bildigin vahseti sana doya doya izlettiren onun disinda ne bir braveheart ne de bir er ryan'in senaryo doyuruculugunun yanindan bile gecmeyen katliam filmi. hele hele fiskiran kanlarin havada daha yere bile düsmeden bilgisayar oyunlarindaki gibi yok olmasi yok mu!!
kitabının görkemini yansıtabilmiş ve bence pek çok açıdan oldukça iyi olan film.özellikle o dönemin şartlarını(müneccimlere bağlılık,dinin önemi vs.) ve her dönem devletlerin başına bela olan iktidar entrikalarını çok iyi yansıtmış.gerard butler da şimdiye kadar ki en oyununu bence bu filmde oynamıştır.
yav o bu değil de, sparta'yı bizim ısparta'da zanneden herkes el kaldırsın. nasıl gaza gelmiştim, işte anadolu böyle medeniyetler çıkarıyor olm diyerek. hayallerimizi yıkan film.
baklavalı karınlarına yapılan makyajla action man kıvamına ulaşmış 300 tane adamın, dj bülent tipli bir tanrı kralın karşısında onurlarıyla(!) ölmek için savaştıkları filmdir.
aslen bir çizgi roman uyarlamasıdır film. zaten bu, filmin hemen her karesinde buram buram hissediliyor. havada uçuşan kelleler, tsubasavari yerden 3 metre yükseğe zıplayıp düşmana mızrak geçirmeler, kan, revan...
bunun dışında, stüdyoda çekildiğinden olsa gerek, filmde bir animasyon havası var: insanların kullanıldığı bir animasyon olmuş film. gerçekçilikten uzak, ama görsel açıdan, tüm abartısına rağmen, tatmin edici.
millet film hakkında 10 sayfa, 243 girdi düzmüş biz gibi vcd'den film izleyen üçüncü sınıf sinema izleyicileri ise henüz bir şeyler kekeliyor. neyse film, tarihte birçok kez yaşanmış olan "zayıf da olsa inanmış topluluklar, kendilerinden kuvvetli toplulukları yenebilirler" olgusu üzerinde kurulu. ama müthiş bir abartı ve sallama söz konusu. adamlar bizim kara murat'ı geçmiş yav! uçanlar, kaçanlar, apartman büyüklüğünde hayvanları bir çırpıda öldürenler...
ama asıl can alıcı nokta batı-doğu üstünlük çatışmasının filmde belirgin bir şekilde işlenmesi. çağdaş durumdan biraz farklı olarak tabi. şöyle ki: perslerin filmdeki temsili halihazırda batı kültürünün en büyük temsilcisi olan abd'nin işgalciliğine benzetilebilir. spartalılar da ırak'a, afganistan'a... söylem olarak ise tam tersi bir durum söz konusu. zira spartalıların söylemleri (mantık, özgürlük) abd'nin şu anda dünyaya yaymak istediği söylemlerle ciddi benzerlikler arzetmekte. komplocu olarak yaftalanmak pahasına da olsa filmin ciddi bir psikolojik harp argümanı olduğunu söylemek gerek!
benim odanın 2 katı büyüklüğünde bir stüdyoda çekilmiş, içinde 2500 e yakın (bkz: vfx shot) barındıran, türk film yapımcılarına ulan paranın gözü kör olsun dedirten,savaş sahnelerindeki kan efektlerinde (bkz: realflow) isimli software kullanılan film.bu seneki özel efekt film oscarlarınada aday olmuştur. http://www.vfxworld.com/i...type=articles&id=3523 adresinden diğer adaylara bakılabilir.
avrupa ve abd dışında yaşayan birçok insanın ne la bu aşağlamışlar doğuluları dediği film.oysaki yönetmen zaten bu filmin tek taraflı bir bakış açısına sahip olduğunu söylüyor.ayrıca gerçek baz alınarak yapılsada bu bir hikaye ayrıca yunanlılar tarafından kaleme alınmış adamların persleri övücek hali yok.bu tür ayrıntıları gözönünde tutmadan yorum yapmak gerekirse pek başarılı bi film değildi diyebiliriz yinede çok pis gaz vermekte.filmi izleyen 10 kişiden 9u this is sparta diye bağırmaktadır yada durup dururken i am not your queen demektedir.
garip bir film. çok garip hemde, filmde ara ara disko müziğinde hoplayıp zıplayan 300 tane çıplak adam görülüyor. izlerken bir ara eye of the tigerın çalmasını bekledim, olmadı.
müzikleri derinden etkileyen epik film. her ne kadar abartı olsa da özgürlüğün, şerefin ne kadar değerli olduğunu hepimize göstermiştir. ve her zaman hainlerin, beş kuruşa satanların olabileceğini acı da olsa gözler önüne sermiştir. allah herkese leonidas gibi liderler nasip etsin.
grafik yönünden güzel bir film olsa da küçük boylu mutasyona uğramış yaratık yüzünden daha fazla aksiyon göremediğimiz filmdir. karı kız yüzünden ülkesini satan bu spastik özürlüye leonidas ayarı vermiştir zaten : "sonsuza dek yaşayasın."
deliler gibi bekleyip, fragmanlarla ara gazı verip, filmde tam gaz yapan, gaz bir film...
filmden ilk çıktığında, kılıncım nerede? atım nerde kaldı? savulun ulan diyorsun... yarım saat sonra şoku atlatınca, ee neydi şimdi bu diyorsun?
filmin belki de tek oyunculuk gerektiren yerde komutanı oynayan vincent regan'ın oğlu aspinos öldüğü an koparttığı feryat ile oyunculukta da göze giren film olmuştu...
pers kültürünün dolayısıyla iran'ın küçük duruma düşürüldüğü filmdir. film de iran insanı güçsüz ve merhametsiz gösterilmiştir. amerika gerçekte yapamadığını sinemada yapmıştır. ayrıca müthiş görüntülere ve iyi denebilecek senaryoya sahip bir film.
''özgür bir savaşçı ne yapar'' dendikten sonra ardından şahane etkileyici sahneler gelen :) ve bize özgür bir savaşçının ne yapabileceğine dair önderlik eden :) acayip güzel bir filmdir kendileri.
hiç bir tarihi gerçekliğe dayanmayan, doğuluların aşağılanmasını hedef alan film. filmin ortaya çıkış tarihinin, amerika ile iranın arasındaki gerilimin tavan yaptığı bir zamana denk gelmeside tuhaftır..
çekimleri müthis, harikulade kamera oyunlarıyla dolu film, 300 askerin şeref mücadelesini anlattiğini düşünüyorsanız yanılacaksınız. detayları iyi bir şekilde incelersek yaralıları ve aman dileyenleri öldüren insanları anlatıyor bu film. başka da bir şey değil...
