elm sokağı kabuslarını izleyip bütün gece korkudan uyuyamaktır. süper baba yı özlemektir. titanic i sinemada izleyebilmektir.
kola kutusundan topuk yapmaktır.
soba da kestane yeme keyfine varabilmektir.
ve daha çok şeydir.
çok güzel bir durumdur. sadece 90larda çocuk olmuşların anlayacağı şeylerden bahsetmek hatta bunu bilerek yapmak 90larda çocuk olanlara büyük haz verir. bu kişiler aynı zamanda kendinden 3-5 yaş küçüklere "90lar bi başkaydı" demek için yanıp tutuşur *
-okuldan ödev olarak "patates baskı" yapmak
-tsubasa'nın müziğini duyunca kendini kaybetmek
-kolalı jelibonun ilk kapağını ısırmak
-he-man'deki orko'dan çok ama çok korkmak (bkz: ben degil bir arkadas)
-ateri başında kaydedilemediğinden ötürü saatlerce oturmak, adaptör soğutmaktır...
(bkz: cino) (bkz: tsubasa) (bkz: misket) (bkz: futbolcu kartı)
gecenin köründe saklanbaç
(bkz: simitttttttt)
boncuk tabancalarla sokak savaşları
matrixin ilk çıktığı yıllarda mahalledeki herkesin neo olması
(bkz: ateri-mario)
-pazar günü (banyo günüdür) sıran gelince banyoya girmek,
-çıktıktan sonra üzerinde havluyla kömür sobasının dibine yanaşmak,
-yün gibi olmuş kafa ve "çitilenmek"ten kızarmış vücut,
-pazar akşamının kasveti ile takiben gelecek olan pazartesinin gerginliğini hissetmek,
-sobanın dibinde ısınmaya çalışırken bir yandan tv'den gelen şansal'ın * mıymıy sesiyle daha bir mayışmaktır.
futbolcu çıkartmaları biriktirmek. aynı adamdan çıkarsa değiştirmek ve az bulunan adam çıkarsa 4 5 pakete satmak.
ütülünce anneyi çağırmak.
babama dövdürcüm tehditleri etmek.
porno dergi alıp eve giderken çöpe atmak...
ateri oynamak, bide tabancası vardı onun televizyon da ki ördeklere sıkardık, böyle salak salak elinde bir tabanca tv'ye doğru nişan almalar falan gülünesi durum..bir de leblebi tozu elbette.
-patates baskıya saatlerini harcamış olmak,
-adam olucak çocuk, susam sokağı gibi programları hatırlayınca duygulanmak,
-ışıklı spor ayakkabılar giymek,
-futbolcu kartı manyağı olmak,
-hakan şükür için spikerlerin kule gibi yükseldi tabirini unutamamak,
-atari salonunda oynanan oyunların tadını hiç bir oyunda alamamak,
-mahalle maçı nedir bilmek,
-tsubasa ve benjamin için sabahın 8'inde kalkmak,
-galatasaray'ın efsane oluşuna tanık olmak.
90larda çocuk olmak, o çocukluğa ait anıları hatırlamak güzeldir.
ancak çocukluğun geçtiği zaman aralığından* ziyade, o yılların insanda yarattığı duygudurumuyla ilgilidir hissedilenler.