insan algısının evreni.
bir bakıma insanın matrix i
tüm evreni mekan ve zaman olarak algılayan insanın en, boy, derinlik ve zaman boyutları ile evreni, varlığı ve yokluğu ifade etmesi.
insanın mutlak olana uzak kalmasını sağlayan boyutsal hapishanesi.
bir yıldızı yerinden oynatmadan, bir çiçeği dalından koparamayacağımız bir evrende, maddesel boyutlar arasında enerji transferi yapan, atomları yok sayarak, yokolduğunu düşündüğü her maddesel algıyı, mutlak yokluğa iteleyen insan.
evrenle yaşıtken, ömrünü seksen yılla izafilemeye mahkum olan insan.
insanlık tarihini mucizevi bir zafer olarak adlederek, bin yıllar içinde varlığın özüne indiğini ifade eden insan.
aslında evrenin zamansal boyutu içinde sadece saniyelerle, bir göz kırpma kadar bir süreyle ifade edilebilecek bir hiçliğin tarihinden bahseden insan.
tüm evrenin zamansal yolculuğunu bir yıl olarak ifade ettiğimizde, 13.7 milyar yıldan bahsediyoruz, tüm insanlık tarihi 5-6 saniye olarak ifade edilebilirken, bundan bir iki sanise önce atatürk samsuna çıkıp, dolmabahçede son nefesini verirken; iki, üç saniye önce fatih sultan mehmet istanbul u fethetmeye hazırlanırken, hangi mutlaktan, hangi insanlık mucizesinden bahsediyoruz.
4 boyutlu algımızla, nasıl oluyorda evrenin onluk temelde incelenmesi gereken boyutlarının tümünü, sadece bir anda kurguladığı bir nizamın, görünen yüzü olarak vareden ve algılarımızı temel olan tüm duyularımızı ilk tik tak sesi ile faal hale geçiren, yüceliği reddediyoruz.