"şöyle olmalıydı böyle olmalıydı aaa bak nasıl yanlış aktarmışlar" diye hayıflananlara el kamerası ile anlam bütünlüğü olan iki plan ya da dağ taş bir şeylerin manzarasını sırası ile patlatıp patlatamayacaklarını sormama neden olan film.
kısacası: piyasa filmleri yüzünden düştüğümüz susuzluğu dindirmiş film.
ne gerçeği anlatma ne de gerçekçe anlatma kaygısı taşımadan çekilmiş mükemmel savaş filmi. belki duygusalağırlığı nedeniyle duyduğumuz gazla bravehart'ın savaş sahnelerinde tüylerimiz biraz daha fazla ürpermiş olabilir fakat topsuz tüfeksiz savaş sahnelerinin şimdiye kadar gördüklerim arasında en güzellerini barındıran film 300.film, büyük orduların birbirini yararak geçmesi ve arada savaştan üç beş parça gösterilmesiyle değil direk bu dövüşlere yakın çekim uygulanması ile beklentilerimin çoğunu karşıladı. gerçek bir hikayenin fantastik bir şekilde fakat fazlaya kaçıp masala dönüştürmeden anlatıldığı gördüğüm en gaz savaş filmi.
Oldukça iyi olan filmde savaş sahneleri oldukça aksiyon içerisinde ve estetik kaygılarla çekildiği için göze hoş gözükmektedir. Yanlız iki sahneyi gereksiz buldum. birincisi sparta kralının karısıyla her pozisyonda sevişirim şeklinde olduğu sahneyi.
--spoiler--
birde en sonunda 10 000lik sparta ordusunu sonucta persler o savasta spartalilara yenilince onlerine bir koalisyon cikmadigi icin rahatca ilerliyorlar ve yunanistani alip bu bolgelere satrapliklarini kuruyorlar persleri supuren guc bilindigi uzere alexander the great (buyuk iskender) dir.
--spoiler--
Kahramanlık belgeselidir.Ülkesini korumak için 1 milyon kişiye kafa tutmak her babayiğidin harcı değildir.Gerçi sonunda yeniliyolar ama öleceklerini bile bile savaşa giriyolar. *
mantık aramadan izlenmesi gereken, görselliğe vurgu yapan film. ayrıca kafa kesilince kan sıçramıyor imiş, ya tarantino * ya da bunun yönetmeni aptal hadi bakalım.
--spoiler--
o mızrak hedefe varsaydı ulan, filmin en can alıcı sahnesiydi be!
--spoiler--
coğu kişinin ısrarla yanlış şekilde değerlendirdiği film. bu bir tarih filmi değil, bu bir çizgi roman uyarlaması filmdir.
- neymiş?
- çizgi roman uyarlaması.
frank miller okuduğu veya izlediği bir şeyden etkilenip yazmış olabilir fakat değerlendirenlerin frank miller ın eseri baz alınarak değerlendirmesi gerekiyor. yok efenim normalde pers savaşçıları 1000000 değilde 200000 miş yok spartalıların sayısı 300 değil 500 müş. yok su savaşta şöyle olmuş bu olmuş bunların hiçbiri film ile alakalı değildir.
sonuç olarak kesinlikle gidip görülmesi gereken, son yıllarda en iyi çekilmiş filmlerden biri.
aşırı derecede gaza getiren film. ayrıca filmin verdiği kadınlar önemlidir mesajı perslere gönderme olmuş. izlenen en güzel film sıralamasında 4. yeri kapmıştır. bu zamana kadar çekilmiş bütün savaş filmlerinden alıntılar vardır belkide bu yüzden güzeldir. braveheart'dan duygusallık , kral arthur'dan gaz , truva'dan ütopya ve filmin kendine özgü kahramanı. filmin sonundaki bir askerin son sözleri ve kralın verdiği cevap sparta kralını göğe çıkartıyor zaten bu manada filmin ana karakteri diğer savaş filmlerini solluyor braveheart'ı bile.
a - senin yanında ölmek bir onurdur kralım.
k - senin yanında yaşamakta öyle.
bünyeyi hayal kırıklığına uğratmış filmdir. tarihi bir olayı anlatıyomuş şeklinde beklentiyle gidip tamamiyle fantastik bir öykü bulmuşumdur karşımda, ole insan üstü yaratık falan severseniz gidin. bir de iranlılar haklı biraz kızmakta doğruya doğru.
gidip görülen, sevilen film. özellikle savaş sahneleri gayet güzel çekilmiş, ancak bir miğfer dibi** olamamış kanımca. spartalıların tarih boyunca kullandıkları kısa kılıç ve kalkanları aksiyon sahnelerine apayrı bir hava vermiş. doğu batı sentezi veya iranlı kardeşlerimizin canavar gibi gösterilmeleri konusunda milliyetçi yorumları yadırgamakla beraber, savaşın insani tarafı olmaması ve barbarlık olmadan * zafer kazanılamadığı hususunun altını çizerim. her savaşan millet gibi, bizlerde mistik güçlerden yardım dilemiş, arkadan oklamış, kafayı bir balta ile gövdeden ayırmış, topuz ile surat düzlemiş, hatta dikine ikiye bölmüşüzdür.
