beşiktaş taraftarının yine bu sezon fortis türkiye kupası ile kandırılacağını kesinleştiren maç olmuştur. başkanları hasta babasına taraftarları birbirlerine hediye ederler o kupayı haluk ulusoy kişisi yine fedarasyon başkanı olursa seneye yine fortis türkiye kupasını beşiktaş alır. gördük ki özerk bir futbol federasyonu en fazla türkiye kupasını kıyak geçebiliyor. onada şükür diyor iki senedir beşiktaş taraftarı. ligden düşme hattındaki kayseri erciyes spor ile yapacakları kupa finalinde başarılar diliyoruz. daha galatasaray trabzonspor maçları var fenerbahçe'nin önünde bu iş belli olmaz diyen galatasaray taraftarlarınada selam ederim bu cümleyi kurarken beşiktaş'ın kendileriyle yapacakları maçı alenen satıyorlar mı bu nasıl bir taraftarlık zihniyetidir anlamış değilim.selametle..
Gözlerimizin objektif sözlük yazarlarını * aradığı maçın ardından haluk ulusoy'a tavsiyem, kazanmaları muhtemel şampiyonluk kupasını bizzat fb nin eline vermesidir.*
çok konuşan beşiktaşlılara tuncay ve kezman 'ın "susun sevgili beşiktaş taraftarı*" dediği maç.
biz ikinci yarı daha iyi oynadık yahu demek yok. faulumuz verilmedi, kırmızı kart haksızdı demek yok. ibrahim toroman 'ın yediği kartın rengi tabiki serkan balcı'nın suratından akan kanın rengiyle aynı olmalıydı. uzun lafın kısası. öyle ya da böyle yendik mi? yendik! tüm beşiktaşlılar için hande yener söylüyor: hadi geçmiş olsun!
evet sevgili seyirciler, maç sonuçlandı ve çarşı grubu inönü stadını boşaltıyor. evet evet mükemmel bir tezahürat?!?!...
"uykulu gözlerle döndüm rüyamdan...
sana "kırmızı güller" (heaeaeaeaeae) aldım çarşı pazarından...
sen olmasan buralara gelemezdim ben...
sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden..."
bjk'nin cok sansli bir takim oldugunu hatirlatan karsilasmadir. zira fenerbahcenin elinden lig sampiyonlugu alamiyacagi, ulusoy var oldukcada fortis kupasini kimseye kaptirmayacagi belli olmustur. bu sebepten takim kurmak, mucadele etmek gibi bir dertleri olmayan bir takimdir. ulusoy ve tupcu isbirligiyle fenerbahce dusmanligi yaptiklari muddetce fortis kupasi zaten onlarindir.
kötüleme üzerine dayanılmaz bi şekilde gelen edit: arkadaşım olan biten bu resimlede belgeledik asmışlar işte balondan emzik olanı da mı yazmayalım yalan mı söleyelim? iyi tamam yok emzik felan resmi de ben çizdim
meraklısına edit: resimde 4 emzik bulunmaktadır fakat en solda bi emzik daha vardır
ibrahim toraman ın serkan ın suratını darmadağın edip atıldıktan sonra "neden oyundan atıldığımı anlamadım. sadece elimi koydum. geçmesini engellemek istedim" gibi şaka dolu bi açıklama yapmıştır.
maç sırasında zico nun kafasına tükürüldüğü gördük. (bkz: beşiktaşlı duruşu) *
son dakikalardaki tezahüratları hatırlayıp gülüyorum. e biz çekilirsek kime karşı ittifak kurcaklar. erciyese karşı mı? *
kupa maçları serisinde ve son iki lig maçında kötü oynayan beşiktaşımızın patlak verdigi maçtır. maçın geneline bakıldıgında beşiktas üstün oynamış görünse de fenerbahce daha diri ve daha akılcıl bir futbol oynamıştır. neticesinde futbolda sans önemlidir , olmayınca olmazdır.
sagduyulu ve hazım problemi yasamayan bir beşiktaş taraftarı olarak hakemin maç içindeki tavrı ve annesinin memleketi (!) beni uzaktan yakından ilgilendirmemektedir.
sonuç olarak en azından adam gibi mucadele ettik ve yenildik diyor , fenerbahçe'yi aldıgı galibiyetten ötürü tebrik ediyorum.
gidip bizzat olay yerinde izlediğim lakin fenerbahçenin alçakgönüllülük gösteripte farklı yenmeyişini göremediğim maçtır. maçın genelinde beşiktaş bastırmış ceza sahası içinde saçmalamıştır. fenerbahçe de yanlış görmediysem gökhan zanın ofsayd taktiğini bozması üzerine bir gol bulmuştur. bunun haricinde 90 dakika boyunca bir adette alexin pozisyonu vardır.
bununla birlikte fenerbahçeli oyuncular çoğunlukla zaman harcamaya yönelik top oynamışlardır * ama inatla ve ısrarla anlamını bilemeyenler için (bkz: alçakgönüllü)
anlaşılmama üzerine gelen edit: fenerbahçenin açakgönüllülük gösteripte 5 atmadığı savını ortaya koyan ve şu an nedense silinmiş olan bir entry okunduktan sonra yazılmıştır
iki takım taraftarı arasındaki farkı tekrar ve tekrar gözler önüne sermiş bir maçtır.
