunu eklemeden edemem.
    fena halde hüzünlendim şimdi, ne bok vardı büyüyecek…
    0 ...
  45. 1963.
  46. 1964.
  47. atari kasetleri takas edebilmektir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük