Hocam nedenini açıklayayım: sol partinin seçmeni eğitim düzeyi daha yüksek bölümden oluşuyor. Bu bir görüş değil kesinleşmiş istatiki bilgidir. Sol partinin seçmeni sorgulayan kişi olduğu her şeyi kabul eden tipler olmadığı için sol partinin işi zordur. Sağ parti ise dini kullanma avantajına sahiptir. Allah rızası deyip partisi için adamın ayırdığı altınları da alır oyunu da... Özellikle cemaat ıdestekli partilerde. (bkz: akp)
sol partilerin başındaki siyasetçilerin neden olduğu durumdur. atatürk ün kurduğu partiyi bu hale getiren, koltuk sevdasıyla yıllardır partinin başına adeta mıhlanan, boş konuşmaktan başka bir icraatı olmayanlardır bu durumun nedeni. tabi sağ partilerin halkın zayıf noktalarını iyi bilimesi ve bu noktalar üzerinden siyaset yapması, milletin de bu samimiyetsizliğe inanması da bu 50 yıllık saltanatın başka bir nedenidir o ayrı.
solsuzluk soysuzluktur. iktidar yıllardan beri solsuz kaldığı için soysuzlaşmıştır. kısa süreli sol iktidarlarda yapılan icraatler ise dikkat çekicidir.
bence bunun en önemli nedeni sol partilerin halktan geldiklerini unutup elit tabakalara yaranma çabasıdır. son seçimdede görülmüştür. akp doğu illerinde yüzde 60 70 iken chp yüzde 5lerdeydi. en güvendiği yerler olan illerden de istediğini bulamadı. buda demek oluyor ki sol partiler artık fildişi kulelerinden çıkıp eskisi gibi halkla bütünleşmeliler. yoksa daha çok 50 yıllar görürüz sağ partilerin iktidarda olduğu.
sağ iktidarlara yöneltilmiş bir eleştiri olarak değerlendirmek gerekirse ;
verilebilecek yegane cevap, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren egemenliğin tamamıyle halka devredilmemesi, devletin kurucusu ve gerçek sahibi (!) bürokrasinin yönetim mekanizmasının en büyük dişlisi olarak varlığını korumasıdır. bu durum, gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılmasına engel olunarak ya da askeri darbeler yapılarak günümüze kadar devam edegelmiştir. askeri darbeler hangi görüşe karşı yapıldığına bakılmaksızın, demokrasiye, halkın iradesine vurulmuş baltalardır. dışardan yapılan sık müdahaleler sonrası demokrasinin gelişmesini bekleyemezsiniz. demokrasinin oturmadığı sürekli olağan dışı hallerin yaşandığı bir ülkede de istikrar bekleyemezsiniz. istikrarın olmadığı ülkede ekonomik gelişme, demokrasinin tam manasıyla nüfuz etmediği ülkede toplumsal refah olmaz, iktidarda ister sol ister sağ görüşlü insanlar olsun. askeri yönetimde idam edilen insanların sayılarını yarıştırarak, darbe sonrası yapılan anayasayının, idam sayısı daha az çıkan kesimin istekleriyle örtüştüğünü iddia etmek yukarda yazılanları bilmemekten kaynaklanıyor olabilir. bunun için ben tekrar yazmak istiyorum : görüşler üstü olarak herkesin kabul etmesi ve etkili olması gereken değerler demokrasidir, halkın iradesidir. bunun olmadığı yerde iktidarın muktedir olmasına izin verilmez ve bu tespit tecrübeyle sabittir. ayrıca sağ görüşe yakın olduğu, sağ görüşün kabullerine uygun olduğu öne sürülen anayasanın neden mevcut sağ görüşlü iktidar tarafından değiştirilmeye calışıldığı da bu iddia sahiplerinin düşünmesi cevaplaması gereken bir sorudur.
sol iktidarlara/iktidar adaylarına yöneltilmiş bir eleştiri olarak değerlendirmek gerekirse ;
kurulduğundan beri chp halkın değerlerini hiçe saymış laik ülke kisvesi altında ezanı türkçe okutmak gibi manasız uygulamalar neticesinde, fakir ve dindar seçmenin gözünde, dinsiz imajı çizerek bu hedef kitlesinin kendisinden soğumasına, önyargıyla yaklaşmasına sebebiyet vermiştir. aynı zihniyet solu sosyal hayata indirgemiş sadece batının tüketimini yaşantısını örnek alarak, balolar düzenleyerek, pazar günlerini tatil yaparak, orkestralar dinleyerek muasır medeniyetler seviyesine ulaşılacağına inanıp, ortada bir talep olmaksızın bazı değerleri halka benimsetmeye çalışmıştır. bunun dışında batının gelişimini üretimine borçlu olduğunu görmezden gelmiş bu yönde bir örnek almaya girişmemiştir. sonrasında da sol iktidarda olduğu zaman (ne sebepten olursa olsun) fakirlikten başka bir şey görmeyen halk, kendisini sola bağlayacak bir neden bulamamıştır haklı olarak. en son olarak sol bir başbakanın yönetimideki türkiye yüzde kırk fakirleşmiştir. bugün faize itiraz eden kendileri o gün ekonomi tarihinin en yüksek faizini vermiş/vermek zorunda kalmışlardır (gecelik %7000). günümüzde de baktığımız zaman solun en güçlü partisi chp (!) ve onun zihniyetindekiler halka hakaretten başka bir şey vaadetmemektedirler.
( ''sizin göbeğini kaşıyan adam diye hakaret ettiklerinizin evine akp ayakkabılarını çıkararak giriyor'' hilmi özkök) bunlar göz önünde bulundurulduğunda halkın sola neden bu kadar soğuk olduğu anlaşılabilir. chp çizgisinde olmayan diğer (solun değerlerine daha yakın) sol ise , iyi örgütlenememiş, propaganda yapamamış, kendini ifade edememiş, oy alması gereken asıl seçmen olan ''halk'' a inememiş derken ''entel'' denilen kesimin partileri olmaktan öteye geçememiştir.
not : 2001 krizinin sebebi 17 ağustos depremi değildir.
altına yazı yazmak değilde altında düşünmek gereken durumdur. ben düşündüm. başlangıç noktası düşünmeyen solcu kesimin suçu hep göbeğini kaşıyan adamlar diye aşşağıladığı halka atması olabilir.
akp gibi bir sağ partinin, işçi sınıfının ve düşük-orta gelirli sınıfın haklarını chp gibi bir sol partiden daha iyi savunacağına inan zihniyetin varlığının sonucudur.
halkımızın aslıda fakir ve işçi değil; gelirli ve işveren olduğunun göstergesidir. çünkü eğer halkımız işçi ve orta-düşük gelirli olsaydı kendi haklarını en iyi koruyacak olan sol partilere oy verirlerdi.
kemalist düşünce mensuplarının ülke durumundan yakınırken kendilerini eleştiren kimselere verdikleri cevaptır. fakat suçlu olarak sağ iktidarlar gösterilirken 10 yılda bir yapılan askeri müdahaleler, hazırlanan anayasaların ve hatta hala kullanmakta olduğumuz anayasanın darbe ürünü olduğu ve egemen bürokratik yapının ülkenin iktidar tarafından yöneltilmesine ne kadar izin verdiği gerçeği göz ardı edilmektedir.