eğer otobüste hayatta kalmak isteniyorsa belli bir süre sonra fermantasyona başvurmak gerekebilir..
ayrıca sanırım insanların kolları bacakları ve hatta koca koca kafaları otobüsün camlarından taşarak kopulası bir görüntüye yol açar..
türkiye şartlarında toplu taşımayı kullanan her vatandaşın aşina olduğu durumdur.öyleki metrobüslerde bu kapasite fazlasıyla aşıldığından ayakta kalabilmek için tutunmaya dahi gerek kalmamaktadır.
insanı, otobüsü kullanmaktan soğutacak durum. tıklım tıklım otobüs ve her durakta durup yolcu almaya devam eden şoför katledilmelidir. yazık değil mi lan sen orada tek kişi otururken; biz iç içe girelim, önümüzdekiyle yanımızdakiyle sağımız solumuzdakıyle akraba olalım. ha ön arka sağ sol kalmıyor zaten, o ayrı. hele ki yaz aylarında; ter, ter kokusu, yapış yapış.. tanrım! işte, soğudum iki dakikada..
tabiri caizse uludağ üniversitesi - heykel hattında çalışan 48 numaralı otobüstür.şöför her nedense otobüsün dolduğuna inanmamaktadır,sürekli arkada boş yer olduğunu gördüğünü iddia edip,yolculardan arka tarafa doğru ilerlemelerini istemektedir.
halk otobüslerinin kapasitesi 33 koltukta 66 ayakta şeklindedir. 59r bu kurala uymayan otobüslerden bir tanesidir. 120 yi bilemem ancak 100 ü rahat aşar.