Meslek seçiminin ne denli ciddiye alınması gerektiği,
yaşlanmanın nasıl başladığını,
hayat kaygısının en derinden hissedilmeye başlandığı bir döneme adım atılıyor. ve olgunlaşıyor büyüyorsun. hayata farklı bakıyor, kendini daha iyi tanıyorsun.
Daha o yaşlara gelmedim ama gerçekten iş bulmam lazım o zamana kadar. Valla artık zurnanın zort dediği yere geldim. Bir kariyer.com a bakmalıyım acilen. Ayvayı yiyeceğim yoksa.
- geleceğin gerçekte nasıl olacağı yalnızca bana bağlı değil; dünya ve içinde bulunduğum durumların da katkısı olacak.
beni ilgilendiren, doğrudan doğruya benim sorumluluğumda olan şey, içine düştüğüm durumları en iyi biçimde değerlendirebilmek ve elimden geldiğince ilerlemeye çalışmak…
çalışan bir adam için otuz yaş, yaşamında bir istikrar döneminin tam başladığı yaştır; insan kendini genç ve enerji dolu hisseder…
ama aynı zamanda yaşamın bir evresi de sona ermiştir. bu, bazı şeylerin hiçbir zaman geri gelmeyeceğini düşündürdüğünden melankoliye sürüklüyor insanı.
belirli bir pişmanlık duymak da saçma bir duygusallık değil aslında. evet, birçok şey gerçekten de otuz yaşında başlıyor, o yaşta her şeyin bitmiş olduğu da doğru değil.
ancak, yaşamın veremeyeceğini anladığı birtakım şeyleri beklememeyi öğrenmiş oluyor kişi; üstelik her geçen gün daha iyi kavrıyor ki yaşam yalnızca bir ekme dönemidir, hasat mevsimi yoktur burada.
van gogh
- insanlar kırılmasın diye kırılmaya gerek yokmuş,
- kin tutmak, öfke beslemek boşuna bir yük,
- kilo vermek için son demler galiba,
- sevişmek bu kadar zevkli miydi?
- zorda olana yardım etmek kadar insana huzur veren başka birşey olamaz herhalde,
- her şeyin başı gerçekten sağlık,
- aile sandığımızdan daha önemli,
- öğüt almak, akıl danışmak aslında o kadar korkunç değil,
- durup rüzgarı dinlemek bir şehir efsanesi değil,
- biraz rölantiye almakta fayda var hayatı,
- kızıyorsanız söyleyin,
- kimseyi hoş görmek zorunda değilmişim meğer,
- kendime vakit ayırmıyorsam, başka hiçbir şeye ayırmamalıyım,
- okumak, daha çok okumak, hep okumak,
- kaçma, yüzleş!
- korkacak bişey yok,
- cesur olmak için iri bir vücuda, boya posa gerek yok,
- sevdiklerimi daha sık arayayım, zaman geçiyor...
- hayatınızda sevdiğiniz bir işiniz, peşinden koştuğunuz bir idealiniz olmalı. ne yapıyorsanız, kiminle oluyorsanız olun "sevmek" çok önemli.
- başkalarını sevin ama en çok kendinizi sevin. kendini sevmeyen, kendine yatırım yapmayan insandan kimseye fayda gelmez.
- iyi bir aile servettir.
- hayat öyle ya da böyle tek başına yürüyeceğiniz bir yol. başarısız olduğunuzda, sevdikleriniz bırakıp gittiğinde tek başına kalıp mücadeleye devam edecek güçte olmalısınız. bu yüzden yalnızlığı sevin.
- çok okuyun, çok gezin. hayat gezip görerek, okuyarak çok daha güzel.
- insanlarla mesafenizi korursanız daha az sıkıntı yaşarsınız.
* Ne başkasının işine karışın, ne de başkasını işinize karıştırın.
* ne az konuşun ne de çok. Sadece yerinde ve zamanında...
* ne çok bağlanın bir şeye ne de ilgisiz kalın. Hayat kesinlikle yolun ortasında gidince çekiliyor.
* terk etmeyi veya edilmeyi kafanıza takmayın, boş yapmayın adam olun lan...
Olgun bir beyin ve bu olgunlukla gelen depresyon sorgulama halleri
Herseyi bilmekte iyi degil hayatın tadı kaçıyor cocuk misali dusunmeden yasamak keyif verir insana.
ömrün yarısına varıldığı kanısı yaygındır. belkide yaş otuzbeş yolun yarısı şiir dizelerinin etkisiyle. şu da farkedilir ki; kalan zamanda otuzbeşe gelinceye yapılanlar ölçüdür dense, üzüntü verir. yolun yarısında ne vardır ki, elde. ev kira, eski bir araba.
sizi umursamayan insanlar için zaman ve enerji harcamamayı
herşeyin tamda bitti dediğin yerde yeniden başladığını
arkadaslıkların çıkar ilişkisi olmadan devamlılık gösteremediğini
hayallerin ne olursa olsun ölmediğini
Öğretti bana yaşadıklarım.
Gerçekten değer verip , hayatınızın merkezine oturttuğunuz kişi inanın bana ilk fırsatta sizi yüzüstü bırakıp gidecektir.
Yaşanılan onca şeyin hiç bir öneminin olmadığını yaşantısıyla size gösterecektir.
Siz siz olun, ederinden fazla değer yüklemeyin kimseye.
Çünkü; en çok önemsediğiniz yerden incitiyorlar...