savaş sahnelerinde sinemada koltuğa yapışan insanların, en kısa zamanda bir köy düğünü kavgasını veya kasımpaşa' da mahallenin ağabeylerinden birine lolo yapmış maktule uyguladığı şiddet gösterilerini izlemesini öneriyorum, haznedar' da düğün salonu işletmecisi halit abimizin attığı müthiş kafaları, beşiktaş kapalısından salih' in osmanlı tokatlarını, kuyruğa kaynak çekenlere çevik kuvvetin uçarak attığı tekmeleri. kısa kılıcın kullanılması kadar, 2.5 saniye içinde 3 ayrı üniversiteli coplayan polisi izleyin, o coptaki ahengi ve havada çaldığı senfonik ıslık seslerini görün. spartalı neymiş ?
leonidas' ın böğüre tekme atmak suretiyle dipsiz kuyuya gönderdiği pers elçisi arkasından 'ohaa, müthiş' diyenler, 1 hafta öncesinde böğrüne tekme atılarak boğazın buz gibi sularına atılan abi kardeşe hangi efekti vermiştir acaba ? gergedanı mızrak atarak durduran spartalıya 'fantastik' diyenler, kurban bayramında keseceği davarı yumrukla yere yıkan yiğide ne der ? kalkanı perslinin kafasına geçiren spartalıya 'üff' derken, evde karısının kafasına yemek soğuk geldiği için tencere kapağı vuran yurdum öküzüne ne der ?
velhasıl kelam, özenmeyin spartalılara, onlar sadece 300 taneydi, biz ise onbinlerce, heleki er meydanına çıkalım, alimallah alayının cücüğünü zikeriz.
gidip görülesi film. filmi izledim ve adamlar iyi iş çıkartmışlar kardeşim dedim. renkleri çok iyi kullanmışlar, yakın plan ve bir hızlanıp bir yavaşlayan savaş sahneleri ayrı bir seyir zevki. gerçek bir hikayeyi fantastikleştirmişler, iyi bir kahramanlık hikayesine çevirip ekrana çok iyi yansıtmışlar. filmin mesaj içereğine girmeyeceğim çünkü aynısını bizde yapabiliriz ama nedense sinemacılarımız bu alanda beceriksizlik yarışında bulunuyorlar. adamların tarihte üç beş tane kahramanlık öyküleri var ama allandırıp pullandırıp biz buyuz işte diyerek önümüze sunuyorlar. amerika kaybettiği vietnam savaşını beyaz perdede kazandı ama biz hala o müthiş ötesi çanakkale zaferi'nin adam gibi bir filmini çekip biz buyuz işte diyemedik. ki düşünün daha resmi bir destanı bile yazılmadı çanakkalenin. dahası tarihimizde ne kahramanlık hikayeleri var ama biz ne yapıyoruz koca bir hiç.
kara murat filminin teknolojinin nimetlerinden faydalanılarak yeniden çekilmiş hali gibiydi. 300 kişi bir orduya kafa tutuyor. ayrıca filme salçaamddon santino corleone ve yawuz kişileriyle gittiğimden ortada dönen iğrenç geyiklere değinmeden geçemeyeceğim. kralın karısını göre gençler biz spartaya gidiyoruz,sparta nın yedi gölleri meşhurmuş gibi unutulmaz espriler ve film çıkışında don santino kişisinin spartaa haykırışlarıyla son bulan film.
ne kadar aptalca geliyor freedom, peace gibi kavramları koca film boyunca amerikan sinemasından duymak.
sırf bu yönü ile bile b.ktan bir film. hiçbir kurgusal güzelliği olmayan, çizgi film tadından bir film. bir nevi animasyon. ice age bile bu filmden yüz bin kat güzel.
kendi sermayesini tüketen amerikan sinemasının belki de en çok şişirilip en b.ktan olan filmidir. buğday tarlarının ezilişine hiçbri bünyenin gıkının çıkmaması, mekansızlık, kraliçe ablamız ile leonidas abimizin her pozisyonda düzüşmeleri... tamamen bombok bir görsellik.
filmde kayda değer en büyük güzellik, barbar persler'in ihtişamları. xerxes'in ordularının azameti.
demokrasi'yi, toplum düzeninde kadın'ın rolünü ve yasaları ön plana çıkaran ve yunan tarihinin ne kadar ileri bir medeniyet olduğunu gözlerimize sokan bir film.
not: bu filmden sonra canım yanmıştır. 18 mart tarihinde izlememden dolayı olabilir. şu çanakkale'yi de artık birileri adam gibi bir film olarak çeksin.