30 yaşına merdiven dayamış birisi olarak gözlemlediğim en ciddi olay çevremdeki arkadaşlarımın, dostlarımın haddinden fazla azalması durumu oldu.
keşke zamanında bu kişileri hayatımda barındırmasaydım dediğim anlara bir çok kez yaşayarak tanık oldum.
30 yaşına gelinince insan hayat içinde daha da fedakar oluyor. 20'li çağlarda hep kendim için yaşarken şimdi ise kendimden fazla sevdiğim, değer verdiğim insanlar için yaşadığımı ve çabaladığımı farkettim. bu güzel bir duygu. çünkü karşındaki dostların da, ailen de hep senin için çabalıyor, fedakarlıklar yapıyor.
insanın dünyası küçülüyor ve gittikçe daha da keyifli bir hal aldığının farkına varıyor. çünkü gereksiz kişiler hayatında olmuyor, gereksiz işler peşinde olmuyorsun ve paranı seni daha mutlu edecek garanti şeylere harcıyorsun. yirmi 20'de kalmalı. 20'li çağlarını 30'a taşıyıp hayatının hep aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorsan yanılıyorsun, dibe çökersin..
aile aslında anne babadan oluşur. gerisini çok ciddiye almayın.
iş hayatınız olur.
kadınlar masum ayağına çok yatarlar.
iş konusu sadece bulmak değil, onu korumak için de sorun teşkil eder.
arkadaş sayınız ciddi ölçüde azalacaktır.
olan arkadaşlardan da şüphe duymaya başlayacaksınız.
ve en önemlisi de, istanbul'u sikim. yaşanmaz artık burada.
yakışıklı erkeğin değil , anlayışlı erkeğin yanınızda lazım olmasıymış.
zaman çok kıymetliymiş, her an önemliymiş.
bazı şeylerin ertelenmemesi gerekirmiş.
bu liste uzar.
not: yaş 30 değil
bir kere 30'a nasıl geldin, ne ara geçti o yıllar hiç anlamıyorsun. hani 20'den sonra hızla atmıştı ya yaşlar, 30'dan sonra üçer dörder atıyor uyarayım.
daha bilge, daha olgun, daha görmüş geçirmiş falan olmuyorsun; fakat daha temkinli olduğun bir gerçek. öyle önüne gelen seni kandıramıyor artık, gözünden anlıyorsun kimin ne niyette olduğunu. bir sakinlik ve sabır da gelmiyor değil hani, eskiden sinirden köpürdüğün konularda sakin sakin nutuk atabiliyorsun mesela. en güzeli anne, baba, kardeşle yapılan kavgaların azalması. ne aptalmışım, ne kadar basit mevzulardan kavgalar çıkarmışım dediğim çok olmuştur.
"ben hala çok gencim, size taş çıkarırım" diye gece kulübüne gittiğinde; kendine gelmen bir iki günü alabiliyor. içkiden arın, kulakların eski haline dönsün, uyku düzenini rayına sok, işe adapte ol derken bir bakıyorsun eski enerjinden eser yok. soğuk içtin boğaz ağrısı, cereyanda kaldın sırt ağrısı, fazla ayakta kaldık tansiyonum düştüler fazlalaşıyor tabi.
en güzel yanlarından biri, konuşmalarının etkileyiciliği oluyor. okudukların, izlediklerin, yazdıkların, çizdiklerin, gördüklerin sana dolu dolu geri geliyor. birikimini daha güzel harmanlıyor ve doğru şekilde dökebiliyorsun artık.
güzelliğinin doruk noktaları 30'dan sonrası kanımca. aynaya baktığında "vay be bu güzel kadın ben miyim?" diyorsun bir kere. yüz hatları oturmuş, bakışları daha anlamlı, seksi bir kadın görüyorsun artık. tabi bu evli kadınlar için pek geçerli olmayabilir. evliliğin kadını yıprattığını düşünenlerdenim ben.
"artık 30'u geçtik, hayatı kaçırdık, bu saatten sonra evlilik de olmaz, kariyer de yapılmaz" diyenlere kesinlikle katılmıyorum. bunları gerçekleştiren, üstelik hayatını sıfırlayıp, yepyeni bir düzen kuran çok insana rastladım. bir kere daha mantıklı ve daha rahat oluyorsunuz. daha doğru kararlar aldığınız bir dönemdir 30 sonrası.
yaş kavramına takılıp hayatı çekilmez kılmaktansa, keyfini sürün ve asla korkmayın derim ben..
25 yaşındayım bunları anlıyorum çok mu olgunum yazılmış. Ben neyim de anlıyorum dedirtti. Hayır hayır yaşımı boşverin gitsin. Hayır ergen değilim o nerden çıkıyor?
Herkesi memnun etmeye çalıştığında kimseyi memnun edemeyeceğin, sürekli birilerinin arasında kalıp kendini yıpratacağın. Yaptığın iyiliklerin bir süre sonra insanlara sıradan geleceği ve senden hep daha fazlasını bekleyecekleri. Ve Hoşlarına gitmeyen ilk adımında sana yüz çevirecekleri. Bir parça başarılı olduğunda en kral arkadaşlarının ve hatta bazı aile bireylerinin bu durumu içlerine sindiremeyecekleri. çevrendekilerin kuru kalabalıktan başka birşey olmadığı. tutunacak tek dalının eşin, hayattaki en büyük mutluluğun baba olmak olduğu.
30 yaşına gelmeden kariyer hedeflerinizi belirleyin ( tabii bu imkanlar dahilinde değişir ) evlenin ama sevdiğiniz biriyle. Kendinize zaman ayırın. Yoksa otuz yaşından sonra anlaşılan gerçekler başlığına bu entry gibi bir entry yazarsınız.