fatih terim'in milli takima hicbir sey katmadigini gordugumuz karsilasma. o kadar sagdan bindiriyoruz hic calistirmadin mi sen bu takimi be adam topu sag on direge yerden kestirmeyi. hic bi calisilmis pozisyon kurgulamadin mi. takim dogru durust 2 verkac yapamdi be. birbirine dolanip durdular resmen.
herkesin kafasinda klise olarak kazma olan servet cetin takimin adamiydi valla ki bana gore bu senenin defansi odur. tuncay'da neden bu kadar diretti onu da anlamadim.
sonuc olarak bu takim bu gruptan bi puan alirsa basari olarak nitelendirebiliriz.
-ortalıklarda deli gibin gezinen emre belezoğlu'na geliyor; divane aşuk gibide dolaşırsun sahada...
-kırıldın mı cicim yine dediğimiz gökhan cam için geliyor; herkese kondom...
-ıskacı mahmut tuncay için taraftar söylüyor; tuncay topa bir vursan fiyakan bozulur mu?..
-umudumuz şaban nihat kahveci için geliyor; sek sek sekerek mahmure...
-maç boyunca tırsak tavırlarıyla göz dolduran hakan balta için geliyor; izledik seni bin pişman, kim bu kim korktuğun adam...
-hamit için geliyor; kartel bir numaro en büyük sağ bekte sıçan türk...
-kazım kazım sana ne lazım için uzak diyarlardan geliyor; don't touch me...
ve fatih terim için tüm türkiye'den geliyor; aman adana'lı canım adana'lı, ağzımıza sıçtım yavrum gadanalı...
-türkiye uzun mesafa balgam şampiyonu servet için; aman ormancıııı canım ormancııııı, sen olmasan ne olurduuuu bu takımın hali hacıı?..
bu kadar kötü oynayan bir milli takımı son zamanlarda hiç izlemedim. rezil oynadık ve mağlubiyeti hakettik. bir fenerbahçeli olarak bu takımın en iyisi colin kazım olabiliyorsa vay halimize. kazım'a kesinlikle laf söylemiyorum. çıktı aslanlar gibi oyununu oynadı ve bizi şaşırttı. * ama ya diğerleri ne yaptı, büyük beklentilerimiz olan nihat, tuncay, emre ve hamit sahada adeta gezindiler ve hiç birşey yapmadılar. yazıklar olsun size. evet ağır konuşuyor olabilirim ama gerçekten yazıklar olsun size. o kadar para kazanın, o kutsal formayı giyin ve kaleye şut çekmeden maçı bitirin. helal olsun size. o formayı bedava giyecek adam dolu bu ülkede. o formanın hakkını vermiyorsanız bsg bu takımdan. son söz fatih hocaya, mevlüt'ü oynatıyorsun adam topu saklıyor ve takımı ileriye çıkarmaya çalışıyor. sen ne yapıyorsun? adamı çıkarıp 3 sezondur sıçan sabri'yi oyuna sokuyorsun. sabri'nin maç boyunca nerede oynadığını söyleyen biri çıkmaz. arda gibi adam varken maç boyunca sıçan tuncay'ı oyunda tutuyorsun. takım golü yiyor sen alkış tutup hadi çocuklar diyorsun. olmaz fatih hoca olmaz. o devirler geride kaldı. önce adam gibi takım sahaya çıkarıcaksın sonra alkışı tutucaksın. ibrahim kaş gibi adamı yollarsan evine böyle böm böm bakrsın saha kenarından. neyse ya çok doldum. ama bu kafayla ve kadroyla isviçre karşısına çıkarsak evimize erken döneriz gibime geliyor.
bir çokları servet'i takımın en iyilerinden seçmiştir ki öyledir de ama aslan yürek servet;
-sakatlığım yeniden nüksettiği için, ilk gol benim hatam. yoksa o topu kesebilirdim...
diyerek büyük bir erdem göstermiştir.
fatih terim, diyebilecek mi? benim hatam diye...
milli takımımızın maalesef 80'li yıllardaki silik ve zayıf futboluna geri dönme sinyallerini veren maçtır. "hedefimiz tabii ki final" diyen imparatorum acaba 90 dakikada 0 -sıfır- tane organize atağımızın olmasını nasıl yorumlayacak?
ekstra çaba gösteremeyen bir türk milli takımı gördüm portekiz maçında. sanki euro 2008'e sadece fazladan üç beş kuruş kazanmak için katılmış ya da reddederse tepki alacağından korkan ve bu korkalığınıda sahada gezerek gösteren bir türk milli takımı... ayrıca terimin künyesine ve yüzüklerinede bayıltık ailecek, seyir zevki olan bir sunum yaptı bize terim.
maçtan sonraki kısa görüşlerim. 1) servet gerçekten tam bir buldozer. maşallah! 2) tuncay'ın adı artık ayşegül olsun. o ne öyle kız gibi vuruyor topa. 3)cristiana ronaldo, izlemek gerçekten keyifliydi seni. çok sövdüm ama bilesin. 4)atağımız yoktu ulan, nerde nihat? nerde semih? topa dokunamadı ulan. 5)her şeye rağmen aurelio ve kazım da görevini yaptı.
6) emre aşık, saçını kestirmişin, hazır beckham da yok turnuvada, belki bir bakan olur valla. 7)bi dahaki maç toparlanın ulan hıyarlar! seviyoruz sizi, yaz ayı güzel bir heyecan oldu.
servet'in kendini çok geliştirdiğini gösteren maç olmuştur. şöyle ki bu turnuvada karşısına shevchenko bile çıksa top oynatmayacaktır kendisine. şu milli takımda oynayan diğer genç ya da servet'ten küçük olan oyuncular biraz ders alırlar herhalde. kendini geliştirmek için illaki 20-22 yaşları arasında olmak gerekmiyor. her daim geliştirebilirler kendilerini. servet'te bu oyunuyla annesinin yüzünü kara çıkarmamıştır.
diğer oyuncular ve sinyor terim için de bir kaç güzel şey söylerdim ama neyse lan ben bişe demiyorum.
tuncay şanlı nın çocukken sokak ve halı sahada oynadığı maçlar da dahil kariyerinin en kötü topunu oynadığı ve üzerinde fazla yorum yapmaya gerek duymadığım maç. bu kafayla anca bu kadar. çeklerin isviçreyi yenmesiyle de turnuvaya veda etmiş bulunmaktayız keza bu kafa ve bu anlayışla 2 maçı da kazanmak sadece hayal. bence 2010 için hazırlıklara başlanmalı ve eğer federasyonumuz fatih terim ısrarını sürdürürse de fatih hoca 2010 dünya kupası hazırlıklarına isviçre ve çek maçlarıyla başlamalıdır. değişik bir taktik, değişik varyasyonlar felan. ha bir de maça çıkmadan futbolcularına " gol atmaları " ve iyi orta ve iyi birkaç şut çıkarmaları gerektiğini de hatırlatsın. 2 yılımız var...
gücümüze göre normal bir oyun sergilediğimiz maç. türkiye'yi muhteşem bir takım falan mı sanıyorduk acaba? emre'ymiş, tuncay'mış, hakan balta'ymış... türküz ya biz şunu kabul edemiyoruz; "biz kötü bir takımız." evet, dünya 3.'sü olduğumuzda da öyleydi, almanya'yı hollanda'yı yenerken de. niye kendimizi bu kadar gaza getiriyoruz ki? tekrar edelim;
"biz kötü bir takımız"
insanların, evrim sürecinde ülkelerinin coğrafi konumları ve yaşama şekilleri itibariyle, vücutlarının doğaya ve bu yaşama koşullarına ayak uydurabilesi için gelişen, güçlenen bölgeleri olmakla birlikte gelişmeyen ve hatta körelen de bölgeleri de olmuştur. bu nedenle her ülkenin spor konusunda başarılı olduğu spresifik dallar vardır. ülke olarak bulunduğumuz coğrafi konuma göre insanlarımız avrupaya göre yetenekli ve hızlı olmayan daha güçlü olan canlılardır. bu nedenle halter ve güreşte sürekli madalyalar kazanıyoruz. ama siz hiç maratonda olimpiyat şampiyonu türk gördünüz mü? ya da buz pateninde?