birisi kupada elendikten sonra ve yenildiği maçlardan sonra forumunu kapatan, anasayfasında maçla ilgili hiçbir yazı bulundurmayan onun yerine voleybol maçı haberi veren, bir hafta sonra yaptığı maç sırasında yaptığı tek işin 'fener' yazılı pankartı tutmak olan, maçta rakibini yenince 'haddini bil' acizliğini gösteren bir taraftarken..diğeri,
böylesine gerilimli bir maç öncesi bembeyaz giyinip sahaya kırmızı güller atan, rakibini yendiği maçlar sonrasında esprili pankartlar, yazılar hazırlayan ama hiçbir zaman basitliğe düşmeyen, yenilmesine rağmen herkesin okuyabilmesi için forumu açık olan bir taraftardır.
bitiminden sonra beşiktaş taraftarlarının fenerbahçeli avına çıktığı maçtır. hatta istiklal caddesinde bir grup fenerbahçeli tezahürat yaparken birkaç beşiktaşlının arasından birinin telefonla başka bir beşiktaşlı gruba "caddede yürüyorlar, siz meydanda kaç kişisiniz" dediğine şahit oldum.
asil futbolun ve futbolcunun farkını farkettiğim maçtır. öyle ağız burun bodoslama dalarak, sert futbolla galibiyet olmuyormuş demek ki. asil taraftarın da nasıl olduğunu anladık.öyle tükürmeyle, sahaya atlamayla olmuyormuş taraftarlık efenim. siz daha kendi içinizde çelişip birbirinizi pataklarsanız bize kalan size mühim yerlerimizle gülmektir.
(bkz: çarşı kendine de karşı)
(bkz: kuru gürültü)
çekirge kartal'ın ezildiği maç. haftalardan beri kötü futbolunu son dakika golleri, mucizevi kaleci kurtarışları ve saygıdeğer (!) hakemlerle götüren beşiktaş bu akşam fenerbahçe cumhuriyeti karşısında hakettiği cevabı yeterince almıştır. Ligin ilk yarısındaki maçtan tutunda kupada oynanan iki maçta dahil bariz bir şekilde fenerbahçe'nin "ezdiği" bir takımdı beşiktaş. ne oluyordu da fenerbahçe oyun genelinde iyi oynamasına rağmen sonuca varamıyordu? gerek gol noktalarındaki beceriksizlikleri ve şanssızlıkları gerekse de hakemlerin inanılmaz hataları (hata demek istiyorum) sonucunda "kazanan her zaman haklıdır" felsefesi güden spor camiası beşiktaş'ın kötü futbolunu örtbas ediyor yerlere göklere çıkaramıyorlardı bu da doğal olarak beşiktaşlı futbolcuları havaya sokarak "uzayda bile yeneriz be bu feneri" rahatlığı taşıyorlardı.
maçın analizini yapmak istemiyorum çünkü bu maçların analizleri yapılmaz sahaya çıkarsın aslanlar gibi mücadeleni verirsin ve kazanırsın. fenerbahçe'de böyle yaptı ! mücadele verdi, savaştı ve hakettiği galibiyeti aldı. şampiyon olmadık ama şampiyonluğa çok yaklaştık. fenerbahçe cumhuriyeti şampiyonluğunu kutlamaya çok yakın herkes sonuna kadar takımına destek çıksın ve yaklaşan şampiyonluğu en sonunda doya doya kutlayalım haydi büyük fenerbahçe taraftarı !
işte kimin daha iyi, daha büyük oldugunu gösteren mac! hakemler birilerinin yanında olmadıgı zaman haliyle sonuc cogu zaman bu sekilde oluyor zaten! sampiyon fenerbahce...
tribün ve futbolcular ne kadar inanırsa inansın, galibiyete teknik direktör tigana'nın inanmadığı maç. en önemli hatayı maça bobo ile başlamamakla yapmıştır. sonuç itibariyle ne olursa olsun bunca zaman futbolcuların, yöneticilerin, teknik direktörün ve taraftarın verdiği emekler boşa gitmiştir. matematiksel olarak her şey bitmesede, beşiktaş bu maçta bir beraberlik bile alsa şampiyonluk şansı hala fenerbahçe'den daha yüksek olacaktı. ama bu şartlar altında iş zora girmiştir.
son olarak söylenmesi gereken şudur;
beşiktaşım hayat sensin, dünyam sensin, her şey sensin.
gelecekse tüm acılar, biz hazırız, senden gelsin.
bu sevdadan vazgeçersek, allah belamızı versin..
1 haftaya kadar fenerbahçe ile taşşak geçen o entry senin bu entry benim fink atan bjk taraftarlarının "ne gelirse senden gelsin acıların çocuyuz biz" felsefesinde küçük emrah moduna sokan maç.
15 gündür susan, tek kelime edemeyen fenerbahçelilerin bir anda coşmasını sağlayan maç. bastırılmış sevinçleri dışa vurmanın tam zamanıdır, davranın gençler..
