okuma-yazma bilmediği gibi gözleri de bozuktur kendisinin.
evet, bugüne kadar çok şehit verdik "terör" sebebiyle ama hiçbirisi sonuncusu kadar "ciddi" ve "toplu" değildi.
"çözüm süreci" adı altında illegal bir terör örgütü ile legal bir devlet ve o devlet ile temsil edilen bir milletin pazarlığı yapıldı. yeri geldi göt laleleri "sayın" oldu ve yeri geldi "oy kokusu yaydığı" sürece "aziz" ve "mukaddes" olan şehitlerimiz "kelle" oldular kokunun yönüne göre.
şimdi 7 aydır şehit vermiyoruz hadisesine gelelim hemen. aslında 7 aydır çok ciddi anlamda şehit vermeye devam ediyoruz, sonuncusu en beteriydi.
sonuncusunda sadece "20'li yaşlarında" ve babasının, siyasi başarısızlığı sonucu uzun uzadıya askerlik yapanlar değildi hem şehit olanlar. her yaş grubundan şehit bir anda verildi.
peki ama nasıl?
benim gözlerimin önünde bir manzara var arkadaş. güneydoğu'nun belki yeri dahi pek çoklarımız tarafından haritada gösterilemeyecek kadar mukaddes olan bir vatan toprağında bir birlik çıktı ortaya ve kendilerine "kolluk kuvveti" görevini benimseyerek yeminlerini ettiler, gövde gösterilerini yaptılar ve boy boy da fotoğrafları ve videoları servis edildi.
heh işte tam da o sırada;
ali, şehit oldu. şehit çocuğuydu, ilkokul çağında bir çocuktu ve o yaşında şehit oluverdi. çünkü babası, gözünün yaşı, çocukluğunun hayalleri koskoca bir "hiç uğruna" düşmüştü o toprağa.
hatice, şehit oldu. "mukaddes" şehidimizin eşiydi ve o şehit olduğunda ali'ye hamileydi.
hayriye anne, şehit oldu. şehidin anasıydı o ve oğlunu, o her şeyden sakınıp da ne hallerde boyuna-posuna kavuşturduğu evladını bu vatana verdi "vatan sağolsun" dedi ki tek temennisiydi. o da olmadı. hayriye anne de şehit oldu.
muzaffer baba, şehit oldu. tek çocuğu daha gencecik yaşına aldırmadan ve "alternatif" hiç bir yolu-yordamı olmadan şehadet şerbetini içmişti. hiç sormamışlardı "şehit olmak ister misin?" diye ve "süre" de vermemişlerdi, "can güvenliğini garanti" de etmemişlerdi. muzaffer baba da şehit oldu.
kuzeni, arkadaşı, akrabası, ahbabı,... hepsi şehit oldu ve aynı anda ve binlerce şehidimizin.
ulan onca insan sadece o bayrak dalgalansın diye canını vermişken onca yıl boyunca bugün ortaya çıkan tabloda "kan akmaması" sevindirici geliyorsa "iç kanama" ihtimalini de gözönünde bulundurun bir.
benim üvey amcamdı misal ve ben, şehit oldum. üvey de olsam şehit oldum, severdim çünkü.
şehit gelmiyormuş... uğruna şehit olunacak toprakları hep yabancılara peşkeş çektiğinizdendir hünkârım.
tatil köyü için ölmek değildir şehitlik bizde. gelsek de artık şehit gelemiyoruz sayenizde.