Sabah erkenden teletabis izlemek hemen ardından beyblade izlemektir. Daha sonra kahvaltıya kadar sporcu kartı turnuvası düzenlemek. Herkes eve gider ve o unutulmaz olay gerçekleşir. Pokemon başlamıştır. Pokemon bittikten sonra akşam ezanına kadar siyah torbanın içine bütün pokemon tasolarını alırsın ve vs'ler atılır. Herkes gıcır koyarken sen beyazlamaktan resmi dahi gözükmeyen tasoyla oynarsın. 100 tasonun içinde 1 tane ash vardır o cepte özel güvenlik önlemleriyle saklanır. Sadece artistik olarak gösterilmek üzere çıkarılır. Daha sonra okul bahçelerinde kaldırım kalelerde büyük abilerle maçlar yapılır ve akşam ezanı okunur okunmaz top adi bir taktikle aniden alınır ve eve koşulur.
tasolar, sporcu kağıtları, atari kasetleri, kağıttan uçurtmalar, aylık oyunları, mahalle maçları, bilyeler vd. ile iç içe yaşanan geride kalan tatlı anılara sahip çocukluktur.
Ateri salonlarına gidip metal slug, tekken gibi oyunlar oynamaktır. Jeton bitip oyun yarım kaldığında hüzünlenmektir. Sega marka ateriye sahip olanın evine diğer çocukların doluşmasıdır.
yıllardır bitmeyen geyiktir. biz de çocuk olduk, biz de leblebi tozu yiyip gazoz içtik, biz de tsubasa izledik ama artık bitin. şu geyiği her gün görmek zorunda mıyız yahu?
tükettiniz çocukluğumun en güzel günlerini her gün dillendirerek!
Toto veya Kinder sürpriz yumurtayı pahalalılıktan dolayı alamamak , Atari kasetlerindeki saçma oyunları dünyanın en mutlu çocuğu olurmuşcasına oynamak , Capri sun içtikten sonra paketi patlatmak , Misket ve taso gibi oyunları oynamak , mahalle maçları yapmak , bizimkiler dizisini izlemek ve şimdiki çocukların yaşayamadığı o güzelim günleri özlemle anmak...
O zamanlar bilgisayarda zaman geçirmek yerine arkadaşlarıyla dışarıda gece 1'lere kadar oyun oynamak, her durumda kendine gülünebilecek bir pay çıkarmak, yeni tanışmış oldukları ''lades'' oyunuyla bayağı bir eğlenen, ablaları sayesinde Thalia'nın hiçbir dizisini kaçırmadan izleyen,en önemlisi bütün sevdiklerinin yanında olduğu unutulamayacak anlardır.
80'lerde çocuk olmak başlıkları altında geçen muhabbetlere yıllarca yabancı olduktan sonra artık 90'ları gören hafiften yaşlandığını fark eden insandır.