türkiye saatiyle 16:00'da başlaması planlanan, zannımca eurosport ve trt 3'ten naklen yayınlanacak maçtır.
hayvan öküzü rafael nadal bir adım önde gözükse de, iskandinav uşağı canımız ciğerimiz robin söderlingimiz kendisini parçalayabilecek güçte. nadal, söderling'e yenildiği zamanki gibi formsuz değil. sakat falan hiç değil. ama olsun. in söderling we trust diyelim ve mikrofonlarımızı tekrar paris'e çevirelim. stokholm'den ben bildirdim.
ikinci settin ikinci oyununun ikinci sayısını söderling'in aldığı maç. zaten söderling oyunu 40-0 alıp sette durumu 1-1 yaptı. tabi bu yenilgiyi hafifletmez.
sporla uğraşan herkesin seyredip ilham alması gereken bir maç. özelinde çok bir anlam taşımadı çünkü nadal hiç sıkmadan kazandı ancak, tendinit gibi süper bela bir sakatlığı her iki dizinde yaşamış, maç yapamayacak kadar ciddi boyutta, kariyeri hiçbir zaman bu seviyede olamayacak kadar etkileyecek bir durumla yüzleşmiş, 9 ay sonra 22 toprak kort maçının tamamını kazanmak suretiyle geri dönüş yapmış bir adamın haklı ve gururlu sevincine tanıklık ettiğim maç oldu.
umduğumdan çok daha kolay kazandı rafa maçı. ama izlemeyenler skora aldanmasın zira on numara bir maç oldu bence.
futbol maçında bir pozisyonu anlatmak kolaydır, "40. dakikada kaka topla naptı öyle ya süperdi" dersin, izlemiş olan kişi de anlar. ama teniste bu olmuyor, nasıl diyeyim şimdi "2. sette durum 4-2 nadal lehine iken 7. oyunda nadal'ın 30-30 yaptığı vuruş nasıldı öyle ya" diye? hem ben aklımda tutamam hem siz hatırlamazsınız bence.
hatırımda kalan birkaç anı yazayım bari. bir kere nadal'ımın passing shotları bir şahaneydi. nasıl hesap ediyorsun da vuruyorsun tam çizgiye öyle her seferinde yiğidim? onun dışında her ikisinin de fileye geldiği bir pozisyon vardı nadal çapraza acayip vurdu da aldı o sayıyı, o da harikaydı.
en güzel an nadal'ın sevinciydi elbet. öyle içten bir adam ki. keşke beraber ispanya turu falan yapsak. ya da ne bileyim beş çayına gelse bize, annem de çok sever eminim.*
maçla ilgili en uyuz olduğum şey ise takım elbiseli amcalar, döpiyesli fosil teyzelerdi. kıskanıyorum lan, kameralar çekiyor da çekiyor bir de. kameralar demişken çekimler de genel olarak çok güzeldi. özellikle slow motionlar süperdi, tam zıplarken çekilen ayaklar, topun toprakta yarattığı dağılma güzel enstantanelerdi.
son olarak eurosport ekibine kulağa zarar vermeyen* yorumları için; gamzeli, güzel gülüşlü robin söderling'e iyi bir gününde olmasa da elinden geleni yapıp biz tenisseverlere keyif verdiği için ve en son olarak da ağlarken de gülerken de başka güzel olan adam, rafa'ya kendisini izleme şansını bize verdiği için teşekkürlerimi sunuyorum.
nadal'ı destekleyip desteklememek konusunda şüphede kaldığım maç. nadal kazansa, söderling yenilmiş olacak evde bayram havası esicek ne de olsa federer'i eledi bu sarı kafa, ama nadal kazansa federer'in 1.sırada kalma rekorunu kıramamasına sebep olacağı için yenilsin de istiyorum. bilemiyorum sözlük.
nadal açısından bir nevi intikam maçı olacak, keza söderling geçen yıl rafael nadal'a ilk roland garros yenilgisini tattıran isim. tabi gönül yine bir fedex-rafa finali isterdi ama söderling'in turnuvadaki ve özellikle çeyrek finalde federer karşısındaki performansı göz önüne alınırsa, her ne kadar favori nadal olsa da çekişmeli ve heyecanlı geçmeye aday bir final bizi bekliyor.
rafanın şampiyonluğunu ağlayarak yerlere yatıp debelenerek kutladığı maçtır. aman bir de gözleri doldu. yenir bu. hatta terli ve çamurlu t shirtü alınıp saklanır ancak kader kısmet efenim. tebrik ediyoruz.
Nadal'ın zorlanacağını düşündüğüm maçtır. Zira Söderling bu yıl çok sağlam gelmiştir finale kadar. Ancak zor da olsa Nadal 3-2 alır ve maç en az bi dört saat sürer diye düşünüyorum.