lise yıllarında şu an ismini hatırlayamadığım bir siteyi ziyaret ederdik hep. orada iğrenç cinayet fotoğrafları, çürümüş cesetler ve bilumum berbat görüntüler olurdu. biz de liseli iğrençliğiyle bunlara bakmayı normal karşılardık.
şu an kendi veletliğimde yaptığım bu eylem bile anlamsız gelirken, türkiye'nin her yerinde yayın yapan kalburüstü bir gazetenin sürmanşetinde bu fotoğrafa yer vermesi, insanların dikkat çekmek için, sikik reyting için ne kadar iğrençleşebileceğinin, ne kadar liselileşebileceğinin kanıtıdır.
gerçekten içler acısı ve cahilliğin en tepeden en aşağıya kadar hakim olduğu bir ülkede olduğumuzun manşetidir. ölen gariban kadına mı yazık oldu dersin, yoksa bu başlığı* ve resmi kabak gibi manşetten veren gazeteye mi "yuh ulan yazıklar olsun" dersin işte buradan çıkabilmek ve empati kurmak gerçekten çok zor.
hakikaten "yazıklar olsun" be!
denetmele kurulundan nasıl geçtiği belli olmayan haberdir. belki de fatih altaylının eli çok güçlüdür bu konularda, bu kadar cesaretli olabildiğine göre.
bugün bütün gazete bayileri haberturk gazetesini ters dizmelidir raflara bu utancı daha fazla insan görmesin diye. tek kelimeyle utanç vericidir. etik değerlerin gazetecilikte tükendiğini gözler önüne sermektedir.