galatasaray 'ın puan kaybetmesini tam tam çığlıklarıyla karşılayan febelilerin fena patladığı maçtır. neymiş galatasaray'ın transferleri götünde patlamışmış. lan siz kendi sahanızda götü zor kurtardınız. şimdi hakeme küfredin bakalım. ne olsa alışkınsınız bahane bulmaya.
maçı 5 dakika uzatan hakem uzatmalarda neredeyse 3 dakika duran maçı 94.56 da bitirdi. adnan 2 eliyle mehmet topuzun boğazını sıktı hakem mehmet i attı. nerdesin erman hoca sen gittin meydan bunlara kaldı. kafalarına göre at oynatıyorlar.
yarın olacakları söylüyorum: aziz çıkacak sert açıklamalar yapacak manisa maçı fener e kazandırılacak. bunlar boş işler. ama ayman a vurdurmayın lan ordan ahahaha. iyi oldu iyi beter olacaksınız.
galatasaray'ın fenerbahçe puan kaybedince puan kaybetme hastalığının fenerbahçe'ye de bulaştığını gördüğümüz maç. son on dakikasını seyrettim maçın sadece ama tam da seyredilmesi gereken yere denk gelmişim, iki tane balına gol (tamam ayman'ın golü güzeldi de baldı be kardeşim, ayman yani), sarı kartlar, kırmızı kartlar, sahaya giren taraftarlar, hakemin görmediği yerlerde rakibe koyulan tekmeler falan, heyecan had safhadaydı.
bir de o zemin nedir kardeşim öyle, yakışmıyor o koskoca stada o zemin. düzeltilmezse fenerbahçe'de üç dört kişi daha sezonu kapar yakında.
fenerbahçe'nin kazanmak için elinden geleni yaptığı, fırsatları değerlendiremediği ve hakem hatalarına kurban gittiği maç olmuştur. önemli değildir. zira bu mücadele fenerbahçe'ye başarı getirecektir...
sözlükteki melis popülasyonunu artırıcı etkileri olan maç
melisler ağlamak yerine anzer ballı 1 puana sevinmeli bence. ayman'ın "haşırt" diye tabir edilebilecek golüne karşılık fenerbahçe'nin alışıldık karambol aromalı ballı golüyle gelen 1 puanın futbolun adaletsizliği kavramına örnek teşkil etmesi, türk futbolseverlerinin çoktandır aşina olduğu bir durum.
bir de bebbe'nin direkte patlayan haşırt adayı var ki, yazık oldu.
edit: bozulma minik kanaryam. bana değil takımına kız.
fenerin iyi oynamadığı ama çok iyi mücadele ettiği karşılaşmadır. koskoca ilk yarıyı heba ettik doğrusu. 40 dakika uyuyan takım son 5 dakikada şahlandı ama vakit yetmedi. şu baskıyı 30. dakikada yapsaydı fenerbahçem, golü bulması zor olmayacaktı. ikinci yarıda ise tam bir hakem rezaleti yaşandı. 5 dakika uzatma gösterip 4:58 de maçı bitirmesine bir şey demiyorum. top oynamak isteyen fenerin adeta el freni olup, diyarbakırlıların oyunu soğutmasına çok izin verdi, koray gencerler. ikili mücadelelerden sonra sürekli kendilerini yere atan diyarbakırlıların yavaş hareketlerine hep göz yumdu. guiza'ya yapılan hareket penaltıydı. fenerbahçe için, iki puan önemli bir kayıp ama umarım özer hurmacı'yı kaybetmemişizdir.
Fenerbahçe galatasaraydan iyi oynuyor diyenlerin biraz patladığı maç olmuştur. Bir tarafta, fenerin bile bileğini büken bir takım olan ve türkiye'nin en zor deplasmanlarından biri olan kayserispor deplasmanında birçok eksiğine aslanlar gibi top oynayan ve 3-4 gol kaçıran galatasaray diğer tarafta kendi evinde türkiye'nin eti budu belli, limitli oyuncu kadrosunu bile ilk transfer döneminin son anlarında yapmış olan bir diyarbakırspor'u bile yenemeyen fenerbahçe.
Hakemler konusunda maçlarda çekilen sorunların birçok takım taraftarını canından bezdirdiği ama bu maç gösteriyorki fenerbahçeli taraftarların ''şampiyonuz gençlik'' gibi lafları daha çoook erken...
bu maç göstermiştir ki her takım her takımı yenebilir. hakem veya başka etkenler olsa bile sonuçta takım maçı kazanır. diyarbakır inanılmaz dirençli aslında çağdışı bir futbol oynadı. fakat ileride top tutan bir forvet olunca, orta saha iyi top yapınca pasla oyunu döndürdü. ama bir gerçek var şu an türkiye nin en iyi top oynayan takımı fenerbahçe. fenerbahçe bir gol atsaydı maç açılacaktı. fakat gol gelmeyince sorunlu oldu.
hakemin fenerbahçe'nin 3 golünü ofsayt gerekçesiyle, 2 golünü de canı istemediğinden vermediği maç olmuştur. kaka hakem. öğ.
içerde diyarbakırspor'u yenemiyorsan dönüp kendine bakacaksın. penaltıyı vermedi, 2 dakika erken bitirdi, kırmızı kart gösterdi şu oldu bu oldu demek ağlamaktır. ağlamamak lazım. fenerin üstüne oyunlar oynanıyor lafları falan güldürür sadece. öyle oyunlar varsa oynayan aziz yıldırım'ın ta kendisidir.