demem o ki, insanımızın biyolojik ve fizyolojik özellikleri olarak gerek şimdi gerekse çooook uzun bir zaman futbol alanında günlük başarılar dışında başarılı olama şansı yok. çünkü fiziksel yeteneği avrupaya göre yeteriz olan insanlarız. ha 1000 yıl sonra falan evrim gereği düzeliriz bu entry de torunumun 7. göbekten torununa kapak olur, onu bilmez ben.
açıkçası bu maçta hakem bok atmak çok yersiz. ne oynadık ki hakeme bok atalım. hakem belki harika maç yönetmedi ama maçın skorunu belirliyecek hata da yapmadı.(gökhan'ın pozisyonunda faulü verip kırmızı da gösterebilirdi, nihat'ın pozisyonu da penaltı değildi) bizim takıma gelince ilk devre servet dışında iyi oynayan yoktu belki tuncay'ın savunmada ronaldoyu durdurmak için hakana yardım etmesi tuncaya yarım artı kazandırabilir ama hücumda çok kötüydü.
gökhan zanın klasik hatalarından biri gerçekleştirip aptalca sakatlanması(sergen maçtan önce uyarmıştı gökhan konusunda) takımın tamamen dengesini bozdu. kazım ilk yarı kötü olsa da ikinci yarı bir şeyler yapmaya çalışan tek oyuncuydu o da topla çok oynama derdine düştü. maç genelinde takımın en iyi oyun cusu volkan'dı. açıkçası biz bu hücum anlayışıyla çeklere ve isviçreye gol atacağımızdan oldukça şüpheliyim inşallah yanılırım.
maçı büyük bir gazla izlemeye başladıktan sonra geçen ilk 2 dakikada portekiz'i yenemeyeceğimiz, hatta fark yiyeceğimiz belli oldu.
euro 2008'in en kötü defans hattı büyük bir ihtimalle bize ait. kendilerine topun atıldığı her anda heyecanlanıp ayakları birbirine dolaşıyor. böyle büyük bir turnuvada defans hattı bu kadar acemi olmamalı.
ikinci yarının başında kurtarıcı olarak mevlüt'ün yerine sabri'nin alınması, bize fatih terim'in taktik dehasını bir kez daha görme fırsatı verdi. sabri'ye halen futbolcu muamelesi yapılması ise ayrı bir entry konusu.
fatih terim'in hakan şükür merkezli saçma sapan doldur boşalt taktiğinden vazgeçemediğini tekrar gözlemledik. ilk 11'indeki adamlarla bu taktikle oynarsan yenilmeye mahkumsun. elimizdeki kadro itibariyle fatih terim'den kısa paslarla rakip savunmaları göbekten delecek bir taktik geliştirmesini isterdik. böyle bir taktikte de en önemli adamımız yıldıray olurdu. sonuç itibariyle vizyonu sabri ile sınırlı olan fatih terim'in egosuna karşı maçı hak eden taraf kazandı.
anlamadigim $ey bu mac icin turk milli takimina neden bu kadar atilip tutuldugudur. ey turk milleti ! dunya kupasi da dahil son 8 senedir ilk defa ust duzey bi' avrupa takimiyla mac yaptik dun ak$am. ve o takim euro2008'in en buyuk favorilerinden biri. bizim bu takimi yenemicegimiz de gun gibi ortadaydi. o yuzden ahlanip vahlanmaya hic gerek yok. onumuzde iki mac var; isvicre ve cek cumhuriyeti. bizim bu gruptan cikmak icin yenmemiz gereken takimlar bunlar. portekizi de yeneriz, gruptan lider cikariz diye hayal kurmak zaten en ba$tan yanli$ degil miydi ?
orta sahamizin olmadigini anladigim mac. 3 forvet var orta saha yok. kim öne sürecek ki topu? bu fatih terim ne düsünüyor? koca orta saha emreye mi kaldi? ayrica feci sansli oldugumuz mac. o kadar direkten dönen top oldu bu skorla bittigine sükür bile edebiliriz. bizim bir dogru düzgün gol pozisyonumuz yoktu.
böyle giderse avro yollculugumuz cok ama cok cabuk biter.
biz kadromuzla kendi kendimizi yeniyoruz karsi takima yapcak pek bir sey kalmiyor.
izleyenlerin türkiye milli takımının bir şutuna susamışçasına muhtaç bırakan maç. fark yemememizin tamamen şans olduğunu düşündürmüş olan fena halde düşündürücü bir maçtı.
