2009'un en hoş romantik yapımlarından biri olan bu güzide filmin soundtrack albümünü unutmamak gerek. Birçok benzerinin aksine, uyduruk indie grupların bayık şarkılarını istiflemeyip, filmin ruhuna ve akışına eşlik edebilecek çapta şarkılar seçilmiş. Albümün yıldızı bana göre; Rus asıllı singer/songwriter piyano insanı Regina Spektor. Filmin şirin mi şirin jeneriğinde çalan Us ve en önemli kırılma anı, aynı zamanda en estetik sahnelerinden birine mükemmel fon oluşturmuş Hero çok özel şarkılar. Hatta tarifi mümkün olmayan aşk acısını melodilere dökebilmiş en içli şarkılardan biri diyebilirim Hero için. Çok fena. ühüüü.
SOUNDTRACK'I MÜKEMMEL OLAN, 'expectations and reality' sahnesiyle kalbimde taht kuran filmdir. izlediğim en güzel fimler arasındadır. bitişinde ki 'hero' şarkısıyla insanları daha d a mahveden filmdir. summer ne allahsız karısın dedirten filmdir. summer ve tom'un çimlerin üzerinde sırayla penis, penis diye bağırmaları kesinlikle akılda en çok kalan kısımlardandır. summer'ın tom'a 'we are just friends' diyerek tüm izleyici kitlesinin bedduasını aldığı filmdir.
--spoiler--
Bir şeyleri kelimeleştirmek uğruna neleri kaçırdık kim bilir? zamanı gelmeden daha doğru kişiyi bulmadan imrenerek okuduğumuz, izlediğimiz şeyleri yaşayabilmek umuduyla; masumluğumuzu, insanlara güvenimizi kaybettik.
--spoiler--
bu yazımın bir bölümüydü ve aa yanlış düşünüyorsun diyenlere filmi izlemelerini tavsiye edeceğim artık.
Ara ara açıp izlenilebilecek hoş filmlerden biri, en azından benim icin öyle. Bu güzel günde kendime bunu niye yaptıysam. Neyse Hayatının aşkı sandıgın, bir daha böyle sevemem sürsün gitsin iste bir ömür hep yanımda olsun dedigin insanın aslında diger insanlardan hicbir farkının olmadıgını anladigin, kabullendigin süreci çok güzel anlatır. Bunlari söylemenin kolay, bu noktaya gelmenin ne kadar zor oldugunu cok süssüz anlatır, en dogal haliyle. dagıtırsın,sarhoş olursun, aglarsın zırlarsın, teselli ararsın, bazen özlersin aramak hatta gidip kocaman sarılmak istersin ama hepsi geçer yani en azından filmde geciyor.
sonunda kavuşamamaları ilginçti. bir de film izlemeye başlarken hiç begenmediğim kızı film ilerledikçe güzel bulmam dikkatimi çekti. bazen hayattada böyle oluyor sanırım.
müzikleriyle ve gerçekçi kurgusuyla çevremde ki birçok insanın beğendiği bir filmdir kendisi. sadece, onca olandan sonra mevzunun kader kısmete bağlanması biraz rahatsız edici.
2-3 ay önce izlemiş olmama ve aşk filmlerinden pek hoşlaşmamama rağmen bu filmin yeri çok ayrıydı ve derin bir şekilde hafızama da kazınmış oldu. henüz izlememiş olan arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim.
--spoiler--
"seninle birlikteyken bir türlü emin olamadığım şey" der summer hanım kızımız, evliliğe, birine ait olma fikrine bu kadar karşıyken, kocasında ne bulduğuna tom'a anlatırken. bunun üstüne ne denilebilir ki. ama filmde, " arkadaşlar birbiriyle fotokopi odasında öpüşmez, ikea'da oynaşmaz *, duşta sevişmez" diyerek en baba ayarı vermiştir tom, summer'a, summer "arkadaşız" dediğinde.
--spoiler--
ve her şeyin dışında Joseph Gordon oha dedirtecek kadar heath ledger'a benzemektedir simaaaeeeennn.
öncelikle biten bi ilişkinin ardında izlenmesi gereken bir film. hayatın bişekilde devam ettiğini ve yeni şeyler olabileceğini hoş bi şekilde sunar filmin sonunda. söylenildiği gibi, bir aşk filmi değildir.
beklenti ve gerçeklik bölümün de aynı geçen sene yaşadığım şeyi gördüm filmde.Hayat bazen öyle yerlerden vuruyor ki ne olduğunu anlamıyorsun gerçekten.Aşk filmlerinden nefret eden ben bile izlediysem bu filmi olmuş arkadaş.
inanılmaz bir film. neden bugüne kadar izlemedim diye kendime kızdığım film.son sahnesinde ağlamaklı gülmeme neden olan film. bu filmi tanımla tanımlaya bitiremem ben bu gece.filmi izlerken duygularım alt üst oldu. sanki toma yapılan herşey bana yapılıyomuş gibi hissetmeme neden oldu bu film. kötü kadın görmek isteyen bu filmi izlesin. umarım benim hikayemde böyle biter. yaşasın sohbaharlar. canın cehenneme summer. *
hala gülüyorum....