maçın ikinci yarısında 5 dakika uzatmayı gerektirecek bir şey olmadı. hadi verdi uzatmayı, mehmet topuz gidip kavga etmese o dakikayı da kullanacaktı fenerbahçe ama kavga şu bu derken olmayan uzatmaları oynatmadı hakem. bu kadar basit.
bilica'nın yerdeyken attığı tekmeyi görmediği, semih şentürk'ün ceza sahasında topu koluyla düzeltmesini görmediği, emre'nin daha 5. dakikada başlayan itirazlarına, küfürlerine sarı kart göstermediği için falan kötülüyorsanız haklısınız tabi.
diyarbakırspor'un yaptığı bu savunmayı da takdir etmeden geçmek futbola ihanet olur. ziya doğan'a rağmen yenilmediler. bebbe'yi çıkarması tazameta'yı da oyundan düşürdü. o çıkana kadar tjikuzu- bebbe- tazameta ilerde top tutup pozisyon bile yaratırken, bebbe çıkınca ilerde top tutma olayı sıfıra düştü.
yine maçtan çok galatasaray taraftarı ile çekişmemize sahne olmuş müsabaka, maça sağlı sollu skor tahminleri ile başlayan fenerliler dakikalar geçtikçe kıllanmaya ama belli etmemeye çalışmış son 10 dakikaya girilirken türlü totemlerle ayakta kalmaya çalışmışlardır, yenen golün ardından başlık altında görülen tüm cimbomluların entrylerini eksilemek ve laf yetiştirmek çabaları içindeyken gol dakikasına kadar suskun kalan cimbom tarafı sataşmaların ve kahkahaların itici ve bir o kadar soğuk nefesini bizlerin kulaklarına üfürmüşlerdir tüm bunlar sonucu işi offline yapmaya kadar götürmeyi düşünen fenerlilerin yardımına çakma santos yetişmiş ve maç dostça sonlanmıştır.
not : evet gençler bilica nın kırmızı görmesi gerekiyormuş.
not 2 : ey 5 dakikaya çok diyen insanlıktan nasibini almamış vatandaş, diyarbakırlı topçuların pirinç tarlası kıvamındaki zeminde ne kadar kaldıklarına bir daha bak istersen.
şu yorumları okuyorum da pes diyorum. fenerlisi cimbomlusu chat meydanına çevirmiş canım başlığı. şahane maç oldu ki bence haftanın en zevkli maçıydı. topuz kendi kazdığı kuyuya düştü adamın önünden çekilmeyeceğine bile bile oyunu başlattı kart göstertirim diye ama sonra sinir yapıp kendi atıldı. hayvan gibi mücadele etti iki takım da son yarım saat. bir parantez de emre'ye açmak isterim. ulan gittin daha 21 yaşındayken inter'de figolarla recobalarla top oynadın yetmedi ingilizlerin efsane çocuğu alan shearer'ın takım arkadaşı oldun yıllarca, yaşın oldu otuz küsur geldin türkcell süper lig'de tuhaf tuhaf hareketler yapıyorsun ruh hastası gibi. yazık ulan arkanda bıraktığın koca kariyere.
kimsenin dikkatini çekmemiş ama,ayman'ın golünden önce deniz barış-ki kendisini çok severim-o koca kafasını eğmek yerine zıplayarak sırtını dönse,top sırtına çarpıp yön değiştirecek ve fenerbahçem o golü yemeyecekti.ha belki yine yiyecekti ama,en azından o pozisyon gol olmayacaktı.
hakem tarafından alenen kollanan takımın fenerbahçe olmasına karşın yinede fener taraftarı bazı şaşkınların hakemden şikayet ettiği maçtır. oha dedirten durumlara güzel bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır.
(bkz: fenerbahçeli mantığı)
fenerlilerin dikkati hakem üzerine çekerek bahane yaratmaya çalıştıkları maç. kurban olun siz hakeme yahu;
bilica'nın arkadan diyarbakırsporlu oyuncunun poposuna attığı tekmeyi görmediği için,
hakeme sürekli tehditkar hareketlerde bulunan , çemkiren, eldivenlerini yere atan,kart da kart diye adeta bağıran emre sadece bir sarı kart ile paçayı kurtardığı için.
hakem gerçekten cesur ve uyanık olsaydı şu an önümüzdeki haftaya 3 eksikle giriyor olacaktınız.
semihin "golcü" vasfını sonuna kadar hakettiğine inanır, fırsatçılığını,hırsını takdir ederim ama bu maçta kendisinden tiksindim resmen ya. sürekli bir penaltı verdirtme derdiyle yüz takla atması, bu türden galibiyelere tenezzül etmesi midemi bulandırıyor. hiç biri de penaltı ile uzaktan yakından alakalı değildi. sevmiyorum böyle emek çalma derdindeki oyuncuları, isterse dünyanın en iyi golcüsü olsun.
diyarbakırspor'un tebriği hakettiği bir diğer nokta da maç 1-0, ya da 1-1 ken, zaman öldürmeye çalışmamaları, sakatlık nıumaralarına başvurmamaları, top oynama derdinde olmaları. valla bravo. esasında lig başladığında diyarbakırspor dikkat çekmiş ve flaş takım olacağını düşündürtmüştü ama sonra seyircisinin, başkanlarının saçma sapan işlere girmesi ile konsantrasyonları bozuldu, zarar gördüler. yoksa hiç fena bir takım değil, bundan sonrası için de sürprizler yapabilirler.fenerbahçe 1 puanı zor koparmış görünmesine rağmen alabilirdi de bu maçı,ah vah edilecek bir durumu yok, gayretliler, pozisyon da buldular doğrusu. ama diyarbakır çok iyiydi.
lig neşeleniyor.