her ne kadar özlesemde 20'li yaşlarımı, şuandan da gayet memnunum. hoş yaklaşık 3 yıl içinde bu guruptanda çıkıcam ama olsun. kazık çakmaya niyetim yok şahsen.
bana bir şans verildi. ben bunu düzgün kullandım yada kullanamadım bu benim sorunum. şu an imrendiğim yaşlarda da bulundum. hep şu soruyu sordum kendime. ne yapacaktımki ?
yani o zamanlar dünya başkaydı. şartlar başkaydı. erdoğan diye biri yoktu mesela benim lise yıllarımda. alparslan türkeş başbuğ idi. şu anki itin yerinde mhp'nin başında idi. ne bileyim saddam idam edilmemişti, michael jackson hala yaşıyordu. çok küçükken rıdvanı, tanjuyu hala futbol oynarken izlediğimi biliyorum babamla mesela. dünya nüfusu 4 milyar felandı, 27 yıllık arkadaşım (geçen sene kaybettim) hala hayatta idi, kaybettiğim akrabalarım hayatta idi. ananem kardeşimle bize gül suyu yapardı şişe şişe hemde, babaannem tandır ekmeği, mayalı çörek felan yapardı. hepsi öldü gitti.
velhasılı kelam şimdi keşke o zamana dönebilseydim diyen ben dahil herkes şu an yapmak istedikleri hiç bir şeyi yapmayacaktı. yapamayacaktı çünki. o zaman, o şartlar ne gerektiriyorsa onu yapacaktı. gençlik tatlıdır, hoştur, keyiflidir. gelecekte geçmişte aldığımız kararlarımızın geri dönüşü neredeyse imkansız arkadaşlar.
20 li yaşlardaki arkadaşlarıma yaşadıkları bu zamanların kıymetini bilmelerini öneririm. çünki yaşlılıkta hayıflandığımız herşey gençliğimizde attığımız yanlış adımların neticesidir.
yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
30 yaş üstüyüm. yolun yarısına 4 yılım kaldı ve hayatımın en guzel donemını yaşıyorum. hiç de gizlemiyorum, yeterince dinçim , sağlıklıyım . bedenime özen gösteriyorum. 20 li yaşlarda insan bu kadar dikkat etmıyor kendine. ayrıca 8 aylık kızım da var. onu görünce daha da gençleşiyorum. haya da daha da bağlanıyorum.
hala içerisinde olduğum gruptur. bunlar güzel insanlar lan jenerasyon farkı yok ya anlaşabiliyorsun her türlü. en basitinden adamlara / kadınlara voltran diyorsun gülümsüyor 1.körfez savaşı diyorsun "hığmına goduğumun amerikası" diyor osmanlı macunu diyorsun "meheheh olsa da yesek la" diyor grup vitamin diyorsun "rambo ne güzel şarkıydı demi la" diyor pazar akşamları banyo yapıyor musun diyorsun "elbette" diyor.. daha ne olsun ki..
30 yaş üstüyüm, yolun yarısına tam bir yılım kaldı ve hayatımın en güzel dönemini yaşıyorum. hiç de gizlemiyorum, yeterince dinçim, bedenime özen gösterip dikkat ediyorum. 20'li yaşlarda gerçekten insan bu kadar dikkat etmiyor kendine.