bugün

Beşyüz deyz of samır şeklinde okumayan bizden değildir. içimizdeki irlandalıdır, ingilizdir, anzaktır, amerikalıdır.
finali ile insanı hüzne boğar.

(bkz: adaletsiz dünya)
en gerçekçi aşk filmi. romantik palavralar atmıyor en azından.
kaşar summer.
Oyaladı çocuğu.
Hiç söylenmemiş olmasına şaşırdım. 500 deyz of samır olarak telaffuz edilir.
izlerken (bkz: joseph gordon-levitt)'e aşık olabileceğiniz filmdir. onlar nasıl bakışlar, o nasıl gülüş, acılı yüz ifadeleri...
hüzünden, acıdan içimiz kanadıydı yemin ediyorum. sevsem mi nefret etsem mi bilemediğim filmlerden biriydi.
bir adet orospuyu barındıran film.

my point: 1.
ilk defa hemcinsime küfür ediyorum, bu ne yavşak bu ne orospu bir kadındır.
tanım: güzel bir anafikri olan güzel bir film.
fazlasıyla erkek filmidir. bir de fazlasıyla subjektiftir. yani summer'a göre kızlar hakkında fikir sahibi olmayı deneyenler yanlış yapabilirler.
şu expectation vs reallity ve "autumn" olayı harbiden çok iyiydi. ayrıca summer için de zooey abladan daha iyi biri bulunamazdı herhalde.

bu kadar büyük ayıp ettikten sonra bile nefret edilemiyor.
en çok küfür edilen filmdir belki de.

yahu bazı kızlar çok mal. küfür edilmeyecek gibi değiller.
the smiths-there is a light şarkısını hatırlatan film.
film de beklentiler ve gerçekler olarak ayrılan sahne tom un yaşadığı hayal kırıklığı lise döneminde çocuklara
''ileride kadınların erkeklere ne kadar büyük acılar ve hayal kırıklıkları yaşatacağı'' konusu adı altında izletilmeli.
üzen filmdir.
süzen filmdir.
"Paper cut hurts".
Soundtrack'leri ve sahneleri ile defalarca izleyebileceğim bir yapım.
Tavsiyem film müziklerinin albümünü de dinleyin.
(bkz: beşyüz deys of samır)
Çok şükür bugün de böyle telaffuz ettik.
ancak soundtracklari için dayanılacak filmdir.
erkeği kızdan soğutan yegane film.

kezban her yerde kezban. dili dini ırkı yok kezbanlığın.
sinir bozucu ama bir o kadar gercekci hikaye. amerikanvari diyen dostlar cevrenize iyice bir bakin. buna benzer bir duruma maruz kalmis bir arkadasiniz mutlaka vardir. yavsakligin ve acinin kulturu olmaz.
Hayaller che guvera gerçekler Pablo escobar diyen Zülfikar i hatırlatan bir finali vardır.
Sonunda herşeyi bir tesadüfe bağlayan bir filmdir. Bazı bölümlerde resmen içim acıdı. Bitmiş bir ilişkinin güzel anılarını hatırlayarak yola devam et yada kendini avut gibi bir tavsiye veriyor birisi film de, lakin zaten adam güzel anlarını hatırladığı için perişan... Neyse çok arabesk.. Keşke duygusuz olsaydık.
"Her zaman aşık olduğumuzu sanarız, bir daha böylesi olmayacak sanarız, hatta bizi istemeyeni, imkansızı daha cok severiz. Ama hayat öyle bir şey ki karşımıza ne çıkaracağı belli olmaz. Bir gün başka birine aşık oluruz ve yeni bir sayfa açılır. Her son yeni bir başlangıçtır ve umut her zaman vardır" mesajı veren amerikan yapımı filmdir.