90 larda çocuk olmak

entry2063 galeri154
    999.
  1. Yeni tasolar alabilmek için her gün cips parası aramaktır.
    1 ...
  2. 1000.
  3. özellikle pazar akşamları tırnaklar kesilip (pazartesi sabahları tırnak kontrolü yapılırdı çünkü, sınıfın temizlik kolu görevlisi öğrenci(ler) tarafından), banyo yapıldıktan sonra ailecek oturup bizimkiler dizisini izlemektir.
    1 ...
  4. 1001.
  5. Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı.

    Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.

    Hatta Babamım bile anahtarı yoktu.

    Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi.

    Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.....

    En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.

    Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.

    Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.

    Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.

    Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.

    Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.

    Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.

    Mahallemizdeki teyzeler Annemiz gibiydi.

    Susayınca girer evlerine su içerdik.

    Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.

    Kısacacı evine gidip gelen (...ki; sadece çişi gelen giderdi evine) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.

    Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.

    Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.

    Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.

    Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.

    Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi...

    Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.

    Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.

    Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.

    Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.

    Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.

    Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.

    Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında, temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.

    Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.

    Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.

    Evlerimiz var, içinde yaşayan yok. Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok.

    Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...

    Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz...

    Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye

    hatırını soran çocuklarımız yok oldu.

    Ben kapılarında 'vale'lerin, 'bady'lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.

    Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.

    Benim değildir bu kültür.

    Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder..

    Nedir bunlar?

    Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.

    Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.

    iyi de neden böyle olduk ?

    Biz mi istemiştik?

    Yoksa birileri mi böyle istedi?

    'Her toplum hakettiği gibi yönetilir' derler ya, hakettiği gibi de yaşar diyelim mi?
    61 ...
  6. 1002.
  7. deprem görmüş çocukluktur, enkaz yığınları üstüne yürümüş, yardım arabaları peşinde koşmuş çocukluktur.
    2 ...
  8. 1003.
  9. - simovic' i galatasaray' ın yeni sezon posterinde göremeyince hüngür hüngür ağlamaktır.
    - kibar feyzo, kral tanju, şeytan rıdvan' ın golleriyle büyümektir.
    - sokakta oynamak için evden çıkarken ' terli terli su içme ' uyarısıdır annenin.
    - voltran' ı izlemek için cumartesi sabahları erken kalkmaktır.
    - babanın elden tutup texas, tommiks, zagor, yüzbaşı volkan almaya götürmesidir.
    - balkondan balkona komşularla sohbet etmektir.
    3 ...
  10. 1004.
  11. çocukluğunu yaşayan son nesildir 90 lı çocuklar.
    -3 korner bi penaltıdır
    -iki kardeşin aynı takımda olmamasıdır
    -para olmayınca eskiciye bişeyler satmak(yapan varmı bilmem ama biz yapardık )
    3 ...
  12. 1005.
  13. -atari oynamak*
    -balkondan "eve gel artık" diye seslenen anneye "tamam geliyorum" deyip oyuna devam etmek
    -marketlerin, alışveriş merkezlerinin, cep telefonlarının, bilgisayarların olmadığı bir zamanda büyümek
    -sokaklarda oynamak
    -ramazan bayramında kapılara gidip bayramlarını kutlamak*
    0 ...
  14. 1006.
  15. dokuz taş oynamak, annenein camdan çağırmasına kulak tıkayıp kapının önünde koşuşturmaktır.
    1 ...
  16. 1007.
  17. tarkan'ın biz nereye şarkısını dinleyerek geçirilen çocukluktur...

    (bkz: daha ne olsun)
    0 ...
  18. 1008.
  19. dünyaya bir daha gelsem,yine 90'larda çocuk olmanın hazzını tadardım.ha o zaman dünya çok mu iyiydi,hayır!ama insanlarda samimiyet vardı,dostluk vardı,azla yetinmeyi bilen bi nesil vardı,şimdi ise her book var!.
    2 ...
  20. 1009.
  21. yirmi yaşından sonra bilgisayar kullanmayı öğrenmektir. iyi bir tarafı yoktur.
    1 ...
  22. 1010.
  23. bakkala ekmek almaya gitmek,
    olacak o kadar,
    gerçek kesit,
    koalisyon
    atari oynamak,
    akşamları arka taraftaki boş arsada multipleyer maç yapmak,
    şirinler,
    ninja kaplumnbağalar,
    kız kaçıran, torpil.
    1 ...
  24. 1011.
  25. beslenme çantamın kokusunu özledim. plastik kokusuna karışmış, elma,bisküvi,ekmek arası domates ve peynir kokusunu,saçma salak muhabbetler ettiğim arkadaşlarımı,çok bilmiş ve kaba fakat çok özlediğim ilkokul öğretmenimi, her sabah uyanırken sanki silah zoruyla gidiyormuşçasına isyan ettiğim, uyandığımda "allah belasını versin şu okulun.." nağmeleriyle,kıçımın dökemediği pirelere bile mukayese etmeksizin kadar değer verdiğim yatağımdan çıkmayı,mahallenin sonundaki duvarın delik deşik tellerinden geçerek bahçesine indiğim binlerce öğrencinin koşup, koridorlarını leş gibi ter kokuttuğu o yerinde yeller esen beton yığınını bile özledim ben bu akşam...
    şimdi ise o saçma sapan anlamsız gelen günleri özlemekle ve o günleri hayal etmekle yetinmekteyiz bir çoğumuz. esas boş vakitleri, yıllar önce saçma gelen vakitleri geçirerek yaşıyoruz hepimiz. o dolu dolu geçmesi gereken, her anını yaşamaktan keyif aldığım vakitleri,defterimi alıp "benim olduuuu kiie" diyen sınıfın hiperaktif çocuğuna inat avazım çıktığı kadar bağırıp kavga edip defterimi geri kazandığım,disiplinlik olup güngür hüngür ağlama numarasıyla yırttığım "dolu dolu" geçmiş yılları düşünmekle geçiriyorum bu gece vaktimi.. ve esas şuan yerinde saydığımı hatırlattırılıyorum beynim tarafından kendime.

    o zamanlar anlamlı olan şeyleri düşünmenin ne anlamı var ki ? -hi̇ç.

    ne arıyoruz hala bu kullanılmış eski zamanlardan, 90'lardan,şarkılardan,anılardan,sohbetlerden... ?

    -kıymetlenen zaman geldi geçti .
    yerine gelir mi ?
    -kıymetlendirenlerin kimi yaşıyor, kimi göçtü.
    tekrar bulunur mu?
    -kıymet bilemeyen salak hala aynı kafada.
    adam olur mu ?

    bunların hepsi saçma salak şeyler oğlum. anneannelerin,teyzelerin,amcaların,nenelerin güleceği parodilerden ibaret yazılar,hikayeler bunlar. yapacak birşey çok. hadi artık birşeyler yapmaya... hayal kurmaya ; "kısa1mola
    1 ...
  26. 1012.
  27. olacak okadar ve yasemince ve bir demet tiyatroyla gülmek.
    0 ...
  28. 1013.
  29. akıllı yunus flipper'la ekrana kitlenmektir.

    - viki viki vikiki vik
    + sen şimdi 7 bin grostonluk şilebin karaya oturduğunu mu söylüyorsun?
    - vik
    2 ...
  30. 1014.
  31. Şimdi hepsi büyümüş güzel genç kızlar yakışıklı delikanlılar olmuşlar zaman çabuk geçiyor be kardeşim dedirtir.
    0 ...
  32. 1015.
  33. mahallenin muhtarları.
    üçtaş,
    dokuz kiremit.
    1 ...
  34. 1016.
  35. şimdilerde otuzları devirmek anasını satayım.
    1 ...
  36. 1017.
  37. misty tasosunu kazanınca sevinç çığlıkları içinde koşarak sevinmek...*
    1 ...
  38. 1018.
  39. 1019.
  40. tüm entryleri okurken dudağınızda tebessüm, entryler bittiğinde ise derin bi of ile gözünüzün kenarındaki bir damla yaştır.

    edit/büdüt/düdüt: daha anlaşılabilir cümleler için el ele.
    0 ...
  41. 1020.
  42. 1021.
  43. kaç doğumluların bu gruba dahil olduğu bilinmemektedir.
    2 ...
  44. 1022.
  45. fakir bir ailenin çocuğuysanız hiçbir zaman süpriz yumurtaya sahip olmamak. çok pahalıydı ben çocukken, hüzün şişelerim devrildi yine sözlük.
    2 ...
  46. 1023.
  47. zeki müren' hayatını kaybettiğinde aileden biri ölmüş gibi ebeveynlerin göz yaşı dökebildiğine şahit olma fırsatı yakalamaktır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük