hiddink'in almanya maçına almanya'da oynayan futbolcularla çıkarım mantıksızlığı yüzünden kaybedeceğimiz maçtır. halil altıntop'un kaçırdığı golü semih şentürk kaçırır mıydı elini vicdanına koy da söyle ey sözlük okuru...
edit: derken hiddink beni duydu halil'i çıkarıp semih'i aldı oyuna. şimdi onlar düşünsün.
mehmet aurelio'nun sakatlandığı dakikalarda da şimdi de ercan taner'in "önce selçuk inan oyuna girmeye hazırlandı ancak tuncay girdi" söylemine rıdvan dilmen'in "hayır tuncay ısındı direkt" diye iddia ettiği maçtır. rıdvan hocanın gözünden kaçmış olabilir ama önce selçuk oyuna girecek oldu sonra tuncay girdi. görmemiş olabileceğini hesaba katıp bu kadar ısrar etmeseydi yanlışında keşke. ercan taner'e ayıp oldu.
edit: ben cümleyi toparlayana dek yazılmış gerçi ama olsun, bu da bulunsun.
adamların adından çekinmesek alacağımız maç. ama bunun için kendine güven gerekyor.
sanırım bunun için de yerli teknik direktör gerekiyor.
zira hangi medeniyet vardır ki yabancıların kontrolünde yükselsin.
bunu söylememin sebebi şu:
çanakkale 1918'de orduların başına atanan alman komutanlar türk askerini yönetirken batışa geçmştik te, alman malman dinlemeyen bir türk yarbay savaşı kazandırmıştı ya bize; atatürk...
yıllarca vesilinoviç, milne, feldkamp gibi yabancı yöneticilere teslim etmiştik futbolumuzu da, 8 yemiştik te, birşey olamamıştık ta; sonunda bir türk'e, terim'e teslim edince komutayı, avrupayı titretmiştik ya...
hayır atatürk le terim'i tabiki aynı kefeye koymuyorum. ama anlatmam istediğim felsefede, birleşiyorlar.
yabancılar bize bizim kadar inanmıyor. allah'ın türk'leri ile ne işim var diyor. paraya bakıyor...ama ne zamanki bizim insanların başına bir türk geliyor, bu milletin gücünü hissiyatını bilen, o zaman altındaki de gaza geliyor, altındakini de gaza getiriyor.
o yüzden bu; milyon dolarlar alıp sadece milli maçtan milli maça türkiye'ye gelen hiddink middink'lerle olmaz, yazık o paralara. 1., 2. ligleri adım adım izleyecek, futbolcu bulacak türk teknik direktörlerle olur başarı. yine...eskisi gibi.
yoksa hiddink'le vesilinoviç, milne zamanlarına döneriz.
