golleri, bir gol atıp bir asist yapan ortega'nın gördüğü erken kırmızı kart sonrası galatasaraylıların heyecanlanması ve sonrasında her gol sonrası birer ikişer ortamı terketmesi, maç sonrası maçı izediğimiz mekandan gerine gerine çıkışımızın orgazm sonrası sigara tadı vermesi ve en önemlisi ezeli rekabetin tarihinin kırılma noktalarından birine gözümüzle, kulağımızla ile şahit olmanın verdiği mutluluğu ile daha dün gibi aklımda olan maç. üzerinden hangi zafer, hangi hezimet geçerse geçsin asla unutulmayacaktır.
o sezon bizle maç yapana kadar 6 gol yiyen galatasaray'a bir maçta 6 gol atarak tarihe geçen maçtır. nice mutlu yıllara 6 kasım.
(bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
az evvel lig tv maçın özetini veriyordu, bir kez de taraftar gömleğimi çıkarıp izledim.
yani bu skorla yenilmeyi her türlü haketmişiz. hani ötesinde söylenebilecek herhangi bir şey yok.
o yüzden fenerbahçe taraftarı hala maçı konuşmakta haklı bir yerde.
amma ve lakin hani bir takım bu kadar acınacak halde olamaz, bu kadar lakayıtlık olamaz. hatta mondragon'u izlerken bu herif maçı mı satmış lan acaba diye de düşündüm ama manyaklığın alemi yok. basireti bağlanmış işte heriflerin.
yine de arifin 2 pozisyonundan biri gol olsu bu kadar büyük bir hezimet olmayabilirmiş. ama futbol işte, her şey var.
hee gelgelelim galatasaray ne kadar içler acısıysa, fener'in durumu da o kadar iyiymiş doğrusu.
yani terim hoca'ya da çemkirmenin alemi yok. bizim yönetim, yönetim değildi o vakitler. 40 transfer yaptılar, birinin hayrını görmedik amk. almaguer'i falan hiç açmıyorum.
bu manzara'nın karşısında da ortega var, raketayak steviç var, gayet net bi golcü washington var. var oğlu var yani.
ben bir galatasaraylı olarak bu skoru hakettiğimizi düşünüyorum yıllar sonra.
hee keşke olmasaymış, ayrı. olmuş, nabalım.
ama fener uzay takımı gibi oynadığından falan değil, kendi bok yememizden.
ikinci yarı başlamadan önce yine başladık tezahürata.
kendimden geçmişim.
düşünün gol; dk 68de geliyor. ve ben golü göremedim bile.
çünkü öyle kaptırmışım ki kendimi tribüne; tezahürata..
3 oldu dediler.
gooooolllllll.
babama mesaj atıyorum.
insan babasına ''üçledik ahhahha'' diye mesaj atar mı?
meğer (bkz: insaf)lı davranmışım.
fazla olmaz zannettim.
bu arada arkadaşlarım söylüyorlar, ortega da atılmış.
ehh diyorum ortega'ya..
ehh be birader. bu maçta da kırmızı kart olur mu hiç !!
hem de ben gelmişim maça.
daha üçüncü golün sevincini tam olarak yaşayamadan; serhat çıktı sahneye tekrar.
aman allah'ım dört (sayıyla 4) olmuştu.
elim ayağım titriyordu.
bir tarihe tanıklık ediyordum çünkü.
ağlayacaktım neredeyse sevinçten.
boğazım yanıyor.
bağırmaktan.
goooooll derken daha
bu sefer de ceyhun.
yapmayın etmeyin.
ezeli rakiptir.
5'lendiler.
ceyhun da gol attıktan sonra içimden geçirdim;
ulan şimdi çıkıp bir de şaşı ümit atar mı?
attı.
ahaha
ümit çaktı.
dk 86.
6 oldu.
yuh.
daha atacak mıyız?
inanmak o kadar zor geliyordu ki. rüyada gibiydim.
bugün bunu buraya böyle aktardım;
ama çok daha fazla detay var, anlatılacak çok şey var.
fenerbahçe futbol takımının puan kaybettiği her maçtan sonra ortaya çıkan başlıktır. bunu da şu sohbette çok rahat algılayabiliyoruz:
hakan bilal kutlualp: tabii ki yabancı bir takımı yenmek daha önemli. çünkü, başkanımız alınmasın ama biz her yıl ligde galatasaray'ı yeniyoruz zaten...
reha muhtar: vaaay, çok fena bir açıklama oldu. sayın süren, buna bir cevabınız olacak mı?
faruk süren: kendi açılarından haklılar, zira yenebildikleri tek avrupa takımı galatasaray...
bir beşiktaşlı olarak fenerlilere hak verdiğim maç olmuştur.adamlar ezeli rakibini 6-0 gibi farklı bir sonuçla rezil etmişler bence bunun karşılığında uefa kupasını konuşmak anlamsızdır.söyleyin galatasaray son 4 yılda avrupada ne yaptı?adamlar hala kazanma geleneğini sürdürüyor ama galatasaray malesef avrupa kupası maçı yapamıyor bile.gerçi çok gereksiz bir tartışma ama bu ülkede futbolla yatıp futbolla kalkarız arkadaş..
febelilerin galatasaray'ın tarihinin en büyük acısı olduğunu zannettikleri maç. bu maç sizin en büyük başarınız ama bizim acılarımızın büyükleri avrupa'da oldu.
werder bremen maçında 90. dakkada kale çizgisinin üstündeki karlara takılan top bizim en büyük acımız.
şampiyon klüpler kupasındaki steau bükreş maçındaki hakemin yaptıkları acımız.
atletic bilbao'ya tek pozisyon vererek yenildiğimiz, barcelona'ya ofsayt olan bir golle elendiğimiz maçlar acılarımız.
sonuçta biz "aynı forma altında mücadele etmek ve türk olmayan takımları yenmek" için kurulmuş bir takımız. ali sami yen böyle demiştir. ligdeki maçlara avrupa'ya giden yol olarak bakarız.
siz ise anadolu takımlarını yenebilmek için "aman bize gol atma al sana para" diyen bir klüpsünüz.
unutulmaz bir maçtır ve tarihteki yerini almıştır ama gereğinden fazla abartılmıştır. Durmadan gündeme getirilmektedir.
Kupa finalinde ezeli rakiplerin oynadığı 5 - 1 biten maçın gündemde daha çok yer kaplaması gerekir mantıken ama nedense öyle olmamıştır.
Bu iki maç hakkında da en duyulan en doğru açıklama ümit özat'tan gelmiş.
maçın en ilginç yanı ortega'nın 68. dakikasında atılmasından sonra fenerbahçe 10 kişiyle 3 gol daha atmış ve durumu 5-0'a getirmiştir. 84'te de emre aşık atılınca galatasaraylı futbolcular eşitiz diye şeref golü için daha da ümitlenmiş fakat ümitlerini ümit özat'ın 6. golü söndürmüştür